Suriyeli mazlum, muhacir ve mağdur kardeşlerimizin bu ülkeye sorunsuz kabul edilmesinden en fazla rahatsız olanların çetelesi tutulsa karşımıza uzun bir liste çıkar. Yüz yıl önce aynı tarihin, aynı medeniyetin, aynı inancın halklarını, masa başında çizdikleri suni sınırlarla birbirinden ayıran kefereden tutun, bu kadar büyük bir göçmen nüfusun sorunsuz bir şekilde ağırlanmasına içten içe hased beslerken dünyaya insan hak ve özgürlükleri satan, demokrasi dağıtan modern dünyanın üst bileşenlerine varıncaya kadar herkes rahatsız.

Ha bir de onların içerdeki yerli versiyonları. Yerli kelimesi ile karalanan herkese kurban olasıca bu proje varlıklar, Kemalist-laik rejimin yerleşik milliyetçi referansları ile tatmin olmadıkları için arka ceplerinde sakladıkları pergelleri ile ölçtükleri kafatası ebatlarına uymayanları, aldıkları yönerge gereği hedef gösteriyorlar. Ne yurttaş ne de soydaş olarak doğamamış, kafatası ölçümü, ‘birakisefal' çıkmayanlara içlerinde hiçbir hissi yakınlık taşımayan bu ateşin artıkları için, kutsal olan, din bağı veya geçmişteki fedakarlıklar filan değil, toprak, sınır, damar, soy, ırk ve menfi milliyettir.

Bu neo nasyonalist akım, şimdilerde çok organizeler ve seri hareket ediyorlar. Bu virüsün son sürümü ithal olabilir ancak yayılmasında, terörle mücadele gibi bahanelerle onlardan istifade eden irade de sorumludur. Bu toprakların mozaiği/hamuru/geleceği ve maddi manevi gücü için en zararlı mikrop hükmündeki bu kesimin eylem ve söylemlerine bırakın ceza vermeyi tam aksine dolaylı biçimde gösterilen teşvik ve müsamaha sürdükçe askeri darbeye filan gerek kalmayacak..

Bugün güçlerinin yettiğini düşündükleri Suriyeli muhacirler üzerinden sahneye çıkanlar, bununla yetinmeyecekler ve kendilerine ihale edilecek yeni kurbanlarına hızlıca ulaşacaklardır. O zaman, ‘ülkenin her bölgesinden oy aldım' diyen iktidarın ivedilikle bu mesele üzerine gitmesi gerekir. Bu muzır kesimin elini güçlendiren tüm etkenleri gözden geçirdiği gibi, olayı basite almadan arka planı ile süratle ilgilenmelidir.

Ve bugün asıl yazmak istediğim konuya daha doğrusu örneğe gelmek istiyorum. Sayın Mehmet Görmez'in ‘biz nasıl bu hale geldik' diyerek gözyaşı döktüğü ciğerleri parçalayan meşum vaka'dan bir yıl önce tam tersi bir olayın videosunu gözyaşları içinde izlemiştim. İnternete; ‘Suriyelilere Evini 10 Liraya Kiraya Veren Hacı Amca' yazdığınızda karşınıza çıkacak olan yaklaşık 3 dakikalık videoyu ısrarla tekrar izlemenizi tavsiye ediyorum.

Video gerçek ve yaşlı bir amca, evini bir Suriyeli muhacire nasıl kiraladığını anlatıyor, yanındaki Suriyeli ise o konuşmayı Arapçaya çeviriyor. Yaşlı amca diyor ki, “İstanbul Fatih'te oturuyorum, acizane bir gecekondum var ama benim değil Allah'ın.. Ben üst katta oturuyorum alt katta ise Suriyeli bir kiracı buldum, ona kiraya verdim. Kira olarak 10 lira alıyorum..” Burada başını sallayarak bir espri yapıyor; “Diyorum ki niye geciktirdin benim 10 lirayı, ben gününde isterim kirayı..”

Arapçaya çeviren Suriyeli kişi, zor telaffuzu ile; “peki neden 10 lira” diye soruyor. Ev sahibi yaşlı amcamız şöyle cevaplıyor: “On lira kira istememdeki maksat, o kardeşim utanmasın, ben bedava oturuyorum diye üzülmesin, söylesin ki ben kira veriyorum da oturuyorum, rahat rahat girsin çıksın diye.”

Ve çeviren yine soruyor: “On lirayı aldığında ne yapıyorsun?” Şöyle diyor: “Onun dünyalar tatlısı üç tane çocuğu var, büyüğe on beş, ortancaya on, küçüğe beş lira veriyorum, niye diye sorunca ben sana borç veriyorum diyorum, hani onlar utanmasın diye. Peki biz sana ne zaman ödeyeceğiz diyorlar. Siz bana gözyaşı ile Allah deyin, Hacı baba deyin ya da Allah razı olsun deyin,  o bana yeter diyorum. Elimden gelen bu. İnşallah daha güzel bir vakıf kurarım” Arapçaya tercüme eden Suriyeli; “Allah razı olsun, ben muhacirim sen de ensarsın” deyince yaşlı Hacı Amcamız; “Eyvallah siz muhacirseniz, biz de muhaciriz, hepimiz Müslüman değil miyiz?” diyor.

Arada bir izliyorum bu videoyu, ilaç gibi geliyor. Sonra diyorum ki şu kocaman alem, işte bu Hacı Amca ve onun gibiler sayesinde ayakta.

Allah razı olsun Hacı Amca. Ellerinden öperim. Dünyamızı ayakta tuttuğun için, ve üfledi üfleyecek derken tuttuğun için İsrafil'in elini..