Dr. Abdulkadir TURAN

Dr. Abdulkadir TURAN

Etme bulma dünyası

Batı, kendi ihtilaflarını saklama; başkalarının ih- tilaflarını ise teşvik etme ve olduğundan bü- yük gösterme konusunda oldukça maharetlidir. Ukrayna’da özü itibari ile bir mezhep sa- vaşı yaşanıyor.

Ama ne Batı basınında ne de daima Batı basını ile uyum içinde çalışan İs- lam âlemi basınında Ukrayna’daki bu savaşın mezhep yönüne değiniliyor. Batı, Hıristiyanlığın mezhep savaşlarından çok çekti.

Batı’da farklı mezhep tercihi olanla- ra yaşam hakkı tanınmadı, mezheplerini değişti- renler diri diri yakıldı. “Otuz Yıl Savaşı”nda oldu- ğu gibi Hıristiyanlar arası Katolik- Protestan mez- hep savaşları aralıksız on yılları buldu. Ukrayna’nın da içinde yer aldığı Doğu Av- rupa ise bugünkü Polonya topraklarına kurulu eski Lehistan ile Rusya Çarlığı arasındaki Katolik- Ortodoks savaşlarının ana üssüdür. Tarih uydurma ve tarihten silme konu- sunda oldukça yetenekli olan Batı, bu kan- lı tarihi gözlerden kaçırıyor.

En son doksan- lı yıllara kadar süren İrlanda’daki Katolik- Protestan çatışmaları ve ardından Katolik Hırvatistan-Ortodoks Sırbistan savaşı ile yüz- leşen Batı, Ukrayna’daki savaşın mezhep te- melli olduğunu saklamanın yolunu arıyor. Batı basını, mezhep savaşlarını İslam dün- yasına ait gibi göstermeye ve bunun üzerinden İslam’a zaafiyet atfetmeye çalışıyor.

Mezhep sa- vaşları anlamında “sectarian wars” diye arama yaptığınızda karşınıza Suriye ve Irak’ı anlatan, oradan Yemen’e uzanan yüzlerce makale, bin- lerce sayfalık haber çıkıyor. Ama Ukrayna ile ilgi- li üç-beş sayfa bile yok. (Batı basınında bu sava- şın mezhep farkı yö- nünü anlatan bir tek makale bulabildim. O da Forbes dergi- sinde yayımlanmış 2014 Mayıs tarihli kısa bir yazıydı.) Batı, kaynağı kendisinde olan bir belayı bize satma- ya çalıştı.

Bugün bir daha kendisi o be- layla yüz yüzedir. Be- lanın ne olduğu belli. Ama Batı, Hıristiyan dünya- nın başka yerlerinde bilinmesin, başka noktaları- na sıçramasın diye belanın adını koymuyor. İslam aleminde başka sebeplere dayansa da her tür ça- tışmayı mezhep savaşı diye adlandıran Hıristiyan dünyası, kendi içindeki mezhep savaşına ad koy- maktan özenle kaçıyor.

Ukrayna nüfusunun yaklaşık yüzde onu Kato- lik, yüzde ikisi ise önemli bir bölümü son yıllarda misyonerlik faaliyetiyle mezhep değiştirmiş Pro- testanlardan oluşuyor. Çoğu Batı Ukrayna’da yaşayan Katolikler, Batı yanlısı blokun bel kemiğini oluşturuyor ve özel- likle Almanya’dan destek oluşturuyor. Protestan- lar ise Amerika ile bağın kurulmasında önemli bir rol oynuyor. Sunday Adelaja Nijeryalı bir siyahi, son dö- nemde Amerikan Protestanizminin klasik bir din adamı portresi… İyi bir vaiz… Çalışmaya teş- vik ediyor. Kolej kuruyor. Protestanlık üzerinden iş adamlarına ticaret alanı; kolej mezunu öğren- cilere de kadro buluyor.

Bu kez adı çok anılma- sa da daha önce Turuncu Devrim’in ana aktörle- ri arasındaydı. Devrimi (!) yapanları meydan ayi- ni ile takdis edecek kadar rolünü açığa vurmuştu. Ukrayna’da savaş, günden güne kızışıyor. Dünya basını bugüne kadar belki Hıristiyan dün- yanın morali bozulmasın diye yaşanan vahşetleri ve ölü sayısını saklıyordu. Ama gelinen noktada bunu saklamak ve bunun mezhebî yönünü göz- den kaçırmak mümkün görünmüyor.

“Ukrayna’daki mezhebi nüfus bölünümü, ça- tışan taraflara tam denk gelmiyor” gibi bir yorum yapılabilir. Doğrudur. Ama Irak ve Suriye’deki ça- tışma da yüzde yüz mezhebi bölünmeye denk gelmiyor. Suriye’de pek çok Sünni Şafii, özel- likle başkent Şam çevresinde hâlâ Esad’la bir- likte hareket ediyor. Benzer bir durum Irak’ta da ilk yıllarda çok belirgindi.

Bugün de özellik- le başkent Bağdat çevresinde önemli bir Sün- ni kitle, Irak hükümeti ile birlikte duruyor. Batı, bunu Rus-Ukraynalı çatışması diye gösterse de Ukrayna’daki durumun bundan farkı yok. Batılı sosyal mühendisler, birkaç yıl öncesinin yoksul-zengin; işçi-patron ve kavim ayrımı üze- rinden yürüttükleri projeleri “Medeniyetler Ça- tışması” tezi ile din-mezhep farkına kaydırdılar. Din farkı üzerinden Batı’yı İslam dünyasına kar- şı birleştireceklerinden, (Batı’daki mezhep çatışma- larının küllenmiş gibi görünmesinden aldıkları ce- saretle) mezhep çatışmaları üzerinden ise İslam dünyasını parçalayabileceklerinden emin oldular.

Hesap tutmadı, İslam dünyasında kaynağı ne olursa olsun çıkan her çatışmaya “mezhep savaşı” yakıştırması yapılarak kızıştırılan ateş, onlara da sıçradı. Şimdi bu ateşi Rusya’yı zayıflatacak şekil- de yönetmek istiyorlar. Becerebilirler mi? Yeryüzünün Rabbi, onlar değil, Allah’tır. Sa- dece O’nun hesapları eksiksiz tutar. Beşerden kim ona karşı rablik taslamışsa eninde sonun- da kul olduğunu anlamak durumunda kalmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.