Gaziantep’te acı biber hasadı devam ediyor

Gaziantep’te acı biber hasadı devam ediyor

​Türkiye'nin önemli biber üretim alanlarından Gaziantep'in İslahiye ilçesinde biber hasadı devam ederken, rekoltenin geçen yıla göre sıcaklar ve yağış azlığı gibi nedenlerle düşmesi çiftçiyi üzdü.

Dünyaca ünlü Gaziantep mutfağının vazgeçilmezlerinden olan ve pek çok yemekte de kullanılan biber hasadı devam ediyor. Gaziantep'in İslahiye ilçesinde "İslahiye biberi" olarak bilinen kırmızıbiber daha çok pul biber olarak hazırlanıyor.

Türkiye’de yemeklere lezzet katmak için kullanılan pul biberin yaklaşık yüzde 30’u İslahiye ilçesindeki biber üreticileri tarafından karşılanıyor. İlçedeki fabrikalarda işlenen biberler, pul bibere dönüştükten sonra iç pazarın yanı sıra Avrupa ülkeleri ile Ortadoğu'ya da satılıyor.

İslahiye halkının önemli gelir kaynakları arasında yer alan kırmızıbiberin hasadı, yaklaşık 2 aylık zorlu mesainin ardından tamamlanıyor. Pek çok aileye iş imkânı sağlayan biberler, toplandıktan sonra ise ilçede bulunan fabrikalarda kurutma ve öğütme işlemlerinin ardından pul biber olarak Türkiye'nin dört bir yanına ve yurt dışına gönderilerek piyasaya sunuluyor.

Türkiye'nin kırmızıbiber üretiminde önemli bir yere sahip ilçede, 10 bin dönüm alanda ekimi yapılan biberlerin hasadı için binlerce mevsimlik işçi, biber ekili on binlerce dönüm arazilerde çalışarak aile bütçelerine katkı sağlıyor.

Aralarında Suriyeli işçilerinde bulunduğu birçok kişinin mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştığı tarlalarda kadın erkek, genç yaşlı günlük 50-60 TL yevmiye karşılığında çalışıyor. Biber ekili alanlara sabahın erken saatlerinde gelen mevsimlik tarım işçileri, sabahtan akşama kadar güneşin kavurucu sıcağında acısı ellerini ve genizlerini yakan biberi özenle ve zahmetle topluyor.

Yaklaşık bir ay önce başlayan kırmızıbiber hasadının devam ettiği bilgisini veren İslahiye Ziraat Odası Başkanı Mehmet Köse, İLKHA’ya yaptığı açıklamada, her yıl değişmekle beraber ortalama 20 bin dekar arazide biber ekimi gerçekleştirildiğini söyledi.

Sıcaklar ve yağış azlığı gibi mevsimsel nedenlerden dolayı rekoltesi geçen yıla göre düşen biberde 6-7 bin ton verim beklediklerini belirten Köse, kırmızıbiberin bu yıl rekoltesinin geçen yıla oranla yüzde 50 düştüğünü belirtti.

"Kırmızı altın" olarak da nitelendirilen biber hasadının devam ettiğini ifade eden Köse, "Kırmızıbiberin tamamı İslahiye’de ve Nurdağı bölgesinde yetişiyor. Şu anda hasat dönemindeyiz ve mevsimlik tarım işçileri ile biberin hasadını yapıyoruz." dedi.

"Biber fiyatları beklentimizin çok altındadır"

Rekolte ve fiyatın çiftçinin beklentisinin altında olduğunu belirten Köse, girdi maliyetlerinin de yüksek olmasının yanı sıra mevsimsel şartların da çiftçiyi etkilediğini belirterek, "Biber fiyatları beklentimizin çok altındadır. Bu konuda çiftlerimiz bayağı sıkıntı içerisindeler. Girdilerin yüzde 100'e yakın yükseldiği bir dönemde geçen yıla göre biber fiyatlarının yüzde 30 düşük gitmesi bizleri çok üzüyor. Bunun için bir takım çiftçilerimizi organize etmeye çalıştık. Ama sonuçta burada fiyat belirleyici olan müdahaleci bir yapı yok. İmalatçılara dayalı bir yapı var. Bunlar istediği gibi fiyat belirliyorlar. Biber yetiştiricilerini bitirme noktasına getirdiler. Gelecek yıl ekim alanının çok daha az olacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

"Yağışların geçen yıla göre az olması üretime de yansıdı"

Girdi maliyetlerinin çok olmasına karşılık biberin fiyatının ucuz olmasının çiftçinin zararına olduğunu belirten Köse, şunları söyledi:

"Geçen yıl 1 TL olan gübre fiyatı bu yıl 2 lira 200 kuruş. Geçen yıl 4 TL olan mazot şu an 6.60 TL. Bunun gibi tarımsal ilaçlar, biber toplama işçiliği geçen sene 280 TL iken bu yıl 400 TL oldu. Kısacası girdilerin çok yükselmesine rağmen bizim ürettiğimiz ürünün fiyatının düşük olmasını da kabul etmiyoruz. Ama yapacak bir şey de yok. Bundan dolayı büyük sıkıntılarımız var. Yağışların geçen yıla göre az olması üretime de yansıdı. Biberde üç çeşit vardır. Birinci aşama ‘yaş’ diye tabir ettiğimiz toplanıp, direk imalatçıya giden biberler var. Şu an fiyatı geçen yıl 2.30 TL iken şu an 2 TL. Diğer ‘çöplü’ toplanıp doğada kurtulan biber, geçen yıl 11 TL iken şu an 9 TL. Diğer çöplü çekilen biberin fiyatı da geçen yıl 14 TL iken bu yıl ise 12 TL. Yani verim dediğimizde bu yıl iklimsel koşullardan dolayı 150'ye yakın bir verim kaybımız var. Rekolte çok düşük. Bunun üstüne bir de fiyatların bu şekilde olması biber çiftçisini bayağı bir zor durumda bırakıyor."

Her yıl ortalama 20 bin dekara yakın bir alanda biber ekimi yapıldığını belirten Köse, sıcaklık ve yağış azlığı gibi nedenlerle bu yıl 10 bin dekar alana biber ekimi yapıldığını anımsattı.

"Birlik ve kooperatif olmadığı için bir fiyat müdahalesi olmuyor"

Daha önceleri çiftçiyi temsil eden kooperatiflerinin kapatıldığını belirten Köse, tekrardan müdahaleci bir yapının oluşmasını istediklerini sözlerine ekleyerek," Burada bir birlik ve kooperatif olmadığı için bir fiyat müdahalesi olmuyor. Burada imalatçı ile çiftçi arasında pazarlığa dayalı bir ticaret var. Bizim geçmişte kooperatifimiz vardı, kapatıldı. Biberde tekrardan müdahaleci bir yapının oluşmasını, yani bu Toprak Mahsulleri Ofisi üzerinden de yapılabilir, tarım kredisi üzerinden yapılabilir. Bunlar olduğunda en azından fiyatlar düşmez, bu kadar zorluk da yaşamayız." diye konuştu.

Güneşin altında gün boyu biber toplamanın çok zor olduğunu belirten Mesut Şerif, "Biz burada biber topluyoruz. Ama bu sene hasat iyi değil. Yevmiyemiz çıkmıyor. Sabah saat 05.00'da geliyoruz, akşam saat 20.00’a kadar çalışıyoruz. Bu sene biber istediğimiz verimde değil. Bu sene hem bizim için hem de tarla sahipleri için kötü geçiyor, hasat iyi değil. Yani hepimiz için zarardır. Biber fiyatları çok düşük.  Biber toplamak çok zor oluyor. Biz ücreti kabala almışız ve fiyatlar çok düşük. Aldığımız para bizi kurtarmıyor. Malumunuz her gün bütün ürünlere zam geliyor. Ama yevmiyelerimiz ise aynı fiyatta kaldı. Yine biber fiyatları da aynı şekildedir. Gübre, ilaç gibi tarım girdileri hep zamlandı." dedi.

"Ailemizin geçimini sağlamak için çalışıyoruz"

Suriye'den geldiklerinin ve genelde ise tarım işlerinde çalıştığını belirten Şerif, "Burada mevsimlik işçi olarak çalışıyoruz. Suriye’den geldiğimizde Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine yerleştik. Biber ekim dönemi ve çapa döneminde buraya geliyoruz. Hasat bittiğinde tekrar Urfa’ya dönüyoruz. Suruç’taki çadır kentte kalıyoruz. Hasat dönemi boyunca burada kurmuş olduğumuz çadırlarda kalıyoruz. 5 aydır buradayız. Burada çapa işlerinde çalıştık. Şimdi de biberin hasadını yapıyoruz. Ailemizin geçimini sağlamak için çalışıyoruz. Geçim zor, hayat şartları zorlaşmış, para yok. Artık her şey de pahalı oldu. Aldığımız para ihtiyaçlarımızı bile karşılamıyor. Ama mecburuz çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Aldığımız para, ihtiyaçlarımızı karşılamıyor"

Suriye’deki evleri yıkılınca Türkiye’ye gelmek zorunda kaldıklarını, ailesinin geçimini sağlayabilmek için de tarım işlerinde çalıştıklarını belirten Şerif Şerif ise "Suriye'nin Kobani kentinden geldim. Suriye’deki evlerimiz yıkılınca biz de Türkiye’ye geldik, Şanlıurfa'ya yerleştik. 3 yıldır Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki çadır kentte kalıyoruz. 7 küçük çocuğum var. Onların geçimlerini sağlayabilmek için Gaziantep’e biber tarlasına çalışmaya geldik. İlk önce çapa yaptık, şimdi de hasadını yapıyoruz. Günlük yevmiyemiz 50 liradır. Aldığımız para, ihtiyaçlarımızı karşılamıyor. Daha önce 10 TL'ye aldığımız bir ürün şu anda 30 TL oldu. Bu sene biber zarar gördüğü için pek verim yoktur. Biberin kilosunu 38 kuruşa topluyoruz. Yani yevmiyemiz çıkmıyor." şeklinde konuştu.

"Kimseye elimizi açmayalım diye çalışıyoruz"

Kimseye muhtaç olmamak için çalışmak zorunda kaldığını belirten Şerif, "Sabah saat 05.30'da evden çıkıyoruz, saat 06.00’da bahçeye varıyoruz. Akşam saat 20.00’a kadar çalışıyoruz. Akşama kadar 50 TL yevmiye için çalışıyoruz. 50 TL’ye bir kilo çay bile alamıyoruz. Çayın kilosu 65 TL olmuş. Biber acı, hava sıcak, durumumuz ortada ve ellerimiz de simsiyah olmuş. Ama mecburuz çünkü geçimini sağlamamız gereken bir ailemiz var. Ülkemiz de yıkıldığı için dönemiyoruz. Çünkü Suriye'de hiçbir şeyimiz kalmadı ve her şeyimiz yıkıldı. Burada çocuklarımızın geçimini sağlamak, yeter ki kimseye muhtaç olmayalım diye çalışıyoruz. Kimseye elimizi açmayalım diye çalışıyoruz." diye konuştu.

Gün boyunca çok zor şartlar altında çalıştıklarını ve aldıkları paranın ihtiyaçlarını bile karşılamadığını belirten Salih Mehmet Reşit İsmail de "Suriye'nin Kobani kentinden geldim. Bizler 4-5 yıldır Türkiye’ye gelmişiz. Türkiye'de kampta kalıyoruz. Burada biber topluyoruz. Sabah saat 05.00'da geliyoruz, akşam saat 19.00’a kadar çalışıyoruz. Gün boyunca emeğimizin karşılığı olarak da 50 TL yevmiye alıyoruz. Bu sene hem biz hem de tarla sahibi zararda. Yevmiyemiz çıkmıyor. Ama ailemizin geçimini sağlamak için çalışıyoruz. Hava çok sıcak, öğle saatlerinde 35 derece sıcaklık oluyor. Ama çocuklarımızın geçimi için mecbur çalışıyoruz." şeklinde konuştu.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.