Deprem

İslam Aleminde bir acı bitmeden bir acı başlıyor. 

Gazze, Suriye, Mısır, Arakan, Yemen acı olarak gündemimize oturmuş ve acı olmaya devam ederken, Irak ve İran Kürdistanı'nı etkileyen 7.3 şiddetindeki deprem, büyük bir yıkıma ve çok sayıda ölüme sebebiyet verdi. 

Temennimiz ölü sayısının daha fazla artmamasıdır. Ancak bölgenin dayanıksız yapıları ve depremin vurduğu bölgenin geniş kırsal yapısı göz önünde bulundurulduğunda ölü sayısı gittikçe artacak gibi. 

Depremin ortaya çıkardığı yıkım ve ulaşılmayı bekleyen dağlık köyler, kurtarma ekiplerinin ve yardım faaliyetlerinin ne kadar kapsamlı olması gerektiğini gösteriyor. 

Türkiye bu konuda ilk etaptan itibaren harekete geçti. Hem kurtarma ekipleri hem de ilk kafile yardım malzemeleri ile bölgeye ulaştı. 

İslam alemi mazlum kardeşlerine yardıma koşmalı. Sivil toplum kuruluşları gönderdikleri ilk yardımlarının arkasından depremin yaralarını saracak çapta yardım kampanyaları düzenlemeli. 

İlahi iradenin bir tasarrufu olan deprem bir fırsata dönüştürülebilir. Kürtlerin acılarını dindirecek bir kardeş eli, kırılmış gönülleri onarabilir. 

Her ne kadar İslam aleminde yaşanan acıları istemesek de öyle görülüyor ki, Allah acılarla bu ümmeti terbiye ediyor. 

Savaşların acıları her ne kadar şu anda düşmanlıklara sebep olsa da nihayetinde İslam ümmetini terbiye edecektir. Ümmet eninde sonunda bu acılardan, merhamet ve şefkat üzerine bir ibret ve bir akıl geliştirecektir. Yaşanan deprem ne kadar acı olsa da buna hizmet edecektir.

Yerkürenin sarsıntılarından kaynaklı depremlerin yaraları bir şekilde sarılır. Çünkü bu toprakların mayasında, felaket zamanlarında düşmanlarına dahi yardım eli uzatmak vardır. 

Ancak siyasi depremlerin yıkıcılığı büyük oluyor ve yaraları uzun süre sarılamıyor. Geçmişin siyasi depremlerinin yıkımı yüzyıllardır ümmet içinde onarılamazken, yeni gelişmeler etrafında oluşan ve oluşacak siyasi depremler, ümmet içinde yeni felaketler oluşturuyor ve oluşturacaktır. 

Suriye ve Yemen'in durumu ve etki alanlarının büyüklüğü ortada. Ancak bütün bunlara rağmen Suudi Arabistan bölgede yeni siyasi depremlerin fay hatlarını harekete geçiriyor. israili tahrik edip Lübnan'a saldırtmaya çalışıyor. 

Mezhep düşmanlığı Suudi Arabistan'ın gözünü kör etmiş. 

Suudi Müftüsü Abdulaziz Al-i Şeyh, "israil'e karşı savaşmanın caiz olmadığını, Hamas'ın terör örgütü olduğunu ve Hizbullah'a karşı israil ordusuyla iş birliği yapılabileceği" yönünde bir fetva verdi.

Müftünün bu fetvası israili ziyadesiyle memnun etti ve israil iletişim bakanı twitter hesabından yaptığı paylaşımda Suudi müftüsünü fetvasından dolayı tebrik etti ve gelmesi durumunda "yüksek düzeyde bir saygı ile israilde karşılanacağını" söyleyerek, müftüyü israile davet etti.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.