"Akif’in asıl davası hakikati ifade etmek ve hakkın yanında yer almaktır"

"Akif’in asıl davası hakikati ifade etmek ve hakkın yanında yer almaktır"

​Şair Mehmet Akif Ersoy'un fikirleri, yaşamı ve mücadeleleri ile gençliğe numune olarak sunulacak bir kişilik olduğunu belirten Prof. Dr. Hüseyin Karaman Akif’in asıl davasının hakikati ifade etmek ve hakkın yanında yer almak olduğunu vurguladı.

Bingöl Üniversitesi’nde "Mehmet Akif ve Çanakkale Ruhu" konferansı düzenlendi.  Programa  Bingöl Valisi Ali Mantı, Belediye Başkanı Yücel Barakazi, Bingöl Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Bektaş, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak,  İl Emniyet Müdürü Metin Akay, kurum amirleri, akademik ve idari personeli öğrenciler ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Konferansta konuşan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Mehmet Akif Ersoy ve Çanakkale Savaşları konusuna üniversitelerin, Milli Eğitim Bakanlığının çok ciddi bir şekilde eğilmeleri, bütün boyutlarıyla onları tahlil ederek gençliğe açık ve net bir şekilde anlatmaları gerektiğini belirtti.

Karaman, "İstiklal Marşı’nı bu millete armağan etmiş olan Mehmet Akif’i, özellikle yeni nesil yakından tanımalıdır. Çünkü o, memleketin dert ve sıkıntılardan kurtulmasında halkın ve gençliğin eğitiminde ileri sürdüğü görüşleri ve fikirleri ile mükemmel bir rehber, gerçek bir eğitimcidir. Akif fikirleri, yaşamı ve mücadeleleri ile gençliğe idol olarak sunulacak bir kişiliktir.

"Akif’in asıl davası hakikati ifade etmek ve hakkın yanında yer almaktır." vurgusunda bulunan Karaman, "1908–1918 yılları mütefekkir Akif dönemidir. İslam idealini anlatır. İslâm’ın nasıl anlaşılması gerektiğini gösterir. Geçmişi kökten reddedip, batıdan ne gelirse almak gerektiğini söyleyen ve körü körüne batıyı taklit edenlerle mücadele eder. Birinci Meclis’te milletvekili olmasına rağmen hiç konuşmamıştır. Sadece bir kere kendisine yapılan bir sataşma ve suçlama üzerine meclis kürsüsünden bir düzeltme yapmıştır. Hizmet adamı olan Akif, ön plana çıkmayı sevmezmiş. Sessiz yaşamıştır. Hayatının sonlarına doğru yazmış olduğu bir şiirinde, 'Sessiz yaşadım kim beni nereden bilecek' demiştir. Bu dönemde Akif maddi bakımdan son derece kötü ve muhtaç durumdadır. Buna rağmen parayı almamıştır." ifadelerini kullandı.

"Doğru bildiklerini yapmaya çalışan bir cemiyet adamı idi"

Mehmet Akif Ersoy’un veteriner hekimliği yanında büyük bir aksiyon adamı olduğunu dile getiren Karaman,  "Mehmet Akif Ersoy, hem bir şair, hem de toplumunun yaşadığı bunalımı aşmanın yollarını arayan ve gösteren bir fikir adamı ve aydındır. Akif sadece bir köşeye çekilip düşündüklerini ve duyduklarını yazan bir şair değildi. Aynı zamanda doğru bildiklerini yapmaya çalışan bir cemiyet adamı idi. Azimli, vefalı, mütevazi ve vakur bir kişiydi." diye konuştu.

"Ömründe bir kerecik bile olsun kuvvete boyun eğmemiştir"

 "Mehmet Akif hep almadan veren, verdiğini de fark ettirmeyen değil fark etmeyen insandır." diyen Karaman, şunları söyledi: "O bütün verdiklerine karşılık bu milletten hiçbir şey almamıştır. Akif fedakârlığın en büyüğünü, şiirini davasına kurban ederek yapmıştır. Ömründe bir kerecik bile olsun kuvvete boyun eğmemiştir. Haksızlığa karşı hiç tahammülü yoktu. Dostluğu çok pahalı bir mal gibi zor elde edilirdi ve zor kaybedilirdi. Taassuba, cehalete düşmandı. Tek kusuru dava adamı olmaktı. Akif bir 'Hak' adamıdır."

Program sonunda Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak tarafından Prof. Dr. Karaman’a teşekkür plaketi takdim edildi. Prof. Dr. Karaman’a verdiği faydalı bilgilerden ötürü teşekkür ettiğini belirten Prof. Dr. Çapak, öğrencileri ve katılımcıları önümüzdeki günlerde düzenlenecek programlara da davet etti.

İLKHA


















 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.