Çağımızın fethi!

Ölüm acı bir nefes edasıyla dünya var olduğundan beri solunmaya devam ediyor. Toprak her tüketilmiş günde binlerce bedeni basıyor bağrına. Yıllar sonra geriye kemiklerden tozlar bile kalmazken birçoğumuzun adı da sanı da kemikler gibi kayboluyor. Her yeni gün beraberinde yeni canlarla var oluyor. Birileri giderken birileri geliyor. Bu dönence sürmeye devam edecek kıyamet kopana dek. Peki, biz bu dönence de unutulmaya yüz tutacak mıyız? Yoksa Yasin'lerin yoluna baş koyup ardımızda dua eden bir ümmet mi bırakacağız?

Bazı insanlar yaşadıklarıyla anılır bazıları ise yaşattıklarıyla. Önemli olan tarihe altın kalemle kazınmak değil o kalemin neyi yazdığıdır. Asırlar geçmesine rağmen Firavun da halen anılıyor, Yasin'de Furkan'da… Amaç yâd edilmek değil zira. Kötü anılmaktansa unutulmayı tercih eder birçoğumuz…

Müslüman fertler olarak bizler bu davanın bilincine varmalıyız önce.  Ebu Cehiller, Ebu Lehepler sarmışken dört bir yanımızı çağımızın fethine katılmalıyız. Peki, nedir çağın fethi? Çağı fethetmekten ya da kabire konulurken yanımızda götüremeyeceğimiz toprak parçalarını fethetmek de değil elbette. Fetih ilk başta kendimizden, nefsimizden başlamalı. Farzlar ve vacipler kaçırılmamalı, nafile ibadetler çoğaltılmalı. Düşmanlarımız bu kadar çoğalmışken bilgiye ve öğrenmeye olan açlığımız dinmemeli. Kendimizi fethettikten sonra yakın çevremizi, ailemizi ve arkadaşlarımızı fethetmeliyiz. Bu davanın bilincine vardıktan sonra biz, onları da fetih kervanına dâhil etmeliyiz. Fetihler yeni fetihleri getirmeli, bunu yaparken yalnız ve yalnızca Allah'ın rızası gözetilmeli. Halep ölürken, Mescid-i Aksa direniş içindeyken dualarımızı arttırmalı, her duada Müslüman ümmetinin birlik ve beraberliği için yalvarmalıyız keremi ve ihsanı bol olan Rabbimize.

Bu dava çok büyüktür, en iyilerimizi feda etmek gerekir. Feda etmeyi öğrenmeli ve öğretmeliyiz. Kimi zaman yaşayarak kimi zaman anlatarak… Candan da maldan da yardan da geçmeliyiz. Ardımızda dua eden eller bırakmak istiyorsak, anılmak için değil Allah'ın rızasını gözeterek yaşamalıyız. Gerektiğinde zerre düşünmeden canımızı koymalıyız masaya, Yasinler, Esmalar da koydu canını ortaya. Belki de birimizin ölümü birçoğumuzun dirilişine vesile olur. Şehitlik en güzel nimet, hak etmek için çağımızın fethine katılmalıyız!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.