"Avrupa'daki gençler mutlaka Said-i Nursi'yi okumalı"

"Avrupa'daki gençler mutlaka Said-i Nursi'yi okumalı"

Bediuzzaman Said Nursi hazretleri, vefatının 55’inci yıldönümünde yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen çeşitli etkinliklerle anılmaya devam ediyor. Bu etkinliklerden biri de Basel Said Nursi Camii’nde gerçekleşti.

Asrın büyük âlimlerinden Bediüzzaman Said-i Nursi, vefatının 55. Yıldönümünde İsviçre’nin Basel Şehrinde düzenlenen programla anıldı. Programda yapılan konuşmada, Avrupa’da yaşayan gençlerin Üstad’ın eserlerini mutlaka okuması gerektiği tavsiyesinde bulunuldu.

Anma programı Lokman Genç'in okudu cevşen ile başladı. Daha sonra Araştırmacı-Yazar Zülküf Er, 1878-1960 yılları arasında yaşayan Üstad'ın hayatını ve mücadelesini anlattı.

Üstad'ın vefatından sonra ümmete Risale-i Nur gibi kıymetli bir miras bıraktığını söyleyen Er, Bediüzzaman 1960’ta vefat etti. Ama arkasında Risale-i Nur gibi her Müslüman’ın muhakkak kendince istifade edeceği bir eser bıraktı.” dedi.

“Avrupa'da gençler muhakkak Said-i Nursi'yi okumalıdırlar”

Risale-i Nur'un anlaşılmadığı, dilinin ağır olduğu yönündeki söylemlere katılmadığını belirten Er, “Üstad’ın farsça yazdığı bir kelimeyi çıkarıp yerine Türkçe kelime konulduğunda uyuşmadığını göreceksiniz. Ben kendim bunu denedim. Muhakemattan çeviri yaptım. Ramazan Risalesi’nin kendimce çevirisini yaptım, dönüp okuduğumda kendim dahi beğenmedim. Ruhsuz, anlamsız geliyor. Risale-i Nur’da kullanılan dile vakıf olmak günümüz şartlarında zor değil. Artık anlaşılmayacak bir şey kalmadı. Kitapların altında sözlük var. Elimizin altında sözlükler var. Muhakkak, hele Avrupa’da yaşayan gençler, muhakkak Risale-i Nur’u okumalıdırlar.” tavsiyesinde bulundu.

“Üstad; her iki milletin de kültürüne, ahlakına, yaşamına vakıf olmuştur”

Zülküf Er konuşmasının devamında, Hizbullah Cemaati’nin Bediüzzaman hazretlerine ve Risale-i Nur’a bakışını da anlatarak şu ifadelerde bulundu: “Hizbullah rehberi Hüseyin Velioğlu, 8 maddede Bediüzzaman ve Risale-i Nur’a Hizbullah Cemaati’nin bakışını anlatıyor. Diyor ki; ‘Risale-i Nur, bölgemizin ve toplumumuzun yetiştirdiği büyük bir İslam âliminin orijinal eseridir. İçimizden biri. Kürdistan’da doğmuş, yetişmiş ama ömrünün çoğunu Türkler arasında geçirmiş. Dolayısıyla her iki milletin de kültürüne, ahlakına, yaşamına vakıf olmuştur. İmam Gazali de eser yazmıştır, Hasan El-Benna da... Eğer aynı konuda Bediüzzaman yazmışsa, ondan almamız bizim için daha faydalı olur. Çünkü bizim yaşadığımız toplumda yaşayarak yazmıştır. Bizim anladığımız dilde yazmıştır.”

Er, Bediüzzaman’ın 20’inci yüzyılın tanıdığı en önemli mücedditlerinden biri olduğunu anımsatarak konuşmasını sonlandırdığı program, dua ile son buldu.  (Ahmet Bayram – İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.