Asıl olan, milletin gönlünde yer etmektir

Asıl olan, milletin gönlünde yer etmektir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde verilen resepsiyonda gençler ve sporcularla bir araya geldi.

19 Mayıs nedeniyle, gençler ve sporculara Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir resepsiyon veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim ne bölgemize ne de dünyaya sırtımızı dönme şansımız da, hakkımız da yok. Gençler, sorumluluğumuz böyle büyük olduğu için görevlerimiz de çok ağır. Gerçek bağımsızlığın, ancak her alanda kendi ayaklarınızın üzerinde durabilmenizle mümkün olduğunu biliyoruz” dedi.

Resepsiyonda sporculara ve gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne, milletin evine hoş geldiniz” diyerek konuşmasına başladı. Erdoğan, ülkenin dört bir yanından, 81 vilayetten ve yurt dışından gelen gençlerle, bu vesileyle beraber olmanın bahtiyarlığını yaşadığını söyledi.

“Kurtuluş Savaşı, Malazgirt’ten beri sürdürülen mücadelenin en önemli halkalarından birisidir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurtuluş Savaşı’nın, bu coğrafyada Malazgirt’ten beri sürdürülen mücadelenin en önemli halkalarından birisi olduğuna işaret etti.

Kurtuluş Savaşı’nın, Balkan Harbi’nden, Birinci Dünya Savaşı’ndaki Çanakkale, Kût’ül Amare, Filistin Cephesi, Kafkas Cephesi, Medine Müdafaası’ndan ayrı düşünülemeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların hepsi de, yenilgisiyle zaferiyle, birbirinin devamı olan, birbirini adeta besleyen, tamamlayan mücadelelerdir. Esasen Cumhuriyetimiz, Osmanlı’dan, Selçuklu’dan, Cumhurbaşkanlığı forsumuzda temsil edilen diğer devletlerimizden farklı, nevzuhur bir devlet de değildir. Tam tersine, Türkiye Cumhuriyeti, bu tarihî sürekliliğin son temsilcisidir. Bunun için Sultan Alparslan’ı Osman Gazi’den, Kılıç Arslan’ı Fatih Sultan Mehmet’ten, Kanuni’yi Sultan Abdülhamit’ten ayrı göremeyiz” diye konuştu.

“Asıl olan, milletin gönlünde yer etmek”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyet döneminde ülkeye büyük hizmetleri olan rahmetli Menderes’i, rahmetli Özal’ı, rahmetli Türkeş’i ve rahmetli Erbakan hocamızı da tazimle yâd ediyoruz. Bunların hepsi de milletimizin gönlüne adeta nakşedilmiş, milletimizin kalbinde abideleşmiş isimlerdir. Asıl olan da işte budur; yani milletin gönlünde yer etmektir. Yaptığınız hizmetlerle, duruşunuzla, mücadelenizle bunu başaramamışsanız, tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolmaya mahkûm olursunuz” şeklinde konuştu.

Siyasi hayatının tamamında millete hizmet için, milletin gönlünü kazanmak için çalışmış bir kişi olarak, gençlere de aynısını tavsiye ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere kendilerini yetiştirmesini, projeler gerçekleştirmelerini, çalışmalarını, üretmelerini, kariyer yapmalarını bunları da ihmal etmemeleri tavsiyesinde bulundu.

“İstiklal ve istikbal mücadelesi bitmedi”

“Milletle birlikte olmak, milletle beraber yol yürümek, onun gönlüne girmek daima önceliğiniz olsun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Baki ne diyor, ‘Baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş meğer’ diyor. Aslı olan nedir? İşte bu kubbede sadayı bırakabilmektir. Hepimiz öleceğiz. Ölüm bizim için mukadder. Bundan kaçmak, bundan uzaklaşmak mümkün mü? Ölüm bizim için mukadder olduğuna göre öldükten sonra lanetle anılmakta var, rahmetle anılmakta var. Temenni ederim ki bizler rahmetle anılanlardan olalım. Bugün burada bulunuyor olmanızı dahi, bu yöndeki kararlılığınızın bir emaresi, bir işareti olarak görüyorum. Allah yolunuzu ve bahtınızı açık etsin” dedi.

 “Gerçek bağımsızlık, her alanda kendi ayaklarınızın üzerinde durabilmenizle mümkün”

Geriye dönüp sadece 93 yıllık Cumhuriyet tarihine bakıldığında dahi, farklı görüntü ve isimler altında bağımsızlık mücadelesinin kesintisiz şekilde sürdüğünü görüldüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Balkanlarda, Kafkaslarda, kuzeyimizde, güneyimizde yaşanan hadiselerin hepsi de, bizim geçmişimizle ve bugünümüzle yakından ilişkilidir. Şu anda karşımdaki siz genç kardeşlerime baktığımda 20 yılı bile inanıyorum ki zor hatırlarsınız. Acaba 20 yıl önce nasıl bir Türkiye vardı? Hani bu yaşamak başka bir şey okumak başka bir şeydir. 20 yıl önce nasıl bir Türkiye’ye sahiptir, acaba bugün nasıl bir Türkiye’ye sahibiz? Komşularımızla ilişkilerimiz ne noktadaydı? Kim Suriye’de, Irak’ta, Orta Doğu’da yaşananların bizimle ilgisi olmadığını söyleyebilir? Kim Libya’daki, Kuzey Afrika’daki gelişmelerin bizimle hiçbir alakasının bulunmadığını iddia edebilir? Karadeniz, Akdeniz, Ege çevresinde meydana gelen her hadisenin bizi ilgilendirmediğini kim düşünebilir? Bu halkayı Güney Asya’dan Doğu Avrupa’ya kadar dilediğiniz kadar genişletebilirsiniz. Bizim ne bölgemize, ne de dünyaya sırtımızı dönme şansımız da, hakkımız da yok. Gençler, sorumluluğumuz böyle büyük olduğu için, görevlerimiz de çok ağır. Gerçek bağımsızlığın, ancak her alanda kendi ayaklarınızın üzerinde durabilmenizle mümkün olduğunu biliyoruz. Bu anlayışla, geçmişte temelleri atılmaya başlanan

 “Teslim aldığımızdan daha iyi bir Türkiye bırakmak için çalıştık”

2003 hedeflerini gerçekleştirmek için önlerine çıkan ve çıkartılan tüm engellere rağmen var güçle uğraştıklarını ve bu yolda her gün mesafe kat ettiklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bunun yanında sizlere 2053, 2071 vizyonlarını geliştirip hayata geçirebilmeniz için en uygun, en ideal, en mümbit zemini oluşturmaya çalışıyoruz. Bakın, 2053’ü, 2071’i siz hazırlayacaksınız, bizler o günleri göremeyeceğiz, bizler ebedi âlemden sizleri izleyeceğiz, ama sizler onun inşallah mimarları olacaksınız. Bugün burada bulunan sizler başta olmak üzere, tüm gençlerimizden şimdiden 2053 vizyonu için hayallerini, ideallerini, hedeflerini ortaya koymalarını bekliyorum. Biz sizlere teslim aldığımızdan daha iyi bir Türkiye bırakmak için çalıştık, çalışıyoruz. Sizlerin de daha sonraki nesillere çok daha büyük, çok daha güçlü bir Türkiye devredeceğinize inanıyorum.”

“Siz, kalemin silahtan üstün olduğuna inanan bir gençliksiniz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle her bir araya gelişinde ülkenin geleceğine dair ümitlerinin daha da arttığına dikkat çekti. Gençlerin heyecanının, dinamizminin ve gayretlerin kendilerine güç verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarihe de, tarife de sığmayan bir milletin evlatları olarak gözlerinizdeki ışık, yüreğinizdeki sevgi inşallah hiç eksilmesin diyorum. Ecdadımızın mirasını yükseltecek, yüceltecek bir gençlik yetiştirmek için her alanda çok önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Sizler Güneydoğu’nun o dağlarında, bu ülkeden kaçarak Kandil’in dağlarında bu millete ihanet eden o şebekenin elhamdülillah içinde değilsiniz. Sizler silahını kalemi olarak kullanan, siz kalemin silahtan üstün olduğuna inanan bir gençliksiniz. Sizler bilgisayarın tuşlarına basıyorsunuz, silahların tetiğine değil, sizin farkınız bu ve bu tuşlarla siz dünyada yeni bir gelecek inşallah inşa ediyorsunuz. Üniversite öğrencisiyseniz, düşünün 76 üniversiteden aldık şu anda 193 üniversiteyle istedik ki… Benim Muş’taki gencim, Hakkâri’deki gencim nasıl Ankara’ya gelecek, nasıl İstanbul’a gelecek, parası var mı, pulu var mı? Ne yapalım? O buraya gelemeyecekse biz devlet olarak ilmi, okulu onun ayağına götürelim dedik ve Hakkâri’sinde, Muş’unda, Ağrı’sında, Kars’ında, her yerde üniversite olmayan ilk bırakmadık. Eğer yurtlarda kalıyorsanız, 294 bin yatak kapasiteli 425 yeni yurdu biliyorsunuz. Yükseköğrenim kredi ve burslarını 45 liradan aldık 400 liraya çıkarttık, bunun yanında 280 lira da beslenme yardımı var, yurtlarda kalan yavrularımız bu desteği de alıyor, bu rakamın lisansüstü eğitim için 800 lira olduğunu görüyoruz, doktora eğitimi için bin 200 lira olduğunu biliyorsunuz. Geçmişte bunlar var mıydı?” diye sordu.

“Yıkıcı değil yapıcı düşünen, gençlerle yol yürümek arzusundayız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kolu eylem, yumruğu vurmak için kalkan değil, selam vermek, dua etmek, iş yapmak için kalkan gençlere ihtiyaçlarının olduğunu söyledi.

Yüreği kendi devletine, kendi halkına kinle, nefretle, öfkeyle dolu değil, kalbi ülkesine ve milletine hizmet aşkıyla, sevgisiyle kıpır kıpır olan gençlere geleceği emanet etmek istediklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vaktini heba eden değil vaktini en iyi şekilde değerlendiren, yıkıcı değil yapıcı düşünen, konuşan, hareket eden gençlerle yol yürümek arzusundayız. Bugün her biri taze fidan olan gençlerimizin yarın ülkelerini ve milletini kucaklayacak ulu çınarlara dönüşmesini sağlayacak şartları oluşturmak için inşallah hep birlikte çok fazla gayret göstereceğiz. Aramızda sporcularımız var ve sporcularımıza önümüzdeki olimpiyatlarda şimdiden üstün başarılar diliyorum. Altınlarınız bol olsun, gümüşleriniz bol olsun, bronzlarınız bol olsun, gelecekle mukayese edilmeyecek kadar bol olsun, Allah sağlığınızı daim etsin. Bu düşüncelerle bir kez daha Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni, milletin evini teşrifleriniz için sizlere teşekkür ediyorum. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramınızı bir kez daha kutluyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum” dedi.

İLKHA





HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler