ABD –Rusya denkleminde Türkiye konumu

Coğrafi olarak düşünürsek; tabi ki Rusya, Türkiye’nin komşusudur. ABD gibi 15 bin km uzağında değildir. Türkiye ve Rusya Karadeniz’de deniz sınırları olduğu gibi Suriye üzerinden kara sınırları da vardır. Rusya ile Türkiye arasındaki ticari ilişkiler ABD ile kıyaslandığında mukayese edilemeyecek oranda büyüktür.

ABD açısından Ortadoğu’ya bakıldığında; savaş endüstrisi için bir hamle gerekiyordu. Aranan hamle “11 Eylül” saldırıları ile bulunmuş oldu. NATO’nun en başından beri patronu olan ve hurda silah satışlarından büyük paralar kazanan ABD, Afganistan dağlarında ve Irak’ın petrolle dolu çöllerinde harekât yapmaya başlamıştı. Savaş için akıl almaz senaryolar üretip cümle âleme saldıran ABD, bugün Suriye üzerinden Türkiye’yi sıkıştırmış bulunuyor…

Bunlar yaşanırken Sovyetlerin yerini almaya çalışan Rusya; Putin sayesinde eski Sovyet günlerine dönmeye çalışıyordu. Ruslar önce Gürcistan’a sonra da Ukrayna’ya saldırdılar. Resmen Kırım’ı işgal ettikleri yetmiyor gibi bir de ilhak ettiler. Son olarak Suriye’ye girip çıkarları birleşen Türkiye’yle yakınlaşan bir fotoğraf sunuyor.

Aslında Müslümanlara karşı zulümde Rusya, ABD ile yarış içindedir. Çıkarları ciddi manada çatışmadığında her zaman aralarında adı konulmamış bir ittifak var. Her fırsatta Müslümanları ezip akan kandan besleniyorlar. Çıkardıkları suni sorunları cephede sıcak savaşlara dönüştürüp acımasızca insan kanı döküp silah satışlarından paralar kazanıyorlar. Bu süreç hala da devam etmektedir. Tam bu noktada ABD ve Rusya denkleminde S-400 konusuna bakmakta yarar vardır. Türkiye; ABD ve Rusya’nın saldırılarına karşı yerli silah sanayisi ile dirayet gösterebilecek İslam ülkelerine de örnek gösterilmesi küresel emperyalizmin hesabına gelmiyor.

Özellikle insansız hava araçlarının üretimi ile tüm dünyada dikkat çeken özel ve kamu silah şirketleri; hava savunma sistemleri konusunda da çalışmaktadır. ABD’nin en çok endişelendiği faktör ise teknoloji transferidir. S-400’ler ile ilgili yapılan anlaşmalarda “teknoloji transferi” söz konusu olup savunma sanayi açısından hayati derecede önemlidir.

İşte ABD’nin S-400’lere karşı çıkarak F-35’leri vermek istememesinin en önemli sebebi Türkiye’nin teknoloji transferi konusundaki başarılarından dolayıdır. ABD’nin hava savunma sistemi Patriot Bataryalarını daha önce satmak istememiş şimdi ise teknoloji transferi olmadan ve olmadık şartlar ileri sürerek veriyormuş gibi yapmaktadır. Fakat ABD, İran’la yaptığı Nükleer anlaşmayı nasıl çiğnemiş ise aynı şekilde Türkiye S-400’lerden vaz geçse bile sözünde durmayacaktır. Bu ABD’nin klasik bir taktiğidir.

Sonuç olarak; Türkiye, Rusya’dan S-400’leri almasa dahi, ABD yine de Türkiye’nin yerli savunma sanayini geliştirmesine engel olmaya çalışacaktır. Patriot bataryaları ve F-35 sadece bir bahanedir ve Türkiye üzerine daha fazla gelinecek… Bu denge içerisinde Türkiye’nin hem ABD’yle hem de Rusya ile kalıcı ikili ilişkiler geliştirmekle dostane değil stratejik hamlelerle kendi lehine çevirmeye çalışıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.