M. Medet SOLMAZ

M. Medet SOLMAZ

Aile Ocağının Temeline Dinamitler Konuluyor!!!

Bismihi Teâlâ

Kürtçe de bir deyim var "Heşé merıva lı seré meriva nevé, xey Aqıl pır dıvın"(İnsanın aklı başında değilse akıl sahipleri çok olur(!?) Aile, akraba gibi kadim olgulardan yoksun olan batı, türlü türlü mühendisliklerle dünyaya akıl vermenin garabetini yaşatıyor. Maalesef kültürel dumura uğrayan kimseler reçeteyi orda buluyor. Önemli konumda bulunan yetkililer de balıklamasına mı desek bönlükten mi bilemiyorum fakat o zihniyetin beyanatlarına, icraatlarına yarayacak açıklamalarda bulunmaları da işin cabası… Kültürümüze savaş açan bu anlayış bunu çok sistematik bir biçimde taviz vermeksizin yoğun mesai vermektedir. Son olarak Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Dairesi'nin "Ev, kadınlar için en tehlikeli yerdir!" skandal türündeki beyanatları akıl ve izandan uzaktır. Seviyesiz açıklamalar ar, namus sahibi pek çoğumuzu yaralamıştır. Gelin de sözün burasında İsviçreli aile hukuku profesörü Gaston Jezz'in eski aile hayatımız hakkında söylediklerini hatırlayalım. Şöyle diyor:

"Dünyanın en sağlam aile ocağı Osmanlı'da doğdu ve bu ocak, hiçbir milletin tarihinde görülmemiş şekilde umumi hayatı inşaa etti." Tabi ki bu beyanat samimi açıklamalar gibi görünse de aynı zevat başka sözlerinde;

"Ben Batılı bir aile hukuku profesörü olarak diyorum ki; Türk milletinin elinden aile nizamını alınız, geriye çok  bir şey kalmaz!" savaşın rengini, biçimini itiraf eder..!'' İşte İsviçre'den ithal edilen ki aile hukukumuzun dayanağı kabul edilen "Medeni Hukuk"un rengi budur!!!

Cumhuriyetle birlikte güya kadın pek çok kazanım elde etti iddiası ediledursun!

Soru 1: Atalarımız "Yuvayı dişi kuş yapar" demişler. Kadını "yuva"sından –evinden- koparıp erkeklerin yoğun olarak çalıştığı, iş yerlerinde üstelik az ücretle çalışmaya zorlamak, kazanım mıdır?

Soru 2: Kadın erkek arasındaki namahrem sınırını kaldırarak, kadın açısından büyük mağduriyetlere kapı açmak, bir kazanım mıdır?

Soru 3: Kadını tüketim malzemesi reklam aracı, meta unsuru görmek ve sırtından para kazanmak, kadın açısından bir kazanım mıdır?

Soru 4: Kadının yaratılış fıtratının kodlarına müdahale edip; fıtratına aykırı işlerde zorlamak, kazanım mıdır?

Soru 5: Kadını modanın en vazgeçilmez unsuru olarak görüp habis duyguların bakışlarına teşhir etmek, kadın için bir kazanım mıdır?

Bu hususlar çerçevesinde düşünüldüğünde tüm bunlar kazanım değil, büyük kayıptır. Beden için kalp nasıl ki büyük bir öneme sahiptir. Toplumun çekirdeği aile kurumu da bu minvalde ehemmiyet teşkil eder. Gelin görün ki bu kurumun dinamiklerinin yapı taşlarına dinamitler konuluyor!!!

Mateesüf, gelinen süreç itibariyle sonuç pek de iç açıcı değildir:

Sonuç 1: Kadını yuvasından koparan her teşebbüs, aileyi yüreğinden vurmuştur.

Sonuç 2: Aile kurumunun damarları çatırdamış, boşanmalar artmıştır.

Sonuç 3: Boynuzlu diziler bir yaşam biçimi olarak sunulup; nikâhsız beraberlikler denen sapkınlıklar yaygınlaşmıştır.

Sonuç 4: Eşler arasındaki güvensizlikler ayyuka çıkmış, tacizler, aldatmacalar tavan yapmıştır.

Sonuç 5: kapitalist çarkların acımasız dişleri arasında kadın erkek rekabeti ortaya çıkmış. Rekabet tartışmayı, tartışma çatışmayı, çatışma da kadın mağduriyetini doğurmuştur.

Sonuç 6: Aile bağları zayıflamış, çocuklar "Özgürlüğe engel "görülüp, bekârlık kutsanmıştır.

Ailenin yıkılması toplumun yıkılması olduğunu kabul etmeyen hiçbir akıl sahibi yoktur. Özellikle aile bakanlığı "Aile kurumunu güçlendirme projeleri" üzerine referansı batının çarpık anlayışını değil, İslam medeniyetinin kadim hazinelerini referans olarak alıp asıl hüviyetine kavuşturmalıdır. Yoksa sınırsız  "kadın istihdam" alanlarıyla bu iş ol(a)maz!!! Sözde demokrat görüntülerle ateşe körükle gidilemez!!!

Kalın sağlıcakla...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.