Eğitim İlke-Sen: Eğitim alt üst oldu

Eğitim İlke-Sen: Eğitim alt üst oldu

Eğitim İlke-Sen, 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılının birinci dönemiyle ilgili yaptığı değerlendirmede siyaset ve sermaye çevrelerinin eğitimi kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmeye çalışarak, eğitimin özgürleşme ve hakikatle tanışma süreci olma vasfın

Eğitim İlke-Sen, 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılının birinci dönemiyle hazırladığı raporda,  siyasi gidişatla eğitim sistemi arasındaki sorunların ilişkili olarak değerlendirildi.

Raporda öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin bu dönemde hem eğitim sisteminin yapısal özelliklerinden, hem işleyişten, hem de Türkiye’nin geçtiği ağır siyasi atmosferden kaynaklanan sorunlar yumağı ile mücadele etmek zorunda kaldığı belirtildi.  

Raporda ilkokuldan üniversiteye milyonlarca öğrencinin, veli ve öğretmenin içinde yer aldığı eğitim sürecinin genel siyasi politikalardan bağımsız olmadığı ifade edilerek, “Siyaset ve sermaye çevrelerinin egemenleri, bu devasa alanı kendi zihniyetleri doğrultusunda şekillendirmeye çalışıyor ve bu alana daimi operasyon yapıyorlar. Bir özgürleşme ve hakikatle tanışma süreci olması gereken eğitim alanının kuşatılma halinin sürmesi doğrudan siyasi süreçle irtibatlı görülmesi nedeniyledir. Rekabetçi anlayıştan, şovenist müfredatlardan beklenen şey bahis mevzuu çevrelerin amaçlarına muvafıktır. Bu gerçeğin görülmesi ve eğitim meselesine bu çerçeveden bakılması gerekmektedir.” denildi.

Eğitim İlke-Sen, eğitim sistemiyle ilgili öne çıkan sorunları, hem sistem bazında hem de son dönemdeki güncel gelişmeler bazında değerlendirdi. Çatışma bölgelerinde öğrencilerin ve öğretmenlerin yaşadıkları mağduriyetler anlatılırken, sorunun kaynağında yer alan tektipçi öğretim programları, uygulamalar ve anadilde eğitim gibi konular da gündeme getirilerek “Sürekli bir çıkmaz sarmalına itilen mesele, adil bir sonuca ulaştırılmadığı takdirde hem bölgenin hem de ülkenin bütün alanlardaki işleyişini sarsmaya devam edecektir. Eğitim alanında yapılanlar ve yapılmayanların Kürt Sorununun ulaştığı toplamda önemli bir payı ve etkisi olduğu açıktır. Sembolik düzeydeki bazı düzenlemelerin dışındaki temel meselelerde ısrarla herhangi bir adım atılmamaktadır.” İfadelerine yer verildi.

 “Rekabetçi anlayış Bakanlığın görev tanımından başlayarak en alt birimlere kadar sirayet etmiş durumdadır.” ifadelerine yer verilen rapor, “Dersanelerin önemli oranda kapatılmasıyla okullar dersaneye dönüşmüş, hafta içi yoğun ders saatlerine muhatap olan öğrencilerimizin elinden hafta sonları da alınmış, hayata ilişkin herhangi bir bağları neredeyse kalmamıştır. Dersanelerin dönüşmesi sonucu ortaya çıkan Temel Liseler, hızla piyasalaşan eğitim sürecinin açık kanıtı olmuşlardır. Kamu Personel Rejiminde yapılması gereken dönüşümle kamu çalışanlarının, dolayısıyla da öğretmenlerin de iş güvencesinin ortadan kaldırılması, bütün okulların temel lise modeline göre yeniden yapılandırılacağı ve bu suretle eğitimin kökten piyasaya devredileceği yakın gelecekte kuvvetle muhtemeldir.” Şeklinde devam etti.

 Raporda Tevhidi-i Tedrisat’ın kaldırılması gerektiği belirtilerek, “Zorunlu eğitim kaldırılmalıdır. İdeolojik dayatmaların da temel gerekçesi olan Tevhid-i Tedrisat son bulmalıdır. Bu vesileyle eğitimdeki devlet tekeline son verilmeli, kişi ya da toplulukların eğitim verme organizasyonlarının önündeki yasaklar kaldırılmalıdır.” ifadelerine yer verildi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler