Danıştay’ın "Andımız" kararına eğitim camiasından tepki

Danıştay’ın "Andımız" kararına eğitim camiasından tepki

​Danıştay 8'inci Dairesi’nin, ilköğretim okullarında uygulanan "Öğrenci Andı"nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmesi, eğitim camiasından sert tepkiyle karşılandı.

Danıştay 8'inci Dairesi’nin, ilköğretim okullarında uygulanan “Öğrenci Andı”nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmesine, Eğitim-Bir-Sen tarafından 81 ilde düzenlenen basın açıklamasıyla sert tepki gösterilerek, hükümetin kararı tanımamaya çağırdı.

Danıştay’ın kararına bir tepkide Bitlis Eğitim-Bir-Sen’den geldi. Basın açıklamasında, Cumhurbaşkanın ve Milli Eğitim Bakanlığının 2013'de verdikleri kararın arkasında durma çağrısında bulunuldu.

Basın açıklamasını okuyan Eğitim-Bir-Sen Bitlis Şube Başkanı Cabir Durak, bu konuda sorumluluğun siyasi iradeye ait olduğunu belirterek, “Buradan Sayın Cumhurbaşkanına ve Milli Eğitim Bakanlığına 2013’te verdikleri bu kararın arkasında durma çağrısı yapıyoruz. Danıştay’ın aldığı ideolojik nitelikteki bu karar öncelikle toplumsal barışa ve siyasi iradeye yönelik bir girişimdir. Bu antidemokratik ve evrensel hukuka aykırı karara tepkisiz kalınmamalı, andımızın kaldırılması kararının arkasında durulmalı, insan hakları ve demokrasi alanında elde edilen toplumsal kazanımlar kararlıkla korunmalıdır.” dedi.

“Siyasi irade kararına sahip çıkmalı, eski Türkiye’nin hortlatılmasına geçit vermemelidir”

Danıştay’ın verdiği kararın hukuki olmadığını hatırlatan Durak, şunları söyledi: “Danıştay 8’nci Dairesi, idarenin takdir hakkını hiçe sayarak, hukuki denetimin dışına çıkıp hiçbir pedagojik ve bilimsel verilere dayanma ihtiyacı duymadan ilköğretim okullarında ‘Öğrenci Andı’nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmiştir. Pedagojik veya hukuki hiçbir dayanak göremediğimiz gerekçeli kararda, ülke gerçekliği ve toplumsal mutabakat bir yana uluslararası hukuk ve anayasa dahi görmezden gelinmiştir. Danıştay vermiş olduğu kararda, temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, darbe dönemi anayasalarıyla şekillenen eski Türkiye’nin ezberlerini gerekçe olarak sunmuş, hukukun evrensel ilkelerini göz ardı ederek toplumsal birliğe ağır bir darbe vurmuştur.”

Cumhurbaşkanı’nın, başbakan olduğu dönemde “Öğrenci Andı’na ilişkin söylediği sözleri hatırlatan Durak, bu kararın bilimsel hiçbir dayanağının olmadığını belirtti.

Durak, “Sayın Cumhurbaşkanı başbakan olduğu dönemde andımızın kaldırılması sürecinde şu ifadelere yer vermişti: ‘Andımız olarak bilinen metnin yazarı son derece tartışmalı isim olan Reşit Galip'ti. Reşit Galip Türkçe ezan zulmünün mimarlarındandır. Ayrı Reşit Galip insanları kafataslarına göre sınıflandıran sözüm ona bir bilim insanıydı. Ant uygulamasının cumhuriyetimizle uzaktan yakından ilgisi yoktur. 30'larda Hitler ve Stalin gibi toplumu formatlamak için bu tür uygulamalar yapılıyordu. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde çocukların içtimaya dizildiği, ırkçı sloganlar okunan metinler göremezsiniz.’ demişti. Andımızın arka planında hiçbir bilimsel ve pedagojik gerekçe bulunmadığını, 1930’lu yılların totaliter rejimlerine öykünmenin çirkin bir tezahürü olduğunu ortaya koyan bu tespit, bugün dahi geçerliliğini ve canlılığını korumaktadır.” diye konuştu.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.