Ebu Süreyya!

Köhnemiş dünyaya nazire edercesine köhne bir tekerlekli sandalye ve onun üzerinde yarım bir beden. Yarım bedenin omuzlarında ise adeta Ümmet-i Muhammed'in bütün yükü!

Adı İbrahim Ebu Süreyya. Önce 2008 Yılında Siyonistlerin bombardımanı neticesinde iki bacağını şimdi ise bedeninin geri kalanını feda etti Allah için sevdiği vatanı uğruna.

Ajansların geçtiği haberlere göre, Şehid olmadan önce kendisine, bu halinle burada ne yapıyorsun denildiğinde, "israil ordusuna, burası bizim toprağımızdır mesajını vermek için geldim. Toprak bizim toprağımız, Trump'ın kararı için teslim etmeyeceğiz. Buradaki gösterilerimize de devam edeceğiz. israil ordusuna meydan okuyoruz. Filistin halkı cesur bir halktır."

Bu sözler belki de son sözleri idi. Filistin Halkı'nın cesur evladı ‘Bu Toprak Bizimdir ve O'nu teslim etmeyeceğiz' diyor ve bu uğurda canını veriyordu.

Ama gelin görün ki; aynı günlerde İstanbul'da toplanan İslam İş Birliği Teşkilatı ise, mübarek Kudüs Şehri'nin yarısından feragat ederek Batı Kudüs'ü siyonistlere terk ediyordu.

Teşkilat'ın toplantı sonrası açıkladığı sonuç bildirgesi, adeta dostlar alışverişte görsün, kaidesinin yerine getirilmesinden başka bir anlam ifade etmediği gibi, Müslüman Halklar nezdinde de gerçek bir hayal kırıklığı olarak algılandı.

Ne demek, Başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti? Bu zaten israil'in istediği değil mi? O zaman israil de çıkıp, Başkenti Batı Kudüs olan bir israil Devletiyiz, derse sorun çözülmüş mü olacak?

Bu, göz göre göre Kudüs'ün parçalanmışlığını ve Siyonizm'in Kudüs üzerinde hak sahibi olduğunun Müslüman ülkeler tarafından kabulü değil midir?

Acı olan şu ki; Filistinliler, Kudüslüler, Ebu Süreyyalar, bir karış topraklarını bile Siyonistlere vermemek için canlarını verirken, İslam ülkelerini temsil eden kuruluş, tek kalemde Kudüs'ün yarısını Trump ve avenelerine bahşedebiliyor.

Gönül isterdi ki; o toplantıdan; ‘israil diye bir devleti tanımıyoruz. İslam Ülkeleri olarak israil denen işgalci güçle her türlü ilişkimizi kesiyoruz ve hava sahamızı kapatıyoruz' diye bir karar çıksaydı ve Kudüs Özgür Filistin'in Başkenti'dir diye dünyaya ilan edilseydi.

Ama maalesef, 57 Müslüman Ülkenin lideri bir Ebu Süreyya kadar olamadı ve ‘Kudüs'ün Batısı da Doğusu Müslümanlarındır. Siyonistlere verecek bir karış bile toprağımız yoktur ve bu işgali de ne pahasına olursa olsun sonlandırıp İslam Topraklarındaki bu habis uru söküp atacağız' diyemedi.

Maalesef olmadı Ey Ebu Süreyya, ayaklarını verdin olmadı, canını verdin yine olmadı. Müslüman liderler senin kadar yürekli değillermiş demek ki!

İçimi acıtan en yakıcı olay şu ki; İslam İşbirliği Teşkilatı'nın kuruluş amacı olarak şu ibareler geçiyor:

‘İslam Dünyasının hak ve çıkarlarını korumak, Üye Devletler arasında işbirliği ve dayanışmayı güçlendirmek'

Maşallah, İstanbul'da toplandılar ve İslam Dünyası'nın hak ve çıkarlarını korudular(!) Biz de bunu gördük(!)

Ya sen! Sen de gördün mü Ey Ebu Süreyya, sen de gördün mü?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.