Bugün buna göz yumulursa yarın Allah şiddetli bir hesap soracaktır

Bugün buna göz yumulursa yarın Allah şiddetli bir hesap soracaktır

Oğlunun FETÖ'nün kumpasları sonucu cezaevine konduğunu belirten Mehmet Salih Boldağ, oğluyla birlikte tüm Yusufi mahkumlar için adalet çağrısında bulunarak, "Bugün buna göz yumulursa yarın Allah şiddetli bir hesap soracaktır" dedi.

İslami hassasiyetinden dolayı FETÖ'nün kurduğu düzmece deliller ve kumpaslarla tutuklanan ve 19 yıldır cezaevinde bulunan Turan Boldağ'ın babası Mehmet Salih Boldağ, Turan Boldağ ile birlikte tüm Yusufi mahkûmlar için adaletin bir an önce tesis edilmesini istedi.

38 bayramdır oğlundan ayrı yaşadıklarını dile getiren mahkûmun Mehmet Salih Boldağ, FETÖ ve PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı gerekçesiyle tutuklanan ABD'li casus rahip Andrew Craig Brunson'ın mahkeme kararı ile serbest kaldığını ancak yıllardır suçsuz yere zindanda ölümü bekleyen mahkumlarla ilgili bir çalışma yapılmadığını söyledi.

Oğlunun 19 yıl önce evinden alındığını ve 12 gün işkence gördüğünü vurgulayan Boldağ, "Oğlumu 12 günlük süren işkenceden sonra mahkemeye çıkardılar. Mahkemede hiçbir suçu yokken, hiçbir hatası yokken oğluma 36 yıl hapis cezası verdiler. Oğlum Turan şu anda Van F tipi cezaevindedir. Hastadır, yoğun ilgi isteyen bir hastalığı var." dedi.

"Oğlumun hayatından endişe duyuyorum"

Oğullarının sağlıklı bir tedaviden geçirilmediğini dile getiren Boldağ, "Defalarca savcıya dilekçe verdik, savcı dilekçe üzerine cezaevi müdürüne emir verdi 'bu mahkûmu götürün tedavi edin' diye. Cezaevi müdürü ise emri yerine getirmek için hastamızı hastaneye gönderiyor ama bir ağrı kesici hap ile kontrol bile edilmeden geri getiriyorlar. Bu şekilde olunca bakanlık ile iletişime geçtik ve durumumuzu izah ettik, yine bakanlık da emir verdi 'bu mahkûmu tedavi edin' diye yine alıp götürdüler ve Van bölge hastanesinde tahlil yapıldı ve filmlerini çektiler. Aradan üç ay geçtikten sonra yine kontrole gitmesi gereken hastalarımızı doktora götürmediler. Son olarak geçtiğimiz günlerde verdiğimiz dilekçede yine sağlık heyetine götüreceklerdi, ayın 11'inde götürmüşler hiç kontrol etmeden, hiçbir şey demeden beş dakika oturtmuşlar ondan sonra görevli personele alıp mahkûmu götürün demişler. Ben oğlumun hayatından endişe ediyorum." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanına adalet çağrısında bulunan Boldağ, "Biz defalarca dilekçe verdik, dedik ki bunları yeniden yargılayın. Bu insanların suçları nedir bunu bize söyleyin. Bunların dosyaları boştur. Bu mahkûmların suçları yoktur. Biz defalarca müracaatta bulunduk yeniden bir yargılama yapılmadı ve binlerce Turan suçsuz yere hapishane köşelerinde çürüyorlar." ifadelerini kullandı.

"Bunca mazlumun ahını almasınlar"

ABD'li casus rahip Andrew Craig Brunson'un serbest bırakılıp yıllarca suçsuz yere zindanda yatan mahkumlar için halen bir çalışmanın yürütülmediğine dikkat çeken Boldağ, "Bu mahkûmları göz ardı etmesinler, bugün buna göz yumulursa yarın Allah şiddetli bir hesap soracaktır. Bunca mazlumun ahını almasınlar. Bunun hesabı ağırdır." dedi.

Boldağ, konuşmasına şöyle devam etti: "Bunlar halen hücre tipinde yatıyorlar, sabah dokuzda çıkarıyorlar ve dışarıda değil, cezaevinde ufak bir koridora çıkarıyorlar, saat beşte bunları tekrar ayrı hücrelere kapatıyorlar, üzerlerine kapılar kapanıyor bir sonra ki günün sabahına kadar. Hücrelerde bunlar ölse dahi kimsenin haberi olmuyor. Bu insanların hayatından endişe ediyoruz. Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanına sesleniyorum, biraz düşünsünler."

Ergenekon ve Balyoz davalarında müebbet hapis yiyenlerin şu anda özgürce dolaştığını belirten Boldağ, "Peki, 28 Şubat ve FETÖ yargısı sürecinde suçsuz yere işkence görerek cezaevine giren mahkumlar halen neden içerde. Bunun sebebi nedir, içerde neden çürütüyorlar?" diyerek yargıdaki çifte standarta işaret etti.

"Defalarca söyledik bunları yeniden yargılayın"

Van F Tipi cezaevinde neredeyse işkencenin yıllar sonra halen devam etiğini ifade eden Boldağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Oğlum 19 yıldır Van cezaevinde, Van'da şu an 28 Şubat mağduru iki mahkûm var. Biri benim oğlum biri de Yakup Taş. İkisini ayrı ayrı hücrelere alıyorlar. İkisini de kapalı bir hücreye alıyorlar. Bunların burada sıkıntıları çok ve hastalar, benim oğlumun en az beş tane ağır hastalığı var. Bunun tedavi edilmesi lazım, oğlumu götürüyorlar tedavi için ama bir hapla, bir şurupla bu hastalık bu şekilde nasıl giderilir, biz istiyoruz ki Adalet Bakanlığımız bu işin peşine düşsün, bunlar ne suç işlemişler, bunların hataları nedir. Bunu herkes biliyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın televizyonlarda suçsuz yere yatan mahkumlara ilişkin sözlerini anımsatan Boldağ, "Cumhurbaşkanımız bunu kendisi söylüyor, basın bunu kendisi söylüyor, gazeteciler bunu yine kendi söylüyor. Bu mahkumların suçsuz olduğunu herkes biliyor. Bu kadar beklemenin anlamı nedir, bunu bilemiyoruz. Bir düşünün bu mahkumlarda insan suçlu olsalar diyeceğiz ki tamam suç işlemişler cezalarını çeksinler. Bunlar cezasını çeksinler ama bu insanlar suçlu değiller. Defalarca dedik, bunları yeniden yargılayın bakalım biz de bu insanların suçları nedir, neden 36 yıla mahkum ettiler bu şekilde içerde çürütüyorlar." ifadelerini kullandı.

"Kantinden bir şey isteyemiyorlar, istedikleri zaman zulme uğruyorlar"

Ankara'ya gidip milletvekilleri ile görüştüklerini ve üzerinden epey geçmesine rağmen herhangi bir kendilerine dönüş yapılmadığı söyleyen Boldağ, "Onlara söyledim oğlumun tedavisi Van'da olmuyor, benim oğlumu Diyarbakır'a havale et. Hiç olmazsa arkadaşları var sahip olurlar, burada tedavisi olmuyor, burada kimse bakmıyor. Burada kantinden bir şey isteyemiyorlar, istedikleri zaman zulme uğruyorlar. Ankara'da itiraz ettik. Milletvekillerine dedik, bunların sevklerini al Diyarbakır'a, hiç olmazsa Diyarbakır'da arkadaşları var, eğer ölürlerse bile hiç olmazsa arkadaşlarının yanında ölsün, biz de bilelim ki yanlarında birileri var. Burada hücre tipi odalarda tek başına ölürse kimse haberi bile olmayacak. Diyarbakır'da gönderilirse hiç olmazsa arkadaşları ona bakar ve arkasında dururlar canı sıkılmaz bu kadar. Benim oğlum burada iki defa baygınlık geçiriyor. Bu itirazları milletvekillerine yaptık, onlar da 'bakacağız, size dönüş yapacağız' dediler ama herhangi bir dönüş halen yapılmadı bize." diye konuştu.

"Yakup ve oğlum Turan konuştukları zaman içerde adeta kendilerine işkence çektiriliyor."

Boldağ, "Van'daki mahkumlar, oğlum Turan ve Yakup, gardiyanlara bize kantinden bir bakraç yoğurt getirebilir misin dediklerinde getirmiyorlar. Onlar bir şey istekileri zaman direkt sorgu başlıyor. Neden istiyorsunuz, ne yapacaksınız diye bahane buluyorlar. Sanki bir ekip tarafından tutulanlar var, sürekli tehdit ediyorlar. Biraz Yakup ve oğlum Turan konuştukları zaman onların ziyaretlerini kısıtlıyorlar, koridora çıkmaları yasaklanıyor. İçerde adeta işkence çekiyorlar. Oğlum dört çocuk babası, ailesi mağdurdur. Ben bir emekliyim. Emekli maaşım ile evi geçindiriyorum, ailesinin ne maaşı var ne de bir geliri var. Biz de sıkıntılar yaşıyoruz. Oğlumdur, ailesidir, ailecek sıkıntı yaşıyoruz. O mahkûm, içerde, biz de onun derdi ile mahkûm gibiyiz dışarda. Bu ne zaman son bulacak, biz de artık bilemiyoruz. Annesi şu anda hem tansiyon hastası hem de kolesterol hastası. Hanımı yine hastadır, üzüntüden dolayı hepimizi bir hastalık tutuyor. Bizim rahatımız yoktur, gece aklımıza geldiği zaman sabahlara kadar uyuyamıyoruz, çünkü bu durum için üzülüyoruz, suçsuz bir insan 19 yıldır cezaevinde kalıyor. Eğer bu adamın suçu olsaydı biz bilseydik bunun suçu var, o zaman derdik bu hataları işlemiş cezasını çeksin. O zaman biz de bu kadar erimezdik günden güne." şeklinde konuştu.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.