Mustafa KARAKAŞ

Mustafa KARAKAŞ

Barzani'ye Zeytin Dalı yok mu?

Afrin operasyonu kamuoyunun kafasını karıştırmış durumda.

Hükümet Kürt duygusundan ne kadar haberdardır bilmiyorum ama Kürdistan referandumuna takınılan tavırdan dolayı bir kısım Kürtler Afrin'e yapılan operasyonu Kürtlüğe yapılmış gibi algılıyor.

Hükümetin IKBY'ye Zeytin Dalı uzatmadan Afrin'e Zeytin Dalı Harekâtı düzenlemesi stratejik bir hatadır ve bu hata “operasyon Kürtlüğe oluyor” algısına hizmet ediyor.

Kürdistan referandumu sürecinde “Barzani'nin arkasında ABD yok” diye hançeremizi yırttık ama sesimizi duyan olmadı.

Bakınız Afrin operasyonu sonrası Amerika'dan günübirlik açıklamalar geliyor. Ama Haşdi Şabi Kürt topraklarını işgal edince(hem de ABD silahları ile) ABD'den Barzani'yi savunur yönde açıklama geldi mi? Hayır!

Türkiye acilen referanduma kadar bölgedeki en iyi müttefiki olan Bölgesel Yönetim ile ilişkileri tamir etmenin yollarını aramalıdır.

Kürt topraklarında katliam yapan Irak hükümeti bölgesel yönetim ile ilişkiler kurma noktasında adımlar atarken referanduma karşı en sert açıklamaları yapan İran, Kürtlerle diyalog yolunu tutmuşken Türkiye'yi yöneten siyasal iktidarın herhangi bir adım atmaması siyasal körlüktür.

Burnunun ucunu göremeyen hipermetrop bir siyaset tarzıdır bu.

İyiniyetli bir yaklaşımla meseleye bakıp iktidar hipermetrop bir siyaset güdüyor ve acilen gözlüğünü takıp IKBY ile diyaloğu büyütmelidir diye düşünüyorum.

Maazallah! Bardağı boş tarafından görmek istemiyorum. MHP'nin zihin kodlarının dış politikada egemen olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Zira MHP'nin mevcut kodları Türkiye'yi büyütebilecek kodlar değildir.

Bırakın Türk milliyetçiliğinin çözüm aracı olmasını, hatırlayalım 100 yıl önce Osmanlıcılık fikri bile koca imparatorluğun parçalanmasını engelleyememişti. Oysa İslam dünyası 100 yıl öncesine göre çok daha milliyetçi bir durumda… Ulus bilinci çok daha yüksek bir seviyede… Bu iyi mi kötü mü ayrı bir yazı konusu…

Emperyalizmin Kürtler için Irak Kürdistanı'nda farklı; Rojava'da farklı planlarının olduğunu ve Türkiye'nin bunlardan sadece Rojava planını fark ettiğini eklemek gerek. Emperyalizmin Irak Kürdistanı planı ise tıkır tıkır işliyor…

Zayıflatılan Kürt muhafazakârlığının (Barzani) yerine Kürt sekülerizminin önünün açılması sürecinde hem Türkiye'nin hem İran'ın hem de İbadi'nin çorbada tuzu var. Muhafazakârlığın öğütülmesinin bu coğrafyada bir masanın etrafında konuşabilme olasılığını da bitirdiğini belki on yıl sonra bölge ülkeleri anlamaya başlayabilir. Bugün Goran tipi sekülerizm yarın Amerikan Marksizmi'ne dönüşecektir.

Biliyorum Amerikan Marksizm'i sözü size saçma geliyor.

Ama sonraki yıllarda bu kavrama alışacaksınız… Söylemleri sosyalistçe, yol haritası ABD ve Batı ülkeleri tarafından oluşturulan Türk Solu'nun ya da Avrupa'daki sosyalist bireylerin PYD saflarındaki savaşı Amerikan Marksizmi adına verilen bir savaştır. ABD'nin Ortadoğu'daki müttefikleri artık çakma Marksistlerdir.

Irak Kürdistanı'ndaki muhafazakâr Kürtlerin elinin zayıflatılması o topraklara Amerikan'ın; Amerikan Marksizmi'nin tohumlarını serpmek anlamına geliyor.

Bakın bu tohumları siz serptiniz. Yarın Amerika gelip suladığında Türkiye'deki sol medya gübrelediğinde sakın ama sakın niye böyle oluyor demeyin.

Çözüm basit: Barzani'ye uzatılacak bir Zeytin Dalı Amerikan Marksizmi'nin tohumlarının çürümesi anlamına gelir.

Görüş ve Önerileriniz için... mkarakas@dogruhaber.com.tr

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.