Basel'de HÜDA PAR'ın medeniyet projesi anlatıldı

Basel'de HÜDA PAR'ın medeniyet projesi anlatıldı

Avrupa ziyareti çerçevesinde İsviçre'nin Basel şehrindeki Said-i Nursi Vakfını ziyaret eden HÜDA PAR Genel Sekreteri Mehmet Yavuz, vakfın mescidinde toplanan vatandaşlara partisinin medeniyet projesini anlattı.

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Sekteri Mehmet Yavuz, bir dizi ziyaret gerçekleştirmek için geldiği Avrupa'da Basel Said-i Nursi Vakfını ziyaret etti.

Bir süre vakıf yetkilileriyle görüşen Yavuz, daha sonra vakfın mescidinde toplanan vatandaşlara HÜDA PAR'ın medeniyet projesini anlattı. "Ölümün kolaylaştığı yerde medeniyet olmaz" diyen Yavuz, "Parti programı medeniyet projemizdir" dedi.

"Avrupalıların işleri dinimiz, dinleri de işlerimiz gibi"

Konuşmasına Merhum Mehmet Akif Ersoy'un hayatından bir anekdotu aktararak başlayan Yavuz, "1. Dünya Savaşında Osmanlı ile Almanya müttefik idiler. Savaş devam ederken Almanlar bazı Rus askerleri esir alır ve askerlerin arasında Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan bölgesinden olan Müslüman Türk asker de vardır. Bu askerlere karşı nasıl bir üslup geliştireceklerini bilmediklerinden, Almanlar Osmanlı'dan yardım talep ederler. Osmanlı, içerisinde Mehmet Akif'in de bulunduğu bir heyet gönderir. Mehmet Akif'in Avrupa macerası budur. Mehmet Akif esir askerlerle konuşurken zafer çanı çalar. Mehmet Akif hemen oradaki Alman subaylardan birini çağırır derki, 'Hangi cephede zafer kazandık ki siz zafer çanı çaldınız?' Alman Subay, 'Hiç bir cephede zafer kazanmadık ama, İngiliz ordusu Kudüs'e girdi' yanıtını verir. Akif bunun üzerine, 'Bizler İngilizlere karşı birlikte savaşıyoruz, nasıl olur İngilizlerin elde ettiği zaferi kutluyorsunuz?' diye sorunca, Alman Subay, 'Kudüs başkadır. İngilizler düşmanımız da olsa, sonuç itibariyle Hıristiyan'dırlar ve Kudüs'ü ele geçirdiler. O açıdan biz İngilizlerle savaşsak da, bu Hıristiyan alemi için bir zafer olduğundan, biz de zafer çanı çaldık' yanıtını verir. Belki günümüze uyarlamamız gerekiyor, yitik olan medeniyetimizi, Müslüman olan bir kardeşimizin dahi hakkını hukukunu gözetmek adına belki bunu hatırlamamız gerekiyor. Mehmet Akif Avrupa'dan dönünce, 'Üstad Avrupa'dan ne anladın? sorusu yöneltilince, çok güzel bir cümle kullanır, 'Onların işleri dinimiz, dinleri de işimiz gibidir' der. Belki bunu en iyi anlayanlar sizlersiniz" dedi.

" Zulmün adı coğrafya tanımaz"

Avrupa toplumunun yakın tarihte elde ettiği medeni kültürü, İslam toplumunun Hz. Muhammed'in (sav) Medine’ye  gerçekleştirdiği hicretten bir süre sonra elde ettiğini hatırlatan Yavuz, "Neden Medine bir medeniyetin başlangıcıdır? Çünkü insana saygının, sadece Müslüman'a değil hangi dinden olursa olsun o saygıyı hak ettiğini ispat etmiştir de ondan. Peygamber (sav) hicretten kısa bir zaman sonra toplumsal bir sözleşmenin altına imzasını atıyor ve kendisi uğraş veriyor. İlk yaptığı işlerinden biri de, Hıristiyan, Yahudi ve Pagan kültürü dediğimiz Medine'nin putperest müşrikleri ile ortak bir yaşam alanı geliştirmesidir. 'Hep beraber yaşayabiliriz, bu mümkündür. Ben sizin anlayışınıza saygı duyuyorum, lütfen siz de benim anlayışıma saygı duyun.' İslam’ın medeniyet anlayışı budur... Batı Uygarlığı  eleştirmemizin sebebi nedir?  Kendi vatandaşına her türlü hakkı tanırken, kendi sınırlarının dışındaki başka yerleri yok edip, yer altı ve yer üstü zenginliklerine kendi emperyalist emelleri doğrultusunda, sömürgeci zihniyeti doğrultusunda kendisine kaynak olarak aktarmak istemesidir. Yoksa bizler hiç bir zaman bir halka karşı olamayız. Biz İsviçre halkına karşı olamayız, İtalyanlara karşı olamayız bir halk olarak. Ama karşı olduğumuz şey işgaldir, zulümdür, kulun kula tahakküm etmek istemedir. Bunun İsviçreli olması, Iraklı olması hiç bir kıymeti harbiye taşımaz. Zulmün adı coğrafya tanımaz. Onun için İslam medeniyet ve kültürünün başlangıçta neler ortaya koyduğunu iyi bilmemiz gerekiyor. Biz yitik olan medeniyetimize o yüzden ağlamak zorundayız" ifadelerini kullandı.

"Ölümün kolaylaştığı yerde medeniyet olmaz"

Müslümanların İslam'ın medeniyet anlayışını bilmek zorunda olduğunun altını çizerek konuşmasını sürdüren HÜDA PAR Genel Sekreteri Yavuz, "İslam medeniyetine göre hareket etmemiz, dünya emperyalizmini korkutuyor. İnsan merkezli İslam medeniyetinin sadece çatışma, kargaşa ve kafa kestiğini, kol kestiğini aklımıza hayalimize gelmeyecek derecede projeler üretiyor. Sadece Fıkhın olmadığı yer İslam medeniyeti yoktur. Fıkhın olup da insana saygının olmadığı yerde de medeniyet yoktur. Ölümün kolaylaştığı yerde medeniyet olmaz. Gayr-i Müslim'in dahi kendisini güvende hissetmediği yerde medeniyetten söz edilemez. Bırakın Müslüman'ı, Gayri Müslim dahi bir yerin idaresinde yaşıyorsa, eğer orada can ve mal emniyetinden emin değilse, orada İslam'ın medeniyeti yoktur. İsterse dört dörtlük bir fıkıh uygulansın. Demek ki medeniyetin olaşa bilmesi için iki ana unsur gereklidir, birincisi Fıkıh, ikincisi insan sevgisi. İnsan sevgisi üst düzeydeyse Fıkıh yoksa bu medeniyet değildir. Fıkıh üst düzeydeyse, hatta o fıkha boyun eğdirme söz konusuysa, -zorlada olsa kendi anlayışı doğrultusunda - ama insana sevgi yoksa, saygı yoksa, çok kolay bir şekilde insanlar öldürülüyorsa, çok basit yorumlarla kelleler koparılıyorsa, asla orda İslam medeniyeti yoktur, olmaz. İslam medeniyeti, bakıldığı zaman kendisinden emin olunandır" şeklinde hem Avrupa'ya hem de İslam ümmetine önemli mesajlar verdi.

"Parti programı medeniyet projemizdir, lütfen okuyun "

HÜDA PAR'ın, Hz. Peygamber (sav) tarafından oluşturulan İslam medeniyeti anlayışının mirasını devraldığını belirten Yavuz, "İslami ümmetini mezhepsel fitnelere, siyasi çıkarlara, etnik temelli meselelere kurban etmeyeceğiz. İşte bu mirasın, bu medeniyetin bir ürünü olarak Hür Dava'yı ortaya çıkardık. Küfrün en çetin olduğu noktada Şeyh Zeki gibi ortaya çıkmanın ne demek olduğunu insanların anlaması gerekir. Türkiye toplumu ve İslam alemi bunu bilmesi gerekiyor; İslam'ın izzeti ve şerefinin muhafaza edilmesi için ambargolar altında kaldık ve şehitler verdik. Bütün aleyhteki şartlara rağmen yürümeye devam ediyoruz. Hür Dava'mızın kriminalize edilmek istenmesinin nedeni budur. Çünkü elimizde bir medeniyet tasavvuru var. Bizim geldiğimiz gelenek, Süryani, Ermeni, Êzidi komşumuzun insani noktadaki haklarına saygı duymayı pratize etmiş bir gelenektir. Gayr-i müslimlerle nasıl ve ne şekilde hukuk içerisinde olacağımızı Medine vesikasından devralmış ve bu şekilde pratik geliştirmiş bir hareketiz. Onun için HÜDA PAR'ın parti programını okumayan kardeşlerimiz varsa lütfen okuyun. Bir kere değil, 3 defa okuyalım. Bu bizim medeniyet tasavvuru ve projemizdir" dedi.

Konuşmasında Alman bir diplomatla arasında geçen bir diyalogu da aktaran Yavuz, "Alman Büyükelçiliğinde bir diplomat şöyle söylemişti; 'Ben sizin parti programınızı okudum, önceden zannederdim ki siz sadece Kürtlerden oluşan ve Güneydoğu bölgesiyle ilgili   çözüm ve projeleri olan bir hareketsiniz. Parti programsızını okuduktan sonra, söyleminizin bir bölgeye sıkışmayacak kadar bir alana yayıldığını gördüm' Aynı şeyi dönemin Başbakan Yardımcısı Sayın Arınç da söylemişti. Bu bir medeniyet projesidir" diye konuştu.

Mehmet Yavuz, son olarak kendisine bu fırsatı veren vakıf yetkililerine teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı. (Basri Özmen - İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.