Diyarbakır'ın fethi etkinliğine Valilik tarafından izin verilmemesine tepki

Diyarbakır'ın fethi etkinliğine Valilik tarafından izin verilmemesine tepki

Sahabe-Der tarafından düzenlenmesi beklenen Diyarbakır'ın fethi açık hava etkinliğine Valilik tarafından izin verilmemesine, sivil toplum kuruluşları tarafından tepki gösterildi.

Diyarbakır'ın fethinin 1378'inci yıldönümü münasebetiyle düzenlenmesi planlanan açık hava etkinliğine Valilik tarafından izin verilmedi. Etkinliği düzenlemeyi planlayan Sahabe Kültürünü Yayma, Yaşatma, İlim, Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Sahabe-Der), Valilik tarafından alınan kararı yanlış bulduklarını ve bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini belirtti.

Fetih programına izin verilmemesi üzerine bir açıklama yapan Sahabe-Der Başkanı Abdulmuttalip Yuva, "İslam dünyasının 5'inci Harem-i Şerif olarak değerlendirilen Ulu Cami'nin bulunduğu Diyarbekir'de, sahabeler yurdunda, aziz canlarını bu toprakların hidayeti için feda etmiş Ashab-ı Güzin'i anmayı, yâd etmeyi yasaklamanın anlamsızlığını yaşıyoruz." dedi.

"OHAL uygulamasına dayandırılan gerekçe, kabul görecek bir izahat değildir"

"Diyarbekirimiz'de, uzun yıllardır sahabeleri anma etkinliklerinin düzenlendiği şehrimizde, bu yıl yapılacak açık hava kutlamalarının yasaklanmasını izah edecek bir mazeretin olabileceğine inanmamaktayız." diyen Yuva, "Sahabe-Der olarak Diyarbekir'in fethinin 1378.  yıldönümü münasebetiyle bu yıl kutlamaları açık hava toplantısı şeklinde,  27 Mayıs Cumartesi günü, 27 sahabenin medfun olduğu ve şehrin İslami kimliğinin en önemli nişanelerinden Hz. Süleyman Camii'nin bulunduğu alanda yapmak için İl Valiligine başvuruda bulunduk.  Planladığımız etkinlik, Valiliğin 'açık alanda etkinliğe izin verilmediği' gerekçesiyle engellenmiştir. OHAL uygulamasına dayandırılan gerekçe, kabul görecek bir izahat değildir." ifadelerini kullandı.

"Alınan karar Müslüman Diyarbekir halkını fazlasıyla incitmekte, rencide etmektedir"

Basit gerekçelerle etkinliğe izin verilmemesinin kamuoyu vicdanını yaraladığını belirten Yuva, açıklamasına şöyle devam etti:

"Son bir yıl içerisinde kentimizde sayısız açık hava etkinliği düzenlenmişken, Diyarbekir'in fethi yıldönümünün kutlanmasının, aziz bedenlerini bu toprakların hidayeti için feda eden müminlerin yâd edilmesinin basit gerekçelerle engellenmesi kamuoyu vicdanını yaralamaktadır. Sükûnetin hâkim olduğu şehrimizde, her yıl düzenlenen Diyarbakir'in fethi ve sahabeleri anma programlarının artık geleneksel hale geldiği bilinmektedir. Basit gerekçelerle, OHAL bahanesiyle mülki amirlerin takındığı tavır, Müslüman Diyarbekir halkını fazlasıyla incitmekte, rencide etmektedir."

"Diyarbakır'ın fethi olmasaydı, Malazgirt zaferi olmazdı. Malazgirt zaferi olmasaydı, İstanbul'un fethi olmazdı"

Güzide sahabelerin anılmasına izin verilmemesini doğru bir tavır olarak değerlendirmediklerini söyleyen Yuva, "Başta iktidar partisi olmak üzere gerek siyasi partilerin, gerek çeşitli sivil toplum kuruluşlarının, gerek belediyelerin ve gerekse de valiliğin organize ettiği sayısız etkinlikler şehrimizde düzenlenmişken, sudan gerekçelerle Diyarbekir'in İslam orduları tarafından fethinin kutlanmasına, o güzide sahabelerin anılmasına izin verilmemesini doğru bir tavır olarak değerlendirmemekteyiz. 'Diyarbakır'ın fethi olmasaydı, Malazgirt zaferi olmazdı. Malazgirt zaferi olmasaydı, İstanbul'un fethi olmazdı.' diyerek Diyarbakır'ın fethinin hem İslam dünyası hem de Anadolu için ne kadar büyük bir öneme sahip olduğu daha geçtiğimiz günlerde Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Görmez tarafından dile getirilmişse de görüyoruz ki bu şuura sahip olmayan bir kent yönetimine sahibiz." dedi.

"İstanbul gibi bir mega kentin güvenlik açısından kontrolü mü daha zordur yoksa Diyarbakır'ın kontrolü mü?"

"İslam'ın rahmet ikliminin hepimizi sarıp kucaklaması, tüm topluma sirayet edecek bir emniyet ve güven ortamının tesisi Diyarbekir'in fethi gibi etkinliklerle mümkündür." diyen Yuva, şu ifadeleri kullandı:

"İslam tarihi açısından dönüm noktalarından biri olarak bilinen bu fethin açık hava toplantısı olarak kutlanması hem Fetih ruhunun canlandırılması yönünden hem de STK'ların özgürce faaliyetlerini yürütmeleri açısından çok önemlidir. Ki buna benzer etkinliklerden İstanbul'un Fethi her sene güvenlikçi ve yasakçı bir anlayıştan uzak olarak açık hava toplantıları şeklinde yapılmaktadır.  İstanbul gibi bir mega kentin güvenlik açısından kontrolü mü daha zordur yoksa Diyarbakır'ın kontrolü mü? Ayrıca çok iyi bilinen bir hakikat de İslami STK'ların şu ana kadar yaptıkları hiçbir etkinlikte olumsuz bir durumun yaşanmamış olmasıdır."

"Etkinliklerin açık alanda yapılması için 'yasak' kararı gözden geçirilmelidir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın OHAL uygulamasının halkın özgürlüklerini kısıtlamayacağı vurgusunu hatırlatan Yuva, alınan kararın tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:

"Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere Başbakan ve hükümetin diğer üyeleri, OHAL uygulamasının halkın özgürlüklerini kısıtlamayacağı vurgusu yaparken, diğer taraftan mülki amirler eliyle bu uygulamanın suiistimal edilmesi halkın inanç değerlerini yaşatmasını engellemektedir. Bu münasebetle Diyarbakır'ın fethinin kutlanılmasını, Hz. Muhammed'in aziz ashabının yâd edilmesinin önündeki engeller kaldırılmalı, etkinliklerin açık alanda yapılması için 'yasak' kararı gözden geçirilmelidir."  (Emrah Deniz - İLKHA)








 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.