ANF: Art Niyetli Fitne!

Kısa adı ANF, yani Art Niyetli Fitne yuvası.
Görevi, yalan haber üretmek.
Merkezi, karanlık bir in.
Son yumurtladığı haber, akıllara ziyan.

Ergenekon yapılanması ve Fethullah GÜLEN'in bir araya getiremediği asker ve polisi aynı karede buluşturabildiler(!)

Güya, “Bingöl'ün Karlıova ilçesinin Çırık köyünde Türk ordusu, polis ve korucular HÜDA PAR'lılara askeri eğitim veriyor”muş.

Gerekçe kısa ve net.
Söz konusu köyde HDP'ye oy çıkmamış ve onca baskıya rağmen köy halkı korkmadan HÜDA PAR'a oy vermiş.
Tabi ki onca eşkıyanın ürkütemediği bir köyün cesaretini anlamlandırama(z)dı indeki hain.
Çünkü bilmez Bingöl'ün ne inadını,  ne de imanını.

Çabaxçur halkı Said'leşip Kemo'nun kâbusu olmuştu doksan yıl önce.
Kenan EVREN'in kan kusturduğu sol cenah, yani bugünkü HDP/PKK'nin ağababaları, EVREN yasasına "evet" demek için kuyrukta saf tutarken, Bingöl, o hayırsıza da "hayır" demişti korkmadan.
Zamanın hayırsızına karşı pes etmelerini beklemek, kuru bir gaflet olur ya da en hafifinden cehalet belirtisi.
Sahi polis lojmanlarında HDP'ye çıkan sonuç neyin göstergesi?
Tamam, MİT'le üç yıl kucak kucağa oturanın beyanını es geçtik.
Türk devletine hizmete amade olduğu itiraflarını da korkaklığına bağladık!
Ama bu defa fena yakalandınız hevaller!
Hey gevende Heval!

Bu sorular da sana gelsin!

HÜDA PAR'lıları eğiten polisler neden HDP'ye oy verdi dersin?

Nişantaşı'ndaki beyaz Türk neden sürekli senin sırtını sıvazlar, kargaşa çıkarman için ha bire gazlar?

HÜDA PAR ve ona yakın derneklere yapılan beş yüze yakın saldırının faili neden bulunmaz?
Cevap veremedin değil mi?
Cevap veremezsin, çünkü sen sadece önüne konulan yemi yersin.
Çobanın meçhul, zira sen sadece güdülensin!

HDP'ye çıkan polis oylarına kılıf giydirirsin.

Asker oylarına tebessüm edersin

Haydi durma, çek arabayı, anca gidersin!

*****

Kenan EVREN ölünce, “Diyanet İşleri Başkanı Mehmet GÖRMEZ, kesinlikle onun cenaze namazını kıldırmaz” diye düşünmüştüm ve düşündüğüm gibi de oldu.
Zaten EVREN'in cenaze namazını kıldıran imamın da sonradan tevbe ettiği rivayet olunur.
DEMİREL ölünce, "GÖRMEZ bu defa kurtaramaz." diye düşünmüş ve kendisine içten içe acımıştım.

Neyse ki, Eski Diyanet İşleri başkanı ancak denaet işleriyle uğraşan Mehmet Nuri YILMAZ, cenazeyi kıldıracağını belirtti.
Böylelikle GÖRMEZ, bu işten de sıyırdı."
YILMAZ, Demirel ile aralarındaki dostluk ve eşi Nazmiye Demirel'in de cenaze namazını kendisinin kıldırması nedeniyle, Süleyman Demirel'in cenaze namazını kıldırmak istediğini belirtti ve Demirel'in cenaze namazını kıldırdı.

Aslında YILMAZ, bu davranışıyla GÖRMEZ'e oldukça güzel bir jest yaptı.
GÖRMEZ'e YILMAZ'ın bu jestinden dolayı ona teşekkür etmek, bize de "Allah DEMİREL ve YILMAZ'ı birlikte haşretsin!" demek düşer.

****

YSK başkanı kesin seçim sonuçlarını açıkladı.

Sonuçları açıklarken "seçimler çok güvenli ortamda yapıldı." demeyi de ihmal etmedi.
YSK'nin tepesindeki adam Ankara'dan seçimin güvenli bir ortamda gerçekleştiğini söyleyince kafalarda deli sorular uçuşmaya başladı.
* YSK başkanı, oy kullandığı sandığa bakarak mı böyle bir genelleme yaptı?
* Van'da dövülüp komalık edilen sandık başkanı öldürülseydi yine güvenli bir ortamdan söz edilecek miydi?
* Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun hemen hemen tüm köylerinde ve birçok ilçesinde "açık oy, gizli sayım" YSK'nin güvenlik tedbirleri arasında var mıydı?
* Aynı bölgelerde HDP dışındaki partilere çıkan oylara sandık görevlileri tarafından ikinci mührün vurulup oyun geçersiz kılınması da var mıydı güvenlik tedbirleri arasında?

*Birçok köyde tüm oyların HDP'ye çıkması ve geçersiz tek oyun olmaması, hatta ölenlerin oyunun da kullanılması, yeni seçim şartları arasında var mıydı?
* Polis ve askerler blok halinde HDP'ye oy verince Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde HDP'liler sandık güvenliğini(!) sağlıyordu, diyebilir miyiz?
* YSK başkanı "güvenli" raporunu HDP'ye mi hazırlattı?
Soruları çoğaltmak mümkün.

Ancak en önemlisi: YSK başkanına göre güvenli seçim ne demek? 

****

Hasip KAPLAN, eski kurt bir siyasetçi.

Tam bir siyaset dehası(!)

Kriz ortamlarında milleti keriz mi sanır, işte bu bilinmez.

Sonuçta krizle keriz arasında bir harfin ne önemi var Hasip için?

Adam bir kalemde elli milletvekilini etkisiz kılıyor.

Sonuçta maksat sorunu çözmek.

Kafanın ayık veya dumanlı olmasının hiç önemi yok.

HDP'nin seksen milletvekili ile CHP'nin yüz otuz iki milletvekilini topluyor, çıkan sonuç iki yüz altmış iki oluyor ve “on beş vekile ihtiyaç var” diyor.

Bu sonuca varırken Bahçeli gibi kâğıt kalemsiz işlem de yapmıyor.

Evet, Hasip KAPLAN'a göre koalisyonun kurulması için sadece on beş vekile ihtiyaç var.

Tek sorun o on beş vekilin bulunması.

Aslında o vekilleri bulmak da sanıldığı kadar zor değil.

Cinler perisinden mucize beklemeye gerek yok.

Bir Votka veya Cin daha dikti mi kafaya, sayının toplamı üç yüz otuz üçü bulur.