Boğaz enfeksiyonları kalp romatizmasına neden olabiliyor

Boğaz enfeksiyonları kalp romatizmasına neden olabiliyor

Uzmanlar, tedavi edilmemiş boğaz enfeksiyonlarının halk arasında “kalp romatizması” olarak adlandırılan “akut romatizmal ateş” hastalığına neden olabileceği uyarısında bulundu.

Halk arasında kalp romatizması olarak adlandırılan ‘akut romatizmal ateş’ hastalığının tüm dünyada erişkinlik ve özellikle de çocukluk döneminde edinsel (doğuştan olmayan) kalp hastalıklarının en sık sebeplerinden biri olarak ortaya çıktığını belirten Memorial Dicle Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doçent Doktor Serkan Akdağ, akut romatizmal ateşi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Tedavi edilmemiş boğaz enfeksiyonlarının yaklaşık 3 hafta sonra akut romatizmal ateş (ARA) tablosu ile oluşabildiğini belirten Doktor Akdağ, okul, yurt ve askeri birlik gibi toplulukların bulunduğu yerlerde bu enfeksiyonların yaygın ve çok ağır bir şekilde seyrettiğini, bu yerlerdeki yetersiz tedavinin, akut romatizmal ateşin gelişmesi ihtimalini arttırdığını belirtti.

Kalp romatizması vücutta kalıcı hasara neden olabilir

Kalp romatizmasının önemsenmemesi durumunda insan vücudunda kalıcı hasarlara neden olabileceğini söyleyen Akdağ, “Endüstrileşmiş ülkelerde erken tanı ve yeterli tedaviler sayesinde akut romatizmal ateşin gelişme olasılığı ve buna bağlı kalp kapak hastalıkları, eskiye oranla oldukça azalmış durumdayken, gelişmekte olan ülkelerde ise bu durum halen önemli bir sağlık sorunu olmaya devam  etmektedir. Akut romatizmal ateş tablosunun en sık görülen bulgusu büyük eklemlerdeki ağrı, şişlik ve kızarıklıktan oluşan artrit tablosudur. Oldukça ağrılı seyreden bu eklem tutulması tablosu, genellikle hastalık kalıntısı bırakmadan iyileşmekle beraber, bazı olgularda kalp ve beyin tutulması sonrası kalıcı hasar bırakabilir.” dedi.

5-15 yaş arası çocuklara dikkat!

Nefes darlığı, yürürken çabuk yorulma, ellerde ve ayaklarda üşüme, kuru öksürük, yorgunluk hissi ve kalp çarpıntısı gibi belirtilerin görüldüğü durumlarda doktora başvurulması gerektiğini belirten Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kalp tutulumu, tüm akut romatizmal ateş geçiren hastalarda yüzde 50 oranında görülür ve kalp tutulumu gelişen hastaların da yaklaşık olarak yüzde 70’inde ileri yıllarda daha da belirginleşerek kalp kapak hasarları ortaya çıkarır. Enfeksiyonun görülme yaşları genellikle çocukluk dönemidir (5-15 yaşları arasında). Erken dönemdeki sıkıntılar geçtikten sonra hastaların uzun bir süre herhangi bir şikâyeti olmaz. Kapak harabiyetine bağlı nefes darlığı, çabuk yorulma, çarpıntı gibi şikâyetler 20-40 yaş arası insanlarda ortaya çıkmaya başlar. Hastalık, oldukça yavaş ilerleyen bir karaktere sahiptir. Ancak sık tekrarlayan boğaz enfeksiyonu atakları, hastalığın seyrini hızlandırıp daha erken yaşlarda şikâyetlerin ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bu önemli nokta hastaları, sık hastalanmadan korumanın gerekliliğini ortaya koymuştur. Tüm dünyada uygulanan en önemli korunma yöntemi, 2 günde bir uygulanan koruyucu iğnelerdir. Bu tedavinin şekli, dozu ve uygulanma süresi ise pek çok faktörün birlikte değerlendirilmesi sonrası hekim tarafından kararlaştırılan bir durumdur.

Erken tanı ve tedavi yaşamsal önem taşıyor

“Çocukluk çağlarındaki boğaz enfeksiyonlarının erken tanı ve yeterli tedavisi, toplu yaşanan yerlerde yeterli korunma önlemlerinin alınması, akut romatizmal ateşin gelişme ihtimalini azaltacaktır.” diyen Akdağ, “Akut romatizmal ateşe yakalanan hastalarda erken tanı ve tedavi, uygun süre ve dozda yapılacak olan koruyucu tedaviler, kontrol amaçlı yıllık ekokardiyografi takibi ileride gelişebilecek olan kapak harabiyetinin gelişme oranını ve erkenden kapak hasarına bağlı müdahale gereksinimini en aza indirecektir.” şeklinde konuştu.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.