Bitlis’te şehitleri anma ve anlama programı düzenlendi

Bitlis’te şehitleri anma ve anlama programı düzenlendi

Bitlis’te hayırlı hizmetlerini sürdüren Bitlis Best-Der, İslam şehitlerini anma ve anlama programı düzenledi.

Bitlis’te hayırlı hizmetlerini sürdüren  Bitlis Eğitim Sağlık Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Best-Der), tarafından düzenlenen İslam şehitlerini anma ve anlama programına Doğru Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetimi Mehmet Göktaş ve 6-8 Ekim olaylarında hunharca katledilen Hasan Gökgöz’ün babası Mehmet Gökgöz konuşmacı olarak katıldılar.

 

İslam şehitlerini anma ve anlama programı,Saat 19.00’da Bitlis Kültür Merkezi’nde yüzlerce Bitlislinin katılımıyla gerçekleştirildi.

 

Asr-ı saadete çekilen acılar, bugün Kürdistan coğrafyasında çekiliyor

 

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Özlem Ajans sanatçılarından Bilal Güler’in şehitler üzerine seslendirdiği ilahilerlerle devam etti. Best-Der tarafından şehitler adına hazırlanan sinevizyon gösterimiyle programda coşku doruğa çıktı.

 

Sık sık tekbirlerin getirildiği, bir yandan coşku, bir yandan da hüznün hakim olduğu programda, günün anlam ve önemine binaen Doğru Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni araştırmacı yazar Mehmet Göktaş, bir konuşma yaptı.

 

Göktaş konuşmasında,  İslam davası uğruna dün Peygamberlerin ve onların yolunu takip edenlerin verdiği bedelin aynısını, bugün Kürdistan coğrafyasında İslam davası için mücadele edenlerin verdiğini belirti.

 

“Şehitlerin tek sucu İslami davaya sahip olmalarıdır”

İslam davası için tarihte sahabelere yapılan işkencelerin daha ağırının, günümüzde onların yolunu takip edenlere yapıldığına dikkat çeken Göktaş, şöyle konuştu:

“Bilal-i Habeşi’ye işkence etmişler. Habab bin Eret’e işkence etmişler. Fakat onlar, yapılan işkencelerin altında canlarını vermemişlerdi. Bu gün ise, onların gördüğü işkencelerin daha beterini yapıyorlar. Bu günkü Yasinler, Turanlar,  Hasanlar, Cumaliler, Riyadlar, Hüseyinler , hem işkence görüyor, hem de vahşice katlediliyorlar. Allah bunları zayi etmeyecektir. Çünkü onların tek suçu, elindeki kurban etlerini dağıtmalarıydı. İslami bir yaşam sergilemeleriydi.”

 

Göktaş, verilen canların, çekilen çilelerin, yaşanan hicretlerin,  Allah yolunda verilen bedellerin,  canıyla malıyla, evladıyla Allah yolunda, Allah ile yapılan kazançlı ticaretin kendilerini memnun ettiğini, bunların neticesinde bölgeye İslam’ın geldiğini kaydetti.

 

Kafirler, zalimler ve cahiller korksunlar İslam geliyor

Kürdistan coğrafyasında İslami camianın verdiği mücadele ve bedellere de değinen Göktaş, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu coğrafyada binlerce kardeşimiz, en ağır işkencelerden geçti. Binlercesi zindanlarda yaşadı ve hala yaşıyor. Binlercesi bu dava uğrunda yurdundan bilmediği, tanımadığı memlekete hicret etti. Hem de orada ona kucak açacak tek bir ensar kardeşi olmadığı halde. Dün Asr-ı Saadette neler olduysa,  bu gün aynısı oluyor.  İşte İslam böyle geliyor. Allah birileriyle alış veriş yapa yapa geliyor. Allah bu coğrafyanın insanlarıyla gerçekten alış veriş yapıyor.”

 

“Kafirler, zalimler ve cahiller korksunlar İslam geliyor”

Diyarbakır’ı, Batman’ı  çarşaflarlıyla dolduranların gökten yağmur misali düşmediğini, onların her birinin imanlarının imtihanlarını verdiklerini ifade eden Göktaş, “Onlar Batman’dan, Diyarbakır’dan, Bitlis’ten binlerce kilometredeki eşlerini ziyaret etmek için yolda çektiği çileleri bir görseniz. Kocaları, kendi memleketinde cezaevleri dururken, binlerce kilometredeki cezaevlerine sürgün edildiler.    Rabbimiz Allah’tır dedikleri için, Kur’an dersleri alıp verdikleri için başlarına gelmeyen kalmadı. Onun için kafirler, zalimler ve cahiller korksunlar İslam geliyor. Bunlar gelişin alametidir, gidişin değil. İslam gelince böyle gelir. İslam bir beldeye gelince böyle şehitler verilir, kurbanlar verilir, canlar verilir. Allah da onlara bu dünyada Mekke’yi verir, şehirleri verir, fetihleri verir.  Allah bunların hiçbirini zayi etmeyecektir.” diyerek Kürdistan’da İslam adına çekilen çileleri anlattı.

 

Programda 6-8 Ekim olaylarında kurban eti dağıtırken PKK/HDP canileri tarafından hunharca katledilen Hasan Gökgöz’ün babası Mehmet Gökgöz  de kısa bir konuşma yaptı.

 

Gökgöz’ün , “ Kurban kesecek paramız yoktu. Rabbim evladımı kurban olarak kabul etti.” dediği konuşması sırasında  salonda gözyaşları sel oldu. 

 

Gökgöz, oğlu şehit Hasan’ın sorumlu tuttuğu HDP Genel Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’a seslenerek, “O zannetmesin ki Hasanlar bitecek. Hepiniz Hasan’sınız.  Hasanları, Yasinleri, Turanları, Riyatları, Cumalileri şehit etiyse, hasanlar biter mi? Hepiniz Hasan’sınız. Ne fark eder? Eğer öyle olmasaydı burada olmazdınız. Xali Mehmetler de bitmez. İşte salon doludur elhemdullillah. Bu davayı sürdüreceğiz. Bu dava büyük bir davadır. Bu davayı söndürmeye kimsenin gücü yetmez.” diye konuştu.

Şehit Hasan’ın hayatından, kişiliğinden, edep ve hayasından kesitler sunan baba Gökgöz, şehit Hasan’ın vahşice katledilişini, ve şahadete olan aşkından söz ederek, şöyle konuştu:

 

“Şehit Hasan’ı küçük yaşlarda camiye alıştırdım.  Onu sürekli camiye götürüyordum. Şehit Hasan, çok selim bir insandı. Ahlakı halim bir insandı. Dava arkadaşlarının verdiği talimatları harfiyyen yerine getirirdi.

Küçükken durumuz çok kötüydü. Bir şeyler satarak evine bir parça ekmek kazanmaya çalışıyordu.  Onu fakirlikle büyüttüm. Ama ben pişman değilim. Rabbime şükürler olsun ki, böyle bir çocuğu yetiştirdim. Fakirdik kurban bayramında kurban kesecek paramız yoktu. Onu da kurban ettik bu yüce davaya. Şehit Hasan, şahadeti çok arzuluyordu.  Kendilerine şahadeti ve bir de bebek hediye bıraktı. Tek başıma da kalsam, zalimlere ve kafirlere meydan bırakmayacağım inşallah.”

 

Bir gazetecinin çözüm sürecine ilişkin kendisine sorduğu soruya karşın verdiği cevabı hatırlatan Gökgöz, “Bana bir gazeteci, çözüm süreci hakkında ne düşünüyorsun diye sordu? Ben kendisine dedim ki, ‘Geliyorlar kahve köşelerinde, sokak başlarında hırsızlarla konuşuyorlar. Bu olmaz. Bunlara güven yok.’ dedim. Eğer, HÜDA PAR bu işin içinde olmazsa, olmaz. İslami camia bu işin içinde olmazsa hiç olmaz.  Hele hele dedim Hizbullah Cemaati olmazsa hiçbir zaman olmaz.” ifadesini kullandı. 

 

Program, yapılan duanın ardında sona erdi.(Şükrü Tontaş-İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.