Gençler sosyal medya tehlikesinden camiye yönlendirilerek kurtarılabilir

Gençler sosyal medya tehlikesinden camiye yönlendirilerek kurtarılabilir

Gençleri sosyal medyanın zararlı alışkanlıklarından korumanın yollarını anlatan Prof. Dr. Bedri Gencer, gençlerin camiye yönlendirilerek bu tehlikeden kurtarılabileceğini belirtti.

İslam’da Modernleşme” isimli eseriyle dikkat çeken ve Özellikle üç semavi dinin bakış açısıyla ele aldığı modernleşme konusunu 900 sayfalık bir eserle enine boyuna incelemiş bir akademisyen olan Prof. Dr. Bedri Gencer sosyal medyanın bilinçli kullanılmasına ilişkin İlke Haber Ajansı’na önemli açıklamalarda bulundu.

Sosyal Medyanın sadece Müslüman gençler için değil tüm dünya, tüm insanlık için bir tehlike olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gencer,  Yahudi veya Hıristiyan hangi dinden olursa olsun her kesimden insanların bir arayış içinde olduğunu kaydetti.

“Bir takım sınırlamalar veya yasak getirmekle bu sorun çözülmez”

İnsanların kendi nesillerine bir hayat sunabilmek için arayış içinde olduğunu anlatan Gencer, “Bu konuda özetle şunu söylemek isterim, sosyal medya denen şeyden gençleri uzak tutabilmek zecri mekanik bir takım tedbirlerle yani sosyal medyaya yasak getirmek veya çocuklar üzerinden bir takım kısıtlamalarla olacak bir şey değil. Tabiat boşluk kaldırmaz hükmünce öncelikle bugünkü neslimizi bu tür çarpık bir kültüre, hayat tarzına sevk eden ortamı değiştirmek gerekir diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

“Sağlıklı bir toplumun temeli camidir”

Sağlıklı bir toplumun temelinin cami olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gencer, “Osmanlı bir şehir kurarken balkanlarda veya başka bir yerde bütün şehri cami etrafında kuruyormuş. Ve bugün halen Türkiye’de ve Bursa’da mahalleler isimlerini camiden alır. Yani bir camii cemaati aynı zamanda mahalle halkı demektir.”diye konuştu.

Gençleri, ancak cami merkezli bir ortama çekebilirsek sosyal medyanın zararlarından kurtarabiliriz!

Özellikle gençleri camiye yönlendirmenin çok faydalı olacağını kaydeden Gencer, “Özetle gençlerimizi biz tekrar cami merkezli cami endeksli sağlıklı ahlaki bir ortama çekebilirsek ancak bu tür sosyal medya gibi zararlı kültürden hayat tarzından koruyabiliriz. Yoksa onlara sağlıklı bir hayat tarzı, bir alternatif sunamadan doğrudan bunları ortadan kaldırmaya çalışmak bataklığı kurutmadan sivrisinekleri öldürmekle uğraşmaya benzer diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

“Sınırsız özgürlük, teşhirciliği ortaya çıkarır”

Facebook’ta insanların kendilerini daha rahat bir şekilde ifade etme imkânına sahip olduğunu kaydeden Üniversite öğrencilerden Hatice Kutlu ise, bu rahatlığın getirmiş olduğu sınırsız bir özgürlük olduğundan bahsetti. Özdenetimi eksik olan insanların sosyal medyayı daha fazla kullanmaları durumunda bunun bir çılgınlığa dönüşebileceğine işaret eden Kutlu, “Gençler kendilerini sınırsız ifade etme olanağı yakalarlar. Böyle olunca da teşhircilik bile ortaya çıkabilir. Mesela yer bildiriminde bulunmak gibi gereksiz durumlara düşmemek gerekir. Ancak bu alan, gerektiği zaman faydalı şeyleri teşvik için kullanmak adına önemlidir. Güzel faaliyetleri özendirmek gerekir ama sürekli ‘ben buradayım, şuraya gittim buraya gittim.’ Gibi. Yediği yemeğe varıncaya kadar paylaşımlarda bulunmak, ben buradayım mesajıdır. Bu da kendini doğru düzgün ifade edemeyen insanların kullandığı bir yöntemdir. Bundan dolayı herkesi sosyal medyayı daha bilinçli kullanmaya davet ediyorum.”diye konuştu.

“Sosyal medya bilinçsiz kullanılınca zararlı hale geliyor”

Sosyal medyanın insanların sınırsız bir şekilde kullanabilecekleri bir alan olduğu için insanlara zarar veren bir seviyeye gelebileceğine işaret eden Üniversite öğrencilerinde Ömer Faruk Özbil de, “Görüldüğü üzere sosyal medya bilinçsiz kullanılınca zararlı hale geliyor. Günümüzde bunun örneklerini de fazlasıyla görmek mümkün. Ondan dolayı herkes gerektiği şekilde gerektiği dozda kullanırsa insanlara faydalı bir alana dönüşebilir.”diye konuştu.

“Gençler kafalarını telefona gömüp, önünü göremeyecek kadar körelebiliyorlar”

Üniversite öğrencilerinden Bahar Aktaş ise, sosyal medyanın en çok kullanılan alanı olan facebook'un adeta gençliği esir aldığına vurgu yaptı. “Maalesef bu alanın gerektiğinden çok fazla ve bilinçsiz kullanımı gençleri manen yıpratıyor.” diyen Aktaş, “Hatta kafalarını telefona gömüp önünü göremeyecek hale varıncaya kadar körelebiliyorlar. Bunun sosyolojik ve psikolojik zararlarını anlatmakla bitiremeyiz. Ancak Müslüman gençlik bunu fayda amaçlı, gerektiği kadar bilinçli bit şekilde kullanabilirse biraz önce anlatılan zararlardan daha fazla fayda sağlayacağını düşünüyorum.” şeklinde konuştu.  (Zeki Aras - İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.