Dünya Nüfus Günü 2015’in teması “Kırılgan Nüfus Grupları”

Dünya Nüfus Günü 2015’in teması “Kırılgan Nüfus Grupları”

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), 2015 yılı temasını “Kırılgan Nüfus Grupları” olarak belirledi.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından, her yıl 11 Temmuz Dünya Nüfus Günü’nde, nüfusun önemli konularını ele alan bir tema belirlenmekte ve bu temaya ilişkin farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 2014 yılında yayımlanan “İnsani Gelişme Raporu”nda, “kırılganlık” kavramı ele alındı. “İnsani İlerlemeyi Sürdürmek: Kırılganlıkları Azaltmak ve Dayanıklılık Oluşturmak” başlıklı bu raporda, insani kırılganlık kavramı “kişilerin yetkinliklerini ve seçeneklerini tüketen olasılıklar” olarak tanımlandı.

Söz konusu raporda, insan hayatının belirli hassas dönemlerini anlatan “yaşam döngüsü kırılganlıkları” kavramına da yer verilmektedir. Bu hassas dönemler, bir çocuğun hayatının ilk bin gününü ve okul hayatından iş hayatına ya da iş hayatından emekliliğe geçiş gibi dönemleri kapsamaktadır. Buna göre insanlar dünyaya geldikleri ilk bin günde, okuldan iş yaşamına veya çalışma hayatından emekliliğe geçtikleri dönemlerde sosyo-ekonomik şok ve risklerden daha çok etkilenmektedirler.

Genel nüfusa göre yoksulluk ve sosyal dışlanma riski yüksek olan gruplar olarak da tanımlayabileceğimiz kırılgan nüfus gruplarını; yoksulluk ve yoksunluk içinde yaşayanlar, engelliler, çocuklar, gençler, kadınlar, yaşlılar, işsizler, evsizler vb. nüfus grupları oluşturmaktadır.

Dünya Nüfus Günü için Türkiye İstatistik Kurumu tarafından hazırlanan bu haber bülteninde, kırılgan nüfus grubu olarak “engelliler” ele alınmakta ve bu kapsamda yer alan istatistikler sunulmaktadır.

En az bir fonksiyonda zorluk yaşayan kişi sayısı 4 milyon 882 bin 841’dir

Türkiye’de,  2011 Nüfus  ve Konut Araştırması sonuçlarına göre; görme, duyma, konuşma, yürüme, merdiven çıkma veya inme, bir şey taşıma veya tutma ve yaşıtlarına göre öğrenme, basit dört işlem yapma, hatırlama veya dikkatini toplama fonksiyonlarından en az birinde çok zorlandığını veya hiç yapamadığını belirten kişi sayısı 4 milyon 882 bin 841’dir. Diğer bir ifadeyle 2011 yılında toplam nüfusun yüzde 6,6’sının en az bir engeli vardır.

En az bir fonksiyonda zorluk yaşadığını veya hiç yapamadığını belirtenlerin yüzde 42,8’i erkek, yüzde 57,2’si ise kadındır.

En az bir engeli olan yaşlı kadınların oranı erkeklerden daha fazladır

En az bir engeli olanların yaş grubu ve cinsiyete göre dağılımına bakıldığında, ileri yaşlardaki kadınlarda, aynı yaş grubundaki erkeklere göre en az bir engeli olanların oranının daha fazla olduğu görülmektedir.

Kadınlarda, 65-69 yaş grubunda en az bir fonksiyonu yerine getirirken çok zorlandığını veya hiç yapamadığını belirtenlerin oranı bu yaş grubundaki toplam kadın nüfusta yüzde 27,2 iken, erkeklerde bu oran yüzde 18,3’tür. Kadınlarda 70-74 yaş grubunda en az bir engeli olanların oranı yüzde 36,3 iken aynı yaş grubundaki erkeklerde bu oran yüzde 26,3’tür.

İleri yaşlardaki kadın ve erkekler arasındaki bu fark 75 ve daha yukarı yaş grubunda da belirgindir. Erkeklerde 75 ve daha yukarı yaş grubunda engelli nüfus oranı yüzde 40,9 iken, kadınlarda bu oran yüzde 50,3’tür.

Bireyler en çok bir şeyler taşıma veya tutmada zorlanmaktadır

Bir şeyler taşıma veya tutmada çok zorlandığını veya hiç yapamadığını belirtenlerin (3 ve daha yukarı yaş) oranı yüzde 4,1’dir. Bu oran erkeklerde, yüzde 3,2, kadınlarda ise yüzde 5,1’dir.

Yürüme, merdiven çıkma ve inmede zorluk yaşadığını veya hiç yapamadığını beyan edenlerin (3 ve daha yukarı yaş) oranı yüzde 3,3’tür. Erkeklerde yüzde 2,4 olan bu oran kadınlarda daha yüksektir (yüzde 4,1).

Yaşıtlarına göre yeni bilgi ve becerileri öğrenmede (okuma ve yazma, hesaplama, basit problemleri çözme vb.), yakın zamanlarda yaşanan olayları ve buna ilişkin zamanları hatırlamada ve dikkatini toplamada çok zorlandığını veya hiç yapamadığını beyan eden nüfusun (3 ve daha yukarı yaş) oranı yüzde 2’dir. Bu oran erkeklerde yüzde 1,6 iken kadınlarda yüzde 2,4’tür.

Gözlük veya lens kullandıkları halde görmede zorluk yaşadığını veya hiç göremediğini beyan edenlerin oranı yüzde 1,4’tür. Görmede güçlük çekenlerin oranı erkelerde yüzde 1,3 iken kadınlarda yüzde 1,5’tir.

İşitme cihazı/implant kullanıyor olmasına rağmen duymada çok zorlanan veya hiç duyamayan nüfusun oranı yüzde 1,1’dir. Bu oran erkeklerde yüzde 1,1 iken, kadınlarda yüzde 1,2’dir.

Konuşma bozukluğu, tutukluk, kekemelik gibi nedenlerden dolayı konuşma güçlüğü çeken nüfusun (3 ve daha yukarı yaş) oranı yüzde 0,7’dir. Konuşmada zorluk çekenlerin oranı erkeklerde yüzde 0,8, kadınlarda ise yüzde 0,6’dır.

Ülkedeki engelli nüfusun eğitim düzeyi nüfusun geneline göre düşüktür

En az bir fonksiyonu yerine getirmede zorluk yaşayan ve okuma yazma bilmeyen nüfusun (6 ve daha yukarı yaş) oranı toplamda yüzde 23,3, erkeklerde yüzde 10,9 ve kadınlarda yüzde 32,4’tür. Bu oran aynı araştırma sonuçlarına göre tüm nüfus için toplamda yüzde 4,5, erkeklerde yüzde 1,4 ve kadınlarda yüzde 7,6’dır.

En az bir engeli olup, yükseköğretim mezunu olanların oranı erkeklerde yüzde 4, kadınlarda ise yüzde 1,5’tir. Tüm nüfusta bu oran erkekler için yüzde 12,1 iken kadınlarda yüzde 8,5’tir.

En az bir engeli olan nüfusun işgücüne katılım oranı yüzde 22,1’dir

Nüfusun geneli için işgücüne katılım oranı yüzde 47,5 iken, en az bir engeli olan nüfusta bu oran yüzde 22,1’dir. En az bir fonksiyonu gerçekleştirmede zorluk yaşayan nüfusun (15 ve daha yukarı yaş) işgücüne katılım oranı erkeklerde yüzde 35,4, kadınlarda ise yüzde 12,5’tir. Tüm nüfusta işgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 69,2 iken, kadınlarda ise yüzde 25,9'dur. Diğer bir ifadeyle engelli nüfusun işgücüne katılım oranı tüm nüfusun katılım oranının yarısı kadardır.

Nüfus ve Konut Araştırması, 2011 sonuçlarına göre tüm nüfustaki işsizlik oranı yüzde 7,9 iken, engelli nüfusta bu oran yüzde 8,8’dir.

Yürümede zorlanan ferdi olan hanelerin yüzde 58’i 1-2 katlı binalarda yaşamaktadır

Yürümede, merdiven çıkmada veya inmede zorluk yaşayan 3 ve daha yukarı yaşta fert bulunan hanelerin ikamet ettikleri konutların bina kat sayısı incelendiğinde, söz konusu konutların; yüzde 18,4’ünün 3 veya 4 katlı binalarda, yüzde 23,7’sinin ise 5 ve daha çok katlı binalarda yer aldığı görülmektedir.

Engelli ferdi bulunan hanelerin yüzde 78,1’i oturdukları konutun sahibidir

En az bir engelli ferdi bulunan hanelerin yüzde 78,1’i ikamet ettikleri konutun mülkiyetine sahip iken, yüzde 14,8’i oturdukları konutlarda kiracıdır. Diğer yandan, söz konusu hanelerin yüzde 0,5’i lojmanda otururken; yüzde 6,6’sı ikamet ettikleri konutun sahibi olmamalarına karşın kira ödememektedir (anne/baba/akraba evi vb.). Tüm haneler içinde oturdukları konutun sahibi olanların oranı ise yüzde 67,3’tür.

 Engelli ferdi olan hanelerin yüzde 53,2’si 3 ve daha az odalı konutta oturmaktadır

En az bir engelli ferdi bulunan hanelerin ikamet ettikleri konutların oda sayısına (salon dâhil) bakıldığında, bunların; yüzde 1,7’sinin 1 odalı, yüzde 10,5’inin 2 odalı, yüzde 40,9’unun 3 odalı ve yüzde 38,8’inin de 4 odalı olduğu görülmektedir. Oda sayısı 5 ve daha fazla olan konutlarda yaşayan hanelerin oranı ise yüzde 8’dir. Tüm haneler içinde 3 ve daha az odalı konutlarda oturanların oranı ise yüzde 48,3’tür.

Engelli ferdi bulunan hanelerin yüzde 73’ü sobalı konutta yaşamaktadır

En az bir engelli ferdi bulunan hanelerin ikamet ettikleri konutların, konutta en çok kullanılan ısıtma sistemine göre dağılımları incelendiğinde, bahsedilen hanelerin yüzde 73’ünün soba (doğalgaz sobası dahil) kullandığı görülmektedir. Tüm nüfus içinde soba kullanan hanelerin oranı ise yüzde 57,1’dir.

En az bir engelli ferdi olan hanelerin konutlarında yüzde 16,7 oranında kat kaloriferi, yüzde 6,6 oranında merkezi kalorifer ve yüzde 3,5 oranında klima, elektrikli ısıtıcı ve diğer ısıtma sistemleri kullanılmaktadır.

Engelli ferdi olan hanelerin yüzde 13,4’ünün tuvaleti konutun dışındadır

Toplamda tuvaleti konutun dışında olan hanelerin oranı yüzde 7,3 iken, en az bir engelli ferdi bulunan hanelerin ikamet ettikleri konutlarda bu oran yüzde 13,4’tür.

En az bir engeli olduğunu beyan eden kişilerin oturdukları konutların diğer kullanım kolaylıkları incelendiğinde; yüzde 3,4’ünde hem banyo hem de borulu su sisteminin konut içinde olmadığı görülmektedir. İkamet ettikleri konutun içinde mutfak bulunmayan engelli bireyi olan hanelerin oranı ise yüzde 2,2’dir. (İLKHA)









HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.