Mehmet ŞENLİK

Mehmet ŞENLİK

Bu Milletin Yakasından Düşün Artık!

Bu haftaki yazıma, önemine binaen çok ibretli bir olayı örnek vererek başlamak istiyorum.


Medine’de Kaynuka oğulları bilginlerinden Şe’s b. Kays adında, Müslümanlara karşı çok kin besleyen bir Yahudi vardı. Bu adam, bir gün Evs ve Hazrec kabilelerine mensup gençlerden bir cemaatin oturup tatlı tatlı konuştuklarını, Cahiliye devrinde aralarında var olan düşmanlığın İslâmiyet sayesinde kalkarak aralarının düzeldiğini görünce bir ah çekti ve: “Bu beldelerde Kayla oğullarının (Ensar’ın) eşrafı yine bir araya gelip toplandılar ha? Hayır! Vallahi onların cemaat ve eşrafı oralarda toplandı mı, biz onlarla hiçbir zaman karar kılamayız” dedi.


Sonra orada bulunan bir Yahudi genci çağırıp şu talimatı verdi: “Şunların yanlarına var, aralarında otur. Sonra da daha önce Buas gününde (Medine’de oturan Evs ve Hazrec’in birbirinden çok adam öldürdüğü gündür) aralarında geçenleri an, o zamanlar birbirlerine karşı söylemiş oldukları şiirlerden bazılarını oku” dedi.


Yahudi genç, Şe’s’in talimatına uyarak gidip aralarında oturdu ve onların Buas günü birbirlerinden öldürdükleri liderleri hakkında şiirler okudu. Orada bulunan, Evs ve Hazrec’e mensup Müslümanlar bundan etkilenerek konuşmaya, tartışmaya ve birbirlerine karşı övünmeye başladılar… Nihayet tekrar cahiliye savaşlarını başlatmak üzere silah başına koştular. Savaş düzeni almak üzereyken durum Allah Resulü (SAV)’e bildirilir.


Peygamberimiz (SAV), bunu haber alır almaz Muhacirlerden, yanında bulunan bir cemaatle birlikte hemen oraya vardı ve “Ey Ensar cemaati! Allah! Allah! Allah sizi İslamiyet’e hidayet ettikten ve onunla şereflendirdikten, Cahiliye işlerini sizden kesip attıktan ve sizi küfürden kurtardıktan, kalplerinizi birbirine ısındırıp birleştirdikten sonra ve ben de aranızda bulunduğum halde, siz o Cahiliye davasıyla mı ayaklandınız?” buyurunca Evs ve Hazrec kavmi, kendilerini birbirine düşürecek ve aralarını bozacak olan bu davranışın şeytandan geldiğini, Yahudi düşmanlarının kurdukları bir tuzak olduğunu anladılar ve ağlayarak birbirlerine sarıldılar. (İbni Hişam: c. 2, s. 205)


Evet, o gün olduğu gibi bu gün de Yahudi’nin mesleği, karakteri ve cibilliyeti budur. Hep bu şekilde masum insanlar arasında sanal sorunlar çıkartarak huzur aramışlardır. Her zaman silahlarına pazar bulmak için insanları çatıştırmışlar savaştırmışlardır. Yeryüzünde hep fitne fesat yaymaktan, kandan ve kargaşadan beslenmişlerdir. Sanki kendi huzurları başkalarının savaşmaları ve huzursuzlukları üzerine bina edilmiştir.


Üstad Seyyid Kutub’un dediği gibi, “Yeryüzünün neresinde bir savaş bir kargaşa varsa, bir fitne bir karışıklık varsa, bir ahlaksızlık bir fuhuş sektörü varsa mutlaka orada bir Yahudi parmağı, bir Yahudi şeytanlığı vardır.” Bütün bunları yaparken sözde insanlık adına, huzur ve barış adına yaparlar. “Onlara yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın dendiği zaman, derler ki, biz ancak barış yapanlarız. Haberiniz olsun ki, onlar bozguncuların ta kendileridirler.” (Bakara: 11-12)


Şimdi aynı misyonla yeni bir zati erzel daha zuhur etmiştir! Süha Özgermi… Bu herifin asıl kimliğinin, kökeninin ne olduğunu bilmiyorum. Ama bizzat kendi ağzından bir itirafı vardır: “Çapkın Özgermi”! Çapkın Özgermi, bir zamanlar köyün bir ucunda asker görününce korkusundan insanların ahırlara, samanlıklara saklandığı bir dönemde Diyarbakır’da askerlik görevini yapmıştır. Yine insanların İstiklal Mahkemeleri’nde yargısız infaz edildiği, cesetlerin darağaçlarında sallandığı bir dönemde de hâkimlik görevini yapmıştır.


Şimdi de Süha Bey, çok sevdiği Diyarbakır’a bu hizmet(!) halkalarından birini daha eklemek istiyor. Ne imiş o? Efendim “Dünya Medeniyetler Kraliçesi” güzellik yarışmasını Diyarbakır’da gerçekleştirip seçileni barış kraliçesi ilan etmek ve böylece Diyarbakır’ı dünyaya tanıtmak! Tam da Kutlu Doğum etkinliklerinin yapıldığı Nisan ayına denk getirilmesi ve sahabeler şehri olarak bilinen Diyarbakır’da bu gibi bir organizasyonun yapılmak istenmesi çok manidardır.


Sizin hizmet anlayışınız buysa alın başınıza çalın! İstemiyoruz bu tarzdan ahlaksız hizmetlerinizi! Memleketimizi coğrafyamızı faşist sloganlarla kirlettiğiniz gibi, şimdi de kadınları baldır bacak teşhir etmekle gençlerimizin beyinlerini kirletmek, ahlaklarını bozmak mı istiyorsunuz? Alın size ait olan her şeyinizle bu memleketten defolun! Gidin! Yeter artık düşün bu memleketin yakasından, bu memleket insanlarının yakasından! Sizi kimler gönderiyor, kimler adına çalışıyorsunuz bilmiyoruz.

Ama arkanızda Yahudi şeytanlığının desteği olduğu muhakkaktır. Şunu da bilmiş olun ki bu diyar, diyar-ı İslam’dır. Bu Müslüman halk sizin oyunlarınıza gelmez ve yüzünüze bir tükürükten başka da bir şey vermez.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.