Amansız Bir Mücadelenin Adıdır Hüseyin

Bugün 17 Ocak. Bundan tam 12 yıl önce Hüseyin ismi ile Allah’ın veli kullarından bir mücadele rehberinin şehid edilişinin yıldönümü. Bu vesile ile bu haftaki yazımı Türkiye ve Kürdistan coğrafyasında İslam dini için mücadele ederek şehadet şerbetini içen tüm korkusuz kahramanlara ve şehid rehberin anısına kaleme aldım.

Yeryüzünü sömüren ve mazlumların cesetleri ve kanları üzerinden saltanat süren dünya müstekbirlerine ve uyguladıkları kanunları ile Firavun’a ve Nemrud’a pes dedirten zulüm saraylarının ve meclislerinin sahipleri tağutlara savaş açmış her salih Müslüman giriştiği bu mücadelenin karşılığını en iyi şekilde Allah-u Teala’dan mutlaka almıştır. Kıyamete kadarda almaya devam edecektir. Egemen güçler sonraki nesillere örneklik teşkil etmemesi için tarihe; böylesi şahsiyetleri tarafsız ve hakkaniyete uygun bir şekilde değerlendirme ve yargılama şansı bırakmamıştır. Ancak kalplerin hükmü elinde bulunan Allah onlara dair gerçek haberleri,  gizlenen gerçekleri açığa çıkarmak suretiyle kendi yolunda savaşan mücahitlerin muhabbetlerini uğruna savaşım verdikleri toplumların yüreklerine işlemiş ve böylece tüm karalama ve anti propagandaların aksine onların davalarının haklılığını ve paklığını tüm insanlığa ilan etmiştir. Hakikat bir şekilde mutlaka tecelli etmiştir ve tecelli etmeye devam edecektir.

Yakın tarihimizde İslam dininin hakimiyeti ve dolayısıyla halkların özgürlüğü için mücadele ederek şehit olmuş Şeyh Said(R.A.) ve ömrü Yusufi mekanlarda geçen Bediüzzaman Said Nursi(R.A.) bu duruma en güzel birer örnek olarak ortada durmaktadır. İslam düşmanlarının tüm çabalarına rağmen onlara dair gerçeklerin ortaya çıkmasına engel olamamış ve halkın kalbinde onların sevgilerinin yerleşmesine engel olamamışlardır ki bugün onları takip eden binlerce insan bu hakikate şahitlik etmektedir. İşte! 2000 yılı Ocak Ayı’nın 17’sinde de İstanbul Beykoz da meydana gelen çatışma neticesinde Rabbine kavuşan Hizbullah Cemaatinin Rehberi Hüseyin Velioğlu içinde aynı oyun ve hileler tezgahlanmış, ancak hiçbir zaman muvaffak olamadıkları gibi Allah bu tuzağı kuranları da muvaffak etmemiştir ve henüz ortaya çıkmamış hakikatleri de muhakkak ortaya çıkaracaktır. Çünkü Onun mücadelesi de tıpkı selefleri olan Hz. Hüseyin ve Şeyh Sait gibi ALLAH ve İslam Dini içindi.

Hem Türk kökenli hem de Kürd kökenli müfteriler tarafından yapılan tüm kara propaganda ve Ergenekon ile ilişkilendirilmek v.b. karalama faaliyetlerinin aksine O, hak adına batıla savaş açmış ve İslam düşmanlarına teslim olmak suretiyle mümin için zindan hükmünde olan bu dünyada zillet içinde yaşamaktansa; İslam için verdiği mücadele ve savaşta canını feda ederek Allah’ın huzuruna izzetli ve apak bir şekilde çıkmayı tercih etmiş ve kendini geride kalan arkadaşlarına siper ederek İslam davası uğruna mücadeleye devam edecek bir neslin varlığı noktasında süreklilik sağlamıştır. Yani kendi varlığını uğruna mücadele verdiği İSLAM için hiçe saymıştır.Bu ise ancak İman, şecaat, cesaret, akıl ve hikmet sıfatlarına sahip mangal yürekli yiğit insanların yapabileceği türden ulviyet gerektiren erdemli bir davranış ve mücadele tarzıdır.

Gerçi şehid Hüseyini ve davasını sizlere aktarabilecek kadar hakkında çok fazla bilgiye vakıf değilim ve kendisini yakından tanıma fırsatına ve ayrıcalığına sahip olamadım. Ancak genel çerçevede şunu iyi biliyorum ki ; O 20-25 yıllık mücadele hayatına çok şeyler sığdırmış, ALLAH’ın kendilerinden hoşnut olduğu ve sevdiği, kınayıcının kınamasından korkmayan, müminlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı ise izzetli, Allah, Resulullah ve müminlerden başka veli tanımayan mutlak galip bir cemaat oluşturmak için gecesini gündüzüne katarak çabalayan bir eylem adamıydı. O zulme ve haksızlığa karşı sadece konuşarak mücadele yolunu değil, zulmü ve haksızlığı ortadan kaldırmak için bilfiil hareket etme yolunu tavizsiz bir şekilde sürdürmeyi hedeflemiş ve yaşadığı sürece de bunu başarabilmiş, ateşten gömlek hükmünde olan İslam davasının ağır yüküne talip olan mümin dostları ve kardeşleri ile birlikte ALLAH ve Din düşmanlarına karşı amansız bir mücadelenin destanını yazmıştır. Bana göre şehit rehber, Hz Peygamberin Bedir Savaşı sırasında yaptığı dua’nın bu asırdaki tecellisi ve Üstad Said Nursi’nin müjdelediği Bahar da açan çiçeklere gönül vermiş bir mücadele adamıdır. ALLAH şehadetini mübarek kılsın ve gani gani rahmet eylesin.

                                                                        SELAM VE DUA İLE

 

                                                                                             

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.