"Çözüm sürecinde tüm çevreler muhatap alınmalı"

"Çözüm sürecinde tüm çevreler muhatap alınmalı"

Memur-Sen: "Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan vatandaşlarımızın kendisini ifade etmesine aracılık yapan bütün kurumlar, kuruluşlar, platformlar Çözüm Sürecinin partnerleri haline getirilmeli, herhangi bir kişi, parti ya da oluşumun Kürt kökenli vatandaşların t

HABER MRK – Akil İnsanlar Heyeti toplantısına katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, kökten ve kalıcı çözüm için hazırladığı kapsamlı bir raporu Başbakan Ahmet Davutoğlu’na sundu. Raporda; “Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan vatandaşlarımızın kendisini ifade etmesine aracılık yapan bütün kurumlar, kuruluşlar, platformlar Çözüm Sürecinin partnerleri haline getirilmeli, herhangi bir kişi, parti ya da oluşumun Kürt kökenli vatandaşların tek temsilcisi olduğu algısına kesinlikle izin verilmemelidir” uyarısında bulundu.


“Tek bir parti veya örgüt Kürtlerin tek temsilcisi olamaz!”
Gündoğdu konuşmasında, “Akil İnsanlar Heyeti’nin yeniden bir araya gelmesi, durum değerlendirmesi, Çözüm İradesine ve Çözüm Sürecine yönelik millet desteğine vurgu yapacak pozisyon alması son derece önemlidir” dedi. Süreç hakkındaki görüşlerini toplantıda açıklayan Gündoğdu, “Çözüm iradesi ve sürecinin hayata geçirilmesinden sonra, doğrudan terör eylemleri kaynaklı ölümlerin olmaması ve şehit cenazesi gelmemesi gibi psikolojik eşiğin aşılmasını kolaylaştıran ve inancı artıran ara sonuçlar da, Çözüm Süreci’nin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur.  Önemi her geçen gün daha da artan Çözüm süreci, kararlılıkla ve ortak iradeyle sürdürülmelidir. Ancak, Çözüm Sürecine yönelik olarak kendisini “Kürtlerin tek temsilcisi” olarak konumlandırma çabaları sergileyen kişi, örgüt ve partilerin bu çabalarının karşılık bulduğu algısının oluşması sürecin istenilen seviyeye ulaşmasını engellemiştir” diye konuştu.


“6-7 Ekim olayları, Çözüm Süreci kapsamında sorumluluk alan ve özne kabul edilen kişi, kurum, siyasi oluşum, platform ve sivil toplum örgütlerinin sayısının artırılması gerektiğini ortaya koymuştur” diyen Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu,  “Bu kapsamda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan vatandaşlarımızın kendisini ifade etmesine aracılık yapan bütün kurumlar, kuruluşlar, platformlar Çözüm Sürecinin partnerleri haline getirilmeli, herhangi bir kişi, parti ya da oluşumun Kürt kökenli vatandaşların tek temsilcisi olduğu algısına kesinlikle izin verilmemelidir” uyarısında bulundu.


“Silahların bırakılması, Çözüm Sürecinin devamının ön şartıdır.”
Gündoğdu konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Terör örgütün silahlı eylem kapasitesini hala elinde bulundurması, dağ kadrosunu arttırma faaliyetleri, son dönemde yaşanan sokak eylemleri ve ölümle sonuçlanan terör faaliyetleri, Sürece yönelik karşıtlık ve tepki zemininin oluşturulmasına neden olmaktadır. Çözüm Süreci’nin devamı, çözüm sürecinde Devletin muhatap aldığı kişi, kurum ve örgütlerin hem şiddet dilini, hem şiddet aparatlarını hem de şiddet aracı olan silahı bırakmasıyla mümkündür. Terör örgütünün silahları bırakması(teslim etmesi), Çözüm Sürecinin devamının ön şartıdır.”

 

“İslami kesimlerin Çözüm Sürecinde aktif rol almasını sağlayacak bir işleyişin oluşması sağlanmalıdır”
Toplantıda somut öneriler de sunan Gündoğdu, “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Kapsamında Yürütülecek Çalışmalara İlişkin Esaslar” kapsamında oluşturulan ve bütün üyeleri kamu temsilcisi olan “Çözüm Süreci Kurulu”nun üyeleri arasında konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin yer almasını sağlayacak bir değişiklik mutlaka yapılmalıdır. Meclis’te temsil edilen siyasi partiler başta olmak üzere bütün siyasi partilerin Sürece yönelik görüş, öneri ve eleştirilerinin belirli aralıklarla alınmasını sağlayacak koordinasyon ve diyalog süreci oluşturulmalıdır. Özellikle yakın dönem öncesindeki çatışma ortamının, derin devlet uygulamalarının küçük yaşlarda mağduru olan 35 yaş altı kitleye yönelik daha kapsamlı bir çalışma yürütülmelidir.  Çözüm Sürecinin işleyişine yönelik olarak; İslami hassasiyeti yüksek, muhafazakar ve mütedeyyin siyasi aktörlerin, derneklerin, vakıfların, fiili varlıklarını devam ettiren tekke ve dergahların, kanaat önderlerinin Çözüm Sürecinde aktif rol almasını sağlayacak bir işleyişin ve çözüm paydaşlığı kitlesinin oluşması sağlanmalıdır. Son dönemde üniversitelerde “karşıt görüşlüler” kavramı üzerinden bir kamplaşma ve çatışma ortamı oluşturulduğu da göz önüne alınarak; Çözüm Sürecine yönelik akademik ilgi ve katkının sağlanmasında başta bölge illerindekiler olmak üzere üniversitelerin ve akademik camianın katkısı ve katılımı sağlanmalıdır. Alevi vatandaşlarımızın hukuki, siyasi ve mali beklentilerini ifade etmesine devlet erkiyle konuşmasına zemin hazırlayan “Alevi Çalıştayları” son derece önemli bir işlev görmüştür. Alevi Çalıştaylarının sonuçlarının hayata geçirilmesine yönelik adımların atılması,  Çözüm Süreci açısından da yüksek motivasyon üretecektir” dedi.


“Dağa kaçırılan çocuklar ailelerine teslim edilmelidir”
Çözüm Sürecinin; özgürlüklerin garanti altına alınmasıyla sınırlı olmayıp güvenliğinde en üst düzeyde sağlanması hedefini içerdiğini hatırlatan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Bu nedenle, terör örgütü ve bileşenlerinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde devlet otoritesini zafiyete uğratmaya dönük eylemlerine izin verilmemelidir. Devlet otoritesinin varlığı “ceberrut” bir kimlik olarak değil “özgürlüklere garantör bir tutum” olarak ortaya konmalı ve bu amaçla özgürlüklerin devlet otoritesi kaynaklı ihlali sonucunu doğuracak uygulama ve düzenlemelerden de özenle kaçınılmalıdır. Çözüme yaklaşıldığı inancının zirve yaptığı bir süreçte başta Diyarbakır olmak üzere örgüt tarafından kimi il ve ilçelerden çocuk ve gençlerin dağ kadrosuna katılması hedefiyle kaçırılması, Çözüm Sürecine yönelik en önemli negatif tavırların başında gelmektedir. Bu yöndeki algının değişmesi ve terör örgütünün Çözüm Sürecine sadakatini ortaya koyması için Diyarbakırlı Annelerin çağrısına cevap verilmeli ve çocuklar ailelerine teslim edilmelidir” şeklinde konuştu.  Gündoğdu ayrıca, kökten ve kalıcı çözüm için hazırladığı kapsamlı bir raporu Başbakan Davutoğlu’na sundu. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.