Diyarbakır'da Filistin şehidleri için gıyabi cenaze namazı kılındı

Diyarbakır'da Filistin şehidleri için gıyabi cenaze namazı kılındı

Peygamber Sevdalıları Vakfı, "Aksa Tufanı" operasyonunda şehid edilen Filistinli mücahidler için Diyarbakır'da gıyabi cenaze namazı kılındı ve işgal rejimine karşı başlatılan mücadeleye destek amaçlı basın açıklaması düzenledi.

"Aksa Tufanı" operasyonu 5'inci gününde de devam ederken dünyanın dört bir yanından destek açıklamaları ve gösteriler de devam ediyor.

Peygamber Sevdalıları Vakfı koordinatörlüğünde merkez Sur ilçesi Şeyh Said Meydanında bir araya gelen Diyarbakırlılar, bir kez daha Filistin'e olan bağlılıklarını gösterdi.

İTTİHADUL ULEMA Yönetim Kurulu Üyesi Molla Remzi Uçar imamlığında kılınan yatsı namazından sonra şehid olan Filistinli Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kılındı.

4.png

Murat Koç

Sık sık tekbir ve sloganların yankılandığı Şeyh Said Meydanında katılımcılara hitaben konuşan Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Murat Koç, "Aksa Tufanı" operasyonunu eleştirenlere cevap mahiyetinde Filistinli halkının haklı mücadelelerinin gerekçelerini aktarırken Müslümanların son zamanlarda başlatılan kara propagandalara karşı duyarlı olması uyarısında bulundu.

"Aksa Tufanını eleştirenler, İslam adına direnenlere düşmanlık sergileyen kesimlerdir"

"Cumartesi günü siyonist rejimin hiç beklemediği bir anda adeta kalbine yönelen sızma girişimi hepimizi gururlandırmış, sevince boğmuş ve siyonist çetenin oluşturduğu büyüklük algısını Allah'a hamdolsun ki yerle yeksan etmiştir." diyerek mücahidlerin zaferini sevinçle karşılayan Koç, "Her şeyden evvel siyonistleri zillete düşüren alçaltan ve bu başarı eylemlerinden ötürü rabbimize hamd ediyoruz. Filistinli kardeşlerimiz malumunuz 80 yıldır bu bedeli ödüyorlar. Kardeşlerimiz; mübarek Kudüs, Yahudi işgalciler tarafından çiğnenmesin, Müslümanların kıblesi ve ikinci mabedi olarak varlığını sürdürsün diye bu bedeli ödüyor. Tüm dünyanın sessizliğine, Müslümanların kendilerini yalnız bırakmasına rağmen kardeşlerimiz direnişten vazgeçmedi. Kardeşlerimiz Kudüs'ün bir bütün olarak Filistin'in özgürleştiği, hep birlikte Kudüs'te namaz kılacağımız günün özlemiyle bu mücadeleyi sürdürüyor." dedi.

Farklı platformlarda "Aksa Tufanı" operasyonunu eleştirenlere cevap mahiyetinde konuşan Koç, " Birileri şaşırıyor, soruyor, HAMAS neden şimdi saldırdı, zamanı mıydı yeri miydi? Soruyu soranlar bilelim ki, peşin olarak en başta İslam'a ve sonra İslam adına direnenlere düşmanlık sergileyen kesimlerdir. Çünkü Gazze ilk defa saldırıya uğramıyor. HAMAS Filistin'de siyonist rejimle ilk defa savaşmıyor ve son bir yıla baktığımızda Filistin'de binlerce Müslüman şehit edilmeye devam ediyor." ifadelerini kullandı.

"HAMAS, israili yok etmek ve Kudüs'ü özgürleştirmek için saldırıyor"

Koç, "Mescid-i Aksa ve dinimizin temel değerleri ayaklar altına alınarak çiğnenmeye devam ediyor, ibadetler yasaklanıyor. Müslümanların aksa'ya girişi engelleniyor. Tüm bunlara rağmen sanki Filistin'de barış varmış gibi HAMAS Gazze'ye niye saldırıyor diye soruyorlar. HAMAS israili yok etmek, Kudüs'ü özgürleştirmek için saldırıyor." şeklinde konuştu.

Çok yoğun bir yalan propaganda ve çarpıtma haberlerle karşı karşıya kalındığına dikkat çeken Koç, özellikle sosyal medyada, dijital alanda Filistin ve HAMAS'ın direnişini karalayan sayısız haberlerin olduğunu, bunlara karşı Müslümanlarında ellerindeki telefon ve dijital imkanlarla karşı koyması gerektiğini, Filistinli Müslümanların mücadelesini çevredeki insanlara anlatması gerektiğinin altını çizdi.

3.png

Abdulmenaf Adıyaman

"Bizler bütün mazlum ve Mustazaf halkların arkasındayız"

Bugün mescid-i Aksa bütün Müslümanların izzetini temsil eden bir sembol olduğunu ve bu sembolün siyonistler tarafından işgal edildiğini hatırlatan Peygamber Sevdalıları Vakfı Başkan Yardımcısı Abdulmenaf Adıyaman, Mescid-i Aksa'yı hiçbir ırka, mensuba, milliyete mal edilemeyeceği gibi sadece Arapların mücadele edeceği bir değer olmadığını, ümmetin ortak davası ve paydası olduğuna vurguladı.

Müslümanların Filistin davasını destekleyici açıklamalar yapmasını ve bu yönde çalışmalar yürütmesini farklı yorumlayanlara dikkat çeken Adıyaman, "Bazıları 'başka yerlerde kuşatmalar ve saldırılar oluyor, neden aynı tepkiyi vermiyorsunuz' diyorlar. Biz bugüne kadar adaleti elinde bulundurmuş, tesis etmiş ve bu uğurda zulme uğramış bütün mazlum ve Mustazaf halkların arkasındayız. Hiçbir zaman onları yalnız bırakmadık ve Allah'ın izniyle bırakmayacağız. Mescid-i Aksa'nın bizden uzak olması, Arap topraklarında bulunması veya yaşayanların başka dilden olması, onları öteleyeceğimiz veya savunmasız bırakacağımız anlamına gelmez. Bunun hesabı bütün Müslümanların sorumluluğunda bir borç olarak bulunmaktadır." diye belirtti.

"Mücahidler Amede, Diyarbakır'a, Türkiye'ye, buradan kendilerine gidecek desteğe bakıyor"

Adıyaman, "Mescid-i Aksa bugün işgal altında ve bu işgalin karşısında direnen aslanlar siyonistlerin başına bomba indiriyor. Her inen bomba Mescid-i Aksa'nın özgürleşmesi ve Müslümanların başının dik olmasını sağlıyor. Bugün Mescid-i Aksa'da yapılan mücadele yeni değildir. Bir birikmişliğin, öfkenin, işgal altında kalmışlığın vermiş olduğu mücadeledir, direniştir. Bu sebeple hem meşrudur hem hukukidir." dedi.

Mescid-i Aksa'nın savunmasında bulunan bütün mücahitlere desteklerini sonuna kadar devam ettireceklerinin altını çizen Adıyaman, "Bu uğurda elimizdeki bütün imkanlarımızla birlikte seferber olmaya hazırız. Allah'ın izniyle oraya gidemesek de o yiğitlere desteğimizi net bir şekilde ilan edecek arkalarında olduğumuzu göstereceğiz." ifadelerine yer verdi.

Dünya Müslümanlarının Filistin direnişine verecekleri desteğin önemine değinen Adıyaman, şunları söyledi:

"Bugün işgal altında olan Gazze maalesef ölülerle şehitlerle, yaralılarla, gazilerle dolmuş taşmış. Katil siyonist israil mazlum insanlar hakkını savunanları maalesef bombardımana tutmuş. Ancak bunu yapanlar asla kendi güçleriyle bu katliamı yapmıyor. Bunu Müslümanları acizliği, belki korkaklığı ve suskunluğundan aldığı güçle yapıyorlar. Bugün Amerika'sı, İngiliz'i, Alman'ının hepsi işgalci israile destek verirken Müslümanlar Filistin halkını asla yalnız bırakamaz. Mücahidler Amede, Diyarbakır'a, Türkiye'ye, buradan kendilerine gidecek desteğe bakıyor. Onlara vereceğimiz destek zalimlarin başına bir Kassam füzesi gibi düşecek ve Allah'ın izniyle siyonizmi paramparça edeceğiz. Burada toplanmamız birileri için basit gelebilir ancak mücadele sahnesindeki aslanlar için çok önemlidir."

2.png

Ramazan Tekdemir

"Bu operasyon olması gereken bir zamanda gerçekleşmiştir"

Konuşmasında Müslümanları eleştiren, Filistin mücadelesi hakkında yalan yanlış haberler hazırlayarak Siyonistlerden taraf saf tutanları eleştiren Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanı Ramazan Tekdemir, İslam ülke yöneticilerinin pasif tutumuna sitem etti.

"Şükürler olsun ki Gazze'de 'nice az topluluklar Allah'ın izniyle büyük kalabalıklara üstün gelmiştir' hükmü tezahür ediyor. Aksa tufanı elbette ki haklı, meşru, hukuki ve insani bir temele dayanmaktadır." Diyerek konuşmasına başlayan Tekdemir, "Aslında 17 yıldır her gün ezilen, yok edilen, soykırım taşları örülen ve adeta her saat bu zülme maruz kalan bu kardeşlerimizin yaşadığı drama karşı güçlü bir haykırıştır, tepkidir, çığlıktır. Hamaslı kardeşlerimiz ve Gazzeli mücahitlerimiz bir bütün olarak israil mezaliminden çekmektedir ve sistematik bir şekilde bu zulmün muhatabı olmakta, en temel yaşam haklarından mahrum bırakılmaktadır. Elbette ki bu operasyon olması gereken bir zamanda gerçekleşmiştir." şeklinde konuştu.

"Ülkemizde siyonizmin ipi üzerinde cambazlık yapan birtakım yazar ve çizerler var"

Tekdemir, "Ülkemizde de siyonizmin ipi üzerinde cambazlık yapan, kalemleri ve boyunları yahudiye bükük, ruhları çürük birtakım yazar ve çizerler var. Onların mürekkepleri kurusun, Allah onları kahretsin. Gerçekleri nasıl da ters düz ediyorlar." ifadelerini kullandı.

"Kudüs, bizim için coğrafi değil, itikadi bir meseledir."ifadesiyle konuşmasını sürdüren Tekdemir, "Kudüs'e karşı tutumuz neyse imanla ilişkimiz de budur, ötesi değildir. Dolayısıyla biz Müslümanlara yakışan inancımızın bizlere emrettiği tavrı kuşanmaktır. Kudüs ve halkıyla tarihsel bağlarımız, geçmişimiz, ümmet hukukumuz var. Dolayısıyla bizim yapmamız gereken şey şikayetin ötesine geçmek, hamiyeti kuşanmaktır. Karabağ meselesinde nasıl hiddetlendiysek, bütün imkanlarımızı seferber ettiysek, elbette bir o kadarını, hatta 10 kadarını Kudüs için de seferber etmeliyiz. Ya tarih bizi yazacak ya biz tarihi yazacağız. Bu konudaki tutumumuz pasif bir ilişkiden aktif bir cereyana dönüşmesi lazım." diye kaydetti.

Tekdemir, "İslam ülkelerinin yönetimleri adeta siyonizmin kuyusunda bir taş kadar sefil olmuşlar. Dünya ülkeleri ise tamamen ikincikli bir tutum içinde. Bütün evrensel değerler, küresel devreler adeta yahudiye kürek oyunu, kürek makumu mesafesinde. Bu açmazdan bizi çıkaracak olan tavrımızdır. Ortak yanlarımızı bütünleştirerek öfkemizi, duamızı, güçlerimizi kardeşlik hukukumuzu oluşturan bütün bağlarımızı bir araya getirerek bu meseleye tarafız." dedi.

1.png

Vedat Turgut

"Osmanlının yıkılmasından sonra Yahudiler zehirli hançer gibi islam coğrafyasına saplanmıştır"

Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Koç, Peygamber Sevdalıları Vakfı Başkan Yardımcısı Adıyaman ve Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanı Tekdemir'in konuşmalarından sonra Filistin meselesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca 14-22 Ekim tarihleri arasında Diyarbakır'da yapılması planlanan Sur Yolu Kültür Festivali'nin yapılmasını sert bir dille eleştiren HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Vedat Turgut, programların iptal edilmesi yönünde çağrıda bulundu.

Turgut, "Şu an korkak 'tarafsızız, ara bulucuyuz' diyen liderlere rağmen Şeyh Said meydanındayız. Kürtler, Türkler, Araplar, zazalar adına diyoruz ki biz hakkın tarafıyız, hak adına mücadele veren o mücahitlerin tarafındayız. Nasıl ki küfür şu an tek millet oldu; Amerika’sıyla, İngiltere’siyle, Fransa’sıyla müstekbir bütün devletler israile destek veriyor bir olduklarını söylüyorlar. Bizler de şu an bu meydanda Müslümanları temsilen diyoruz ki biz de tarafız ve taraf olmayan bertaraf olacaktır." dedi.

Yahudileri tarif ederken sadece Filistinlilerin düşmanı değil, peygamberlerin de düşmanı olduğunu söyleyen Turgut, Yahudilerin Hazreti Zekeriya ve Hazreti Yahya'nın yanı sıra bir günde 100 peygamberi şehit etiğini, Resulullah aleyhisselatū vesselama suikast düzenlemek isteyenlerin de Yahudiler olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

"Sözlerinden dönen, emanete ihanet eden, anlaşmasını bozan, anlaşmadan geri çekilen, korkak, alçak, yeryüzünün en hakiri kimdir derseniz yine siyonist yahudidir. Yahudiler Abdülhamid’e gelip tonlarca altın serip Filistin toprağını almak istemiş ama ikinci Abdülhamit han geri çevirmiştir. Osmanlının yıkılmasından sonra maalesef Yahudiler oraya yerleştirilmiş, zehirli hançer gibi islam coğrafyasına saplanmıştır."

"Gazze'ye düşen bombalar, evleri tarumar eden füzeler ümmeti birleştirecek, bir araya getirecek"

Aksa Tufanı operasyonuna da değinen Turgut, "Eğer o, mücahitler bu direnişi başlatmamış olsalardı başta Kudüs, sonra kalan topraklar giderdi. İsrail güçten anlar. İsrailin korkması, içine ölümün girmesi lazım. Elhamdulillah El-Kassam mücahitleri o korkuyu koydular. Liderleri, komutanları, başkanları şu an havaalanlarına, terminallere ölümden kurtulmak üzere kaçıyorlar, inşallah kaçacaklar. Biz yıllarca el açıp yarabbi Müslümanları birleştir, bir araya getir, arasındaki ihtilafları gider dedik ama bir türlü olmadı. Çünkü samimi değildik. Şu an Gazze'ye düşen bombalar, evleri tarumar eden füzeler inşallah ümmeti birleştirecek, bir araya getirecek."

İslam coğrafyasındaki liderlere seslenen Turgut, "Siz korkabilirsiniz, çekinebilirsiniz ama Türkiye'siyle, Filistin'iyle Irak'ıyla, Sudan'ıyla Afganistan'ıyla İran'ıyla Suudi Arabistan'ıyla 57 İslam devletinin vatandaşları biz israilden, Amerika'dan korkmuyoruz. Aramızdaki sınırları kaldırın, bize engel olmayın israille aramızdan çekilin. Allah'ın izniyle nasıl ki Kurtuluş savaşında, Çanakkale cephesinde Musul'dan Gazze'den, Filistin'den geldiler, burada can verdiler. Bizler de ahde vefa etme niyetine Gazze'ye gidip Yahudilere karşı savaşmaya hazır ve nazırız." ifadelerine yer verdi.

Turgut, "Biz sözümüz de şu an Amerika'ya israile dost görünmeye çalışanlara, müttefik olduklarını söyleyenleredir. Aranızdaki anlaşmaları bitirin. Başta Adana ve Malatya olmak üzere şu büyük şeytan, fitneci, İslam coğrafyasına kan kusturan Amerika'yı tar edin, def olup gitsin. Aynı şekilde İsrail madem ki mescidi aksaya saldırıyor. Madem ki namus-u ekbere saldırıyor."

"Yapılacak festivallere karşı duracağız, bunları iptal edin"

Kültür ve Turizm Bakanlığınca Diyarbakır'da 14-22 Ekim tarihleri arasında yapılması planlanan Sur Yolu Kültür Festivali'nin yapılmasını sert bir dille eleştiren Turgut, Müslümanların yas geleneğini hatırlatarak iptal edilmesi çağrısında bulundu.

Turgut, "Biz Müslümanların adetinde bir yerde yas varsa orada eğlence, festival, gezmek tozmak olmaz; oturulur, yas tutulur. Şu an madem bir savaş hali vardır ve bu savaş Müslüman ile kafirlerin, savaşıdır. Savaşmıyorsak bile en azından o Müslüman kardeşlerimizin taziyesini tutalım. Ben buradan ilgili kişilere sesleniyorum, 15 Temmuz’da 250 insan şehit oldu. 15 Temmuz yaşandıktan sonra Suriye’de, Irak’ta, İran’da, Filistin'de Müslümanlar eğer düğün eğlence yapsaydılar, festivaller tertipleseydiler ne düşünürdük? Şu an Gazze'de binlerce şehidimiz var. Dolayısıyla başta sahabeler diyarı Diyarbakır olmak üzere Türkiye'de tertiplenen bütün Festivallerin iptal edilmesi gerekir." dedi.

İlgili makamlarla yaptıkları görüşmelere rağmen farklı odaklar tarafından bu programın sürdürülmesi yönünde çalışmaların devam ettirildiğine dikkat çeken Turgut şunları söyledi:

"Bir dizi diyaloglara geçtik, İl-İlçe kaymakamlarıyla, belediye başkanlarıyla, bakanlarla görüştük. Hepsi hem fikir, 'bu bize yakışmaz, bu festival kültürümüze uymuyor' demelerine rağmen gizli ve kirli bir el hala festivali sürdürmektedir. Hemen yanı başımıza kurulan platformda 3-4 gün sonra gençlerimizi kadınıyla erkeğiyle ne idüğü belirsiz sanatçılar tarafından ifsad ettirerek onların hem dünyasını hem ahiretini helak etmeye çalışıyorlar. Buna karşı duracağız bu böyle biline. Şu an çağrımızı yapıyoruz, bunları iptal edin. Madem ki savaşmıyorsunuz, Karabağa göndermiş olduğunuz SİHA'ları göndermiyorsunuz, en azından oturun yas tutun."

Program, İTTİHADUL ULEMA Yönetim Kurulu Üyesi Molla Remzi Uçar'ın yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.