"Diyarbakır'da eğitim sistemi çöktü"

"Diyarbakır'da eğitim sistemi çöktü"

TEOG sisteminde yaşanan sıkıntıların temelinde kişisel çıkarlar ve iş bilmeyenlerin işbaşında olmasını sebep olarak gösteren Diyarbakır Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Yunus Memiş, yaşanan bu olumsuzluklardan dolayı Diyarbakır'da eğitimin bitme noktasına geld

DİYARBAKIR  - Sonuçları açıklandıktan sonra öğrencilere ve velilerine birçok noktada sorun çıkaran ve öğrenci yerleştirmede başarı sağlanamayan TEOG sistemine yapılan eleştirileri değerlendiren Diyarbakır Eğitim Bir Sen Şube başkanı Yunus Memiş, sorunun TEOG sisteminden değil, TEOG sistemine göre kendini yenileyemeyen ve bu sistemin getireceği yenilikleri anlayamayan kişilerin yönetici olmasından kaynaklandığını söyledi.

 

“Bu durumun önceden tedbirini alacaksınız”

Özellikle Diyarbakır’da il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlerinin bu hususta sınıfta kaldıklarını belirten Memiş, Diyarbakır eğitiminin bu halde olmasının en büyük sebebinin liyakat sahibi olmayan kişilerin eğitimi kontrol ediyor olmasından kaynaklandığını iddia etti.

 

Memiş, “Madem bakanlık bir çalışma yaptı, bazı değişiklikleri yaptı; o halde siz de, bir ilin eğitiminin başında olanlar kişiler olarak bu durumun önceden tedbirini alacaksınız. Gerekli önlemleri alacaksınız. Eğitimi  kendisine dert haline getiren ve çocuklarının daha iyi bir ortamda okumasını isteyen Siverek İlçe Milli Eğitim Müdürü bir yılda 63 okul yaptırıp, böyle bir sorunun yaşanmaması için gerekli önlemi alabiliyorsa; siz, Diyarbakır gibi büyük bir kentin eğitimin başında olan insanlar olarak bu sorunlarını göremiyorsanız bu büyük bir eksikliktir ve kabul edilecek bir durum değildir.” ifadelerini kullandı.

 

“Bağlar’da oturan çocuğu Kulp’a verdiler”

Diyarbakır’da binlerce dersliğe ihtiyaç olduğunu ve sorunun sadece dersliklerden kaynaklanmadığını belirten Memiş, Diyarbakır’ın önemli ölçüde öğretmen eksiğinin de olduğunun altını çizdi.

 

Memiş, “TEOG sistemine göre sınıflar maksimin 35 – 40 arasında olmalı ki sistem çalışabilsin. Ancak şua an Diyarbakır’da liselerde sınıflar 90 kişiye çıkmış. Böyle olunca da haliyle sistem tıkandı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ilgililerle gerekli koordineyi zamanında sağlayamadı.  Sağlayamadığı için yeni açılacak okulların zamanında teslimatı için adım atmaları gerekiyordu, bunu da yapmadılar. Yine aynı şekilde ikili eğitime geçme ile ilgili çalışma yapmaları gerekiyordu. Bunların da hiç birini yapmadılar. Haliyle siz atılması gereken bu adımları zamanında atmazsanız sonunda böyle tıkanırsınız. Bu durumda Bağlar’da oturan çocuğu Kulp’a verdiler. Aileleri mağdur ettiler. Cevap vermeye gelince de sistem attı diyorlar.” ifadelerini kullandı.

 

“Eğitimin Diyarbakır’da katledilmesine önayak olan öncelikle müsteşar”

TEOG sisteminin bu hale gelmesinin sebebinin bu işi yapması gerekip te zamanında buna müdahale etmeyen yetkililer olduğunu söyleyen Memiş, “Eğitimin Diyarbakır’da katledilmesine önayak olan öncelikle müsteşar, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünde bu işleri yürütenler ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde bu işin planlamasını sağlamayanlardır. Zira bir insan Milli Eğitim Müdürü olarak Diyarbakır gibi, eğitimi tepeden tırnağa sorunlu bir ile atanıyorsa, atanan bu şahıs bu makama eğitimin sorunlarını hal etmek için gelmeli. Bakanın, milletvekilinin iş takibini yapmak için değil.” diyerek tepkisini dile getirdi.

 

“Siyasiler ellerini eğitimden çekmedikleri sürece eğitim sistemi katledilecektir.”

Diyarbakır’da eğitimin bu noktada olmasının en büyük sebebinin eğitim merkezli atamaların yapılmayışından kaynaklandığını belirten Memiş, Diyarbakır’ı temsilen seçilen vekillerin Diyarbakır’ın eğitimi ile uzaktan yakından ilgilenmediklerini söyledi.

 

Memiş, “Gerek  vekillerimiz gerekse de İl Milli Eğitim Müdürü okullarda çocuklarımızın ne halde olduklarını, ne durumda olduklarını, esrarın okullara nasıl bulaştığını, ahlaki değerlerin okulda ne durumda olduğunu düşünmeden tamamen benim akrabam, benim eşim, benim dostum şuraya yerleşsin, buraya atansın mantığı ile hareket ederek işin ehli olmayan insanları buraya getirip İl - ilçe demeden Milli Eğitim Müdürlüklerine yerleştiriyorlar. Bu şekilde eğitimde en büyük katliamın sebebi oluyorlar. Bunun özelikle altını çiziyorum. Siyasiler ellerini eğitimden çekmedikleri sürece eğitim sistemi katledilecektir.” uyarısında bulundu.

 

“Bu aklı kim veriyorsa yanlış yapıyor”

Milli Eğitim Bakanlığının Açık Öğretim liseleri ile ilgili adımın yanlış olduğunu ve tüm öğrencileri TEOG üzerinden liselere yönlendirmenin sistemin içinden çıkılmaz bir duruma sokacağını belirten Memiş, bu konuda Bakanlık müsteşarı nezdinde girişimlerinin olduğunu söyledi.

 

Memiş, “TEOG’la ilgili bakan yardımcısını aradık. ÖNDER’le beraber Eğitim Bir Sen’in genel merkezi olarak müsteşar yardımcısına şunu söyledik: ‘Medreselere giden öğrenciler var. Açık öğretim liselerine kayıtlarını yapıyorlar. Bu sene bakıyoruz ki bir memur ya da bir şef müsteşar yardımcısına akıl veriyor, diyor ki: Biz bu çocukları okula kaydedersek en azından herkes açık öğretime yönelmez, okula gelir. Böylelikle öğrenciyi kazanmış oluruz.’ diye. Bu aklı kim veriyorsa yanlış yapıyor. Tüm bu teorileri bir tarafa bıraksınlar ve realiteye baksınlar. Bakanlık eğitim sistemine güzel bir şekilde yol haritası çizsin.  Her gelen Bakan, giden Bakan’dan daha kötü bir şekilde, eğitim sistemini sorgulamadan yönetmeye çalışıyor. O yüzden Türkiye’deki TEOG sisteminin sorunlarının bakanlığın yeterince önlem alamayışından kaynaklandığını da söylemek mümkün. Bugün batıda derslik var. Öğrencileri yönlendirebilirsiniz ama Diyarbakır’da böyle yaparsanız eğitim sistemi bu şekilde çöker. Gerçekten Diyarbakır’da eğitim sistemi şu anda çökmüş durumda.” şeklinde konuştu.

 

“Boş bir iddia”

Son günlerde bazı kesimlerin dillendirdiği “hükümet öğrencileri imam hatiplere kaydırıyor” iddiasının da doğru olmadığını söyleyen Memiş, yüzbinlerce öğrencinin yerleştirildiği bir sistemde yanlış yerleştirilmelerinin olağan bir durum olduğunu söyledi.

 

Memiş, “Bunun en belirgin örneğini ben şahit oldum. İsmini vermeye gerek yok. Bir kız öğrencim Diyarbakır Kız Anadolu İmam Hatip Lisesine girmek için başvurmasına rağmen sistem bunu almış başka bir okula yerleştirmiş. Hem de yerleştiği okul imam hatip lisesi değil. Bunun gibi size onlarca örnek verebilirim. Sanırım bu örnek yeterli olacak. Zira boş bir iddia.” ifadelerini kullandı. ( Fikret Özkan  - İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.