Dünya emekçi kadınlar günü dolayı ise ile dün konuşmayan, yazmayan kalmadı…

Herkesin ağzında kadın hakları…

Bu günün neden, hangi olaydan dolayı ihdas edildiğini bilmeden bugüne bu kadar fazla ve çarpıtılmış anlamlar yüklemek ancak bilgisizlikle ifade edilebilir.

O halde önce bu günün kısa tarihsel dökümünü yapalım.

8 Mart tarihi, Amerika'daki tekstil işçisi kadınların çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve erkeklerle eşit haklara sahip olmak için 1857'de New York'ta bir yürüyüş yapmalarıyla başlar.

1911 yılında yine Amerika'da grev halinde bulunan Triangle Waist Şirketi'nin atölyesinde binanın çıkışları kapatılarak çıkarılan yangında 13-25 yaşları arasındaki çoğu kadın 140'dan fazla işçi öldü. İşverene verilen ceza ise resmen komedi. 20 dolar. Evet, 20 dolar ceza kesildi.

Kadın, kapitalizmin dişlileri arasında ezilirken –hakkını vermek gerekir- sosyalistler kadının çalışma haklarını savunma adına büyük mücadeleler yürüttüler.

Bundan yüzyıl önceki Sosyalist Enternasyonel toplantılarında ana gündem maddesi hep ezilen kadın oldu. Emek-sermaye çelişkisi oldu. Sosyalizm, kapitalizmin ezdiği kadına bir sığınak olmak istedi.

Peki, günümüzde kadına bakışı nedir? Dünya emekçi kadınlar günü 100 yıl önceki içerik ve talepleri ile ne kadar uyumlu?

Sosyalistler emek-sermaye çelişkisine dikkat çekme yerine, kadına yapılan envai çeşit zulmü dile getirme yerine meseleyi –tam da kapitalizmin istediği gibi- magazinleştirmişlerdir. Taksim'e çıkan kapitalizmin tüm sembollerini üzerinde taşıyan, dahası evindeki hizmetçiye şaşı bakan kadın mı emekçi kadınları savunacak?

Kadınlar gününden bahsedilirken kadın cinsel objeye dönüştürülmüyor mu?- tam da kapitalizmin istediği şey-

Sosyalistler kadından bahsederken onu erkek ile yarışması gereken bir yarış atı gibi tasavvur etmiyorlar mı? –Tam da kapitalizmin istediği şey-

Dünya emekçi kadınlar günü para harcamanın -sözde hediyeleşmenin- günü değil mi? –aaa ne kadar ilginç kapitalist tüketim tarzı da buydu değil mi?-

Hangi kadın derneği genelevlerde erkeklere peşkeş çekilen kadının hukukunu savunuyor?

Vakt-u zamanında kadının biri bir gazeteye mektup gönderir. Mektup şöyle:

 “Her şey için sürekli koşuşturmaya itiraz ediyorum. Yemeye, içmeye veya uyumaya vaktimiz yok; işten çıkıp, yemek alıp ve gürültülü makinaların başına geri dönmek için izin verilen 30 dakikamız veya en fazla 45 dakikamız var”

Bu mektup 1841 yılında gazeteye verilmişti. Sene 2018... Türkiye'de tekstil işinde çalışan bir işçinin 1 saatlik dinlenme süresini 45 dakikaya indiren firmaların ve atölyelerin olduğundan kaç tane sosyalist organizma haberdardır?

Evet, haberdar değildir. Zira sosyalistlerin temelini attığı dünya kadınlar günü binasının tepesinde artık kapitalizmin bayrağı sallanmaktadır.