GEDAK eğitim sistemindeki sorunları değerlendirdi

GEDAK eğitim sistemindeki sorunları değerlendirdi

Eğitim sistemindeki güncel sorunlarla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Şanlıurfa Genç Düşünce Akademisi Başkanı Osman Yavuz, Doğu illerinde öğretmen açığının daha fazla olduğunu belirtti.

Şanlıurfa Genç Düşünce Akademisi (GEDAK) Başkanı Osman Yavuz, eğitim sistemindeki güncel sorunlara değindi.

FETÖ operasyonlarının ardından öğretmen açığının arttığını ve bu açığın Doğu illerinde daha fazla olduğunu belirten Yavuz, okul kantinlerinde zararlı ürünlerin satılması, karma eğitim ve okutulan ders kitapları hakkında İLKHA’ya değerlendirmelerde bulundu.

Öğretmen açığının ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışıldığını belirten Yavuz, "Öğretmen açığı, FETÖ operasyonları kapsamında öğretmenlerin açığa alınması ile berber daha da çoğaldı. Öğretmen açığı fazla olunca biz sözleşmeli öğretmenlerle bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Geçen yıl da ücretli öğretmen arkadaşlarla çalıştık. Bu yıl 15 Temmuz Darbe girişimi sonrası başlatılan açığa alma ve görevden uzaklaştırmalarla, ücretli öğretmen sayısı da yükseldi." dedi.

Doğu illerinde daha fazla öğretmen açığı olduğunu sözlerine ekleyen Yavuz, "Doğu illerinde ve kenar mahalle okullarında öğretmen açığı her zaman vardır. Çünkü atanan öğretmenler zorunlu görevlerini atandıkları okulda yaptıktan sonra merkezi yerlere ya da batı illerine gidiyorlar. Bu nedenle bu okullarımızda her zaman öğretmen açığı mevcuttur. Bu sorunun yapılacak olan iyileştirmelerle giderilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

“Okul kantinlerinde zararlı ürünlerin tüketilmesine göz yumuluyor”

Okul kantinlerdeki sıkıntılar konusunda da önemli değerlendirmelerde bulunan Yavuz, şöyle devam etti: “Hijyen demek kalite, kalite denilince maliyet demektedir. Maliyet denilince de para demektir. Dolayısıyla bu zinciri takip ettiğimizde okul kantinlerinde hijyenik ortamı yakalarız. Zararlı gıdalar değil de daha çok ev ürünleri tarzı bir kalite standardı yakalamak istiyorsak, velinin bütçesinin buna uygun olması gerekmektedir. Kenar mahallelerdeki okulların sorunu budur. Okul kantinlerinde zararlı ürünlerin tüketilmesine göz yumuluyor. Bununla ilgili kantin denetleme komisyonları var. Belli aralıklarla komisyon denetlemesini yapar ve tutanağını tutarak iletiyor. Bunun sonucunda gerekli uyarı ve düzenleme yapılır.”

“Ortaokul ve lise düzeyinde karma eğitim ciddi sıkıntılar meydana getirebiliyor”

Karma eğitim sisteminin sıkıntılarından da bahseden Yavuz, "Eğitimde yaşanan her sıkıntı karma eğitim sistemine bağlanamaz ancak karma eğitimin de kendi içinde bir takım sıkıntıları var. Eğitimcilerin birçoğu da bu fikirdedir. Diğer nedenlerle birlikte bunun dolaylı bir neden olduğu konuşulabilir. Ortaokul ve lise düzeyinde karma eğitim ciddi sıkıntılar meydana getirebiliyor. Çocukların ergenlik döneminde yaşadığı bir takım gelgitlerden ötürü, odaklanmaları gereken fiziksel ve zihinsel gelişimlerini daha tam olarak tamamlamadan belli eğitim alanındaki yoğunlaşmaları olumsuz bir şekilde etkilenebiliyor. Bu nedenle kız liseleri ve erkek liseleri olan yerlerde bu sıkıntıların daha az seviyelere indirgendiği bir gerçektir. Bugün Avrupa'nın belirli yerlerinde kız ve erkek liseleri gibi ayrı okullar bulunuyor. Bizim ülkemizde de bu uygulamalar yaygınlaştırılabilir." ifadelerini kullandı.

“Ders kitaplarında birçok sıkıntı var”

Ders kitaplarının içeriğinde birçok sıkıntının olduğu söyleyen Yavuz, "Yıllar önce ders kitaplarında aktörlerin olduğu hikâyeler vardı. Dersle ilgili bir film ya da slayt izletildiğinde, adı geçen kahramanlar ve isimlerin tümü yabancıydı. Buna benzer ciddi sıkıntılar vardı. Ama son zamanlarda bu sorunlarla ilgili bir iyileşme olduğu görülüyor. Bu anlamda yapılan çalışmalarda hikâye kahramanları yerli isimlerden seçiliyor. Bununla birlikte ders kitaplarında birçok sıkıntı var ve bunlar iyi bir şekilde incelendikten sonra dağıtımı gerçekleştirilmeli. Temel değerlere yönelik çalışmalar yapılıyor. Bu anlamda ciddi arşiv de oluştu. Bu çalışmalar yetersiz olabilir ama en azından çalışmaların yapıldığını biliyoruz. Eğitim sisteminde ezberci sitemin yerine öğrenciyi aktif hale getirmek amacıyla önemli değişikliklerin yapıldığını görüyoruz. Eskiden öğretmen anlatır öğrenci de dinlerdi. Ama bundan sonraki süreçte öğretmenler, öğrencilerin önüne konuyu koyacak ve öğrenci de bunu anlatacak. Bu şekilde öğrenciler daha aktif hale getirilecektir." şeklinde konuştu.

“Güvenlik güçleriyle ilgili çözülebilecek sorunlar pansuman görevini görüyor”

Okul önlerindeki güvenlik önlemlerine de temas eden Yavuz, son olarak şöyle konuştu: “15 Temmuz darbe girişiminden sonra KHK’lerin kurumlara getirdiği bir takım hükümler var. Giriş-çıkışlar, araba park alanları, çalışanların durumu gibi hükümler getirildi. Her kurumdan sorumlu birer polis ekibi görevlendiriliyor. Okula gelip iletişim bilgilerini bırakıyorlar. Eğitimci olarak şunu söylemek istiyorum. Toplum, devlet ve okul yani eğitimciler. Bu üçayağı eş güdümlü bir şekilde çalışmadan var olan sorunları polislerle çözemeyiz. Güvenlik güçleriyle ilgili çözülebilecek sorunlar pansuman görevini görüyor. Bir olay yapan ergen çağındaki bir öğrenciyi polise verdiğimizde karakola varmadan geri dönüyor. Geri döndüğünde bu gencimiz akran grubu içerisinde bir terfi yapıyor. Elbetteki ihtiyaç duyulduğunda emniyet personeli çağırılır ve gerekli önlemler alınır. Ancak bunları meşgul etmemek adına görev ailelere düşüyor.”

İLKHA











Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.