Biz zulme boyun eğmedik ve eğmeyeceğiz

Biz zulme boyun eğmedik ve eğmeyeceğiz

Diyarbakır’ın Karacadağ bölgesinde, 1994 yılında PKK tarafından yola döşenen mayının patlamasıyla katledilen 10 kişi kabirleri başında anılırken yakın akraba ve arkadaşları, “Onlar İslam dinine olan bağlılıklarından dolayı şehit edildiler.” diyerek katlia

Tarihler 10 Mart 1994 yılını gösterdiğinde, bir Ramazan ayında, Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Gogwerî köyünün yoluna PKK tarafından döşenen mayının patlaması sonucunda, 10 mazlum mülüman Kürt katledildi. Bu acı olayın yıl dönümü münasebetiyle Çınar Şefkat-Der tarafından Gogwerî köyünde bir anma etkinliği düzenlendi.

Anma etkinliğine halk yoğun katılım gösterirken, mayınlı saldırıda katledilenlerin yakın akraba ve arkadaşları duygularını dile getirerek “Onlar İslam dinine olan bağlılıklarından dolayı şehit edildiler. PKK dindarlara karşı sürekli düşmanlık besledi,  tek ‘Suç’ları İslam’ı yaşamak olan insanlar PKK tarafından katledildi.” diyerek yaşanan katliamların İslam düşmanlığından kaynaklandığına işaret ettiler.

Şefkat-Der tarafından düzenlenen ‘Karacadağ Şehitlerini Anma Merasimi’ne katılan katliam mağdurlarının yakınları, duygu ve düşüncelerini İlke Haber Ajansı’na anlattılar. En yakınlarını bu dava uğruna feda ettikleri için pişman olmadıklarını belirten şehit yakınları, gerekirse yine bedel ödemeye hazır olduklarını dile getirdiler.

“Allah onlara en güzel makamı nasip etti”

Mayınlı saldırıda katledilen Muhammed Halil’in babası Molla Abdurrahman Gülçer, duygularını şöyle dile getirdi: “Onlar Ku’ran okudukları için ve kötülüklerin peşinden gitmedikleri için şehit edildiler. Zalimler bu yüzden Müslümanlara kin tuttular. Yollarımıza mayın yerleştirdiler ve bizi şehit ettiler. Biz onlara boyun eğmedik. Müslümanların karşısına açık bir şekilde çıkamıyorlardı. Haince tuzaklar kurdular. Birçok mayınlarını da görüp çıkardık. Ramazan ayının Kadir Gecesinde bu Müslümanların çoğu yatmamıştı. Camide dua ediyorlardı. Allah’tan bağışlanma dilediler. Allah da onların bu dualarına karşılık daha güzel bir şey nasip etti. Sabah vakti abdestli halde bayram hazırlığı için şehire gittiler. O zaman pek araba da yoktu. Sadece bizim arabamız vardı. Şehre giderlerken yolda mayın patladı.”

“Biz zulme boyun eğmedik ve eğmeyeceğiz”

Saldırıda hayatını kaybedenlerin şehit, şehadetin ise kendileri için iftihar olduğunu vurgulayan Gülçer, “Biz her zaman şehadete hazırız. Ciğer parelerimizi bu yolda verdik. Bir daha olsa yine veririz. Oğlum Muhammed Halil şehit olduğunda 12 yaşındaydı. Köyde sürekli insanları İslam’a davet ediyordu. Oruçlu halde şehit oldular. Şehadet bizler için iftihardır. Muhammed Emin de yeğenimdi, o da şehit oldu. Bölgede kimse bu vahşete ses çıkaramıyordu. PKK buraya gelip insanları kaçırıyor, onlara haksızlık yapıyordu. Ama kimse sesini çıkaramıyordu. Biz Allah’ın yardımı ile onları kabul etmedik. Oğlumun ahlâkı Kur’an ahlakıydı. Hep arkadaşlarını camiye davet eder, onlara iyiliği ve tövbeyi anlatırdı.” dedi.

“Biz yaşadıklarımızdan dolayı pişman olmadık”

Kardeşi Ramazan’ın 30 yaşında ve sürekli Kur’an-ı Kerim okuyan biri olduğunu dile getiren Hacı Nuri, “O gece Kadir Gecesi olduğu için camide namaz kılıyor ve zikir ediyordu. Şehirde amcamın dükkânı vardı. Dükkânına 2 defa bombalı saldırı olmuştu. Ramazan da sık sık amcamın yanına giderdi. Normalde her gittiği zaman benden izin alırdı. Ama bu kez izin almadan gitti. Mayın payladıktan sonra onun da şehit olduğunu duydum. Çok efendi bir insandı. Onu şehit etiller. Yola mayın döşeyerek tuzak kurmuşlardı. Biz yaşadıklarımızdan dolayı pişman olmadık. Birçok defa da yoldaki mayınları bulup temizledik. Ama Takdir-i İlahi bu kez mayını göremedik.” ifadelerini kullandı.

“Tehdit ederek, psikolojik savaş açarak Müslümanları yok etmeye çalıştılar”

Tarih boyunca Allah’ın dini için çalışan, zalimlerin zulmüne karşı çıkıp mücadele verenlerin başına çeşitli musibetlerin geldiğini aktaran Muhammed Dağtekin ise “Şehitler Peygamber Efendimizin risaleti ve sünnetti için çalıştılar. Allah’a hamdolsun buna tarih şahittir ki küfür ve zulme her zaman karşı çıktık. Bizim bu bölgede İslam’ın ahkâmı kalmamıştı. İnsanlar cahil kalmıştı. Allah’ın dininden ve İslam ahlakından uzak kalmıştı. Bazı âlimler bu memlekette tebliğ yaptılar ve insanları uyandırdılar. Tabi bu küfrün hesabına gelmedi. İslam’ın hâkim olması bu tağut, mürted ve diktatörlere ağır geldi. Onlar insanları Allah’ın yolundan uzaklaştırıp kendilerine köle yapmak istedikleri için bütün güçleriyle Müslümanların üzerine geldiler. Tehdit ederek, psikolojik savaş açarak Müslümanları yok etmeye çalıştılar.” diyerek yaşamış oldukları zorlu süreçleri anlattı.

“Müslümanları mayınlarla yok etmeye çalıştılar”

Allah’ın dinini bilen bir Müslümanın asla taviz vermeyeceğini belirten Dağtekin, şunları dile getirdi: “Müslümanlar, Allah’ın emri ve Peygamberin sünnetinden uzak durmazlar. Müslümanlar dinlerine sahip çıktıklarından bu zalimlerin hesabına gelmedi. Rejimin zulmünün yanında bu mürted örgüt de halka zulmetti. Müslüman halkı tehdit edip, onları kendi yollarına almaya çalıştılar. Fakat halk onlara taviz vermedi ve Müslümanca yaşamak istediğini söyledi. Bu yüzden Müslümanlarla başa çıkamayınca mayınlarla onları yok etmeye çalıştılar. Allah’ın dinine inananın mayından ve saldırılardan asla korkusu olmaz. Allah’a hamdolsun biz inanmışız ki her şehit kendinden sonra birilerini uyandırır. İslam şehitlerinin kanı berekettir. Allah onların ölmediğini, şehit olduklarını, muhakkak ki sağ olduklarını söyler. İşte bizler de buna iman etmişiz.”  

“Onların davasından asla şüphe duymadık. İslam davası için canlarını feda etiller”

Ramazan ayında, oruçlu oldukları bir vakitte, mayınlı tuzakla katledilenlerin arkadaşlarından Hacı Esved Eken, “Şehit Molla Hıdır, Şehit Bedri ve Şehit Ramazan hep bizimle beraberdiler. Onların davası Allah’ın davasıydı. Biz bugün nasıl birbirimizi seviyorsak onları da çok seviyorduk. Biz onların davasını sürdüreceğiz. Biz onların davasına asla ihanet etmeyeceğiz. Şehit Ramazan çobanlık yapıyordu. Biz onlarla yıllarca beraber kaldık. Onun gibi fedakâr yoktu. Onlara ne dense yaparlar, asla yok demezlerdi. Diğer bütün şehitlerde hak yolda gidiyorlardı. Şehit Molla Halil’e ne yapsanız asla size kötü davranmazdı. Şehit Tacettin dişçilik yapardı. Biz onların davasından asla şüphe duymadık. İslam davası için canlarını feda etiller.” dedi.

“Arkadaşlarım yanımda şehit oldular”

Mayın patladığında otobüste kendisinin de olduğunu ve şehitlerle arkadaş olduğunu dile getiren Seyithan Akman ise şunları ifade etti: “Ramazan ayında,  Kadir Gecesi’nin sabahı hepimiz şehre gidiyorduk. Bir tane otobüsümüz vardı ve kalabalık halde şehre gittik. Ovabağ yoluna çıktık. Orada mayın patladığında ben bir şey görmedim. Nasıl ki şimşek çaktığında ses çıkıyorsa, mayın patlaması da o şekilde oldu. patlamanın üzerinden biraz zaman geçti. Oğlum da yanımdaydı. Onun elini tutmuştum. Kendime geldiğimde otobüse ne olduğunu anlamadım. Yolun hepsi beyaz olmuştu. Arabadaki bütün köy malları yola döküldü. Bütün şehitler de oradaydı. Arkadaşlarım yanımda şehit oldular.” (Ali Fidancı-İLKHA)


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.