Yeni Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (YORSAM) Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin illerinde bin 200 kişi üzerinde gerçekleştirdiği, "Bölge Gençliği Ne istiyor?" konulu anket çalışmasının sonucunu açıkladı.

23-30 Ocak 2017 tarihleri arasında anket çalışması yürüten YORSAM, yönetim kadrosuyla beraber yapılan saha araştırmasının sonularını kamuoyu ile paylaştı.

Anket çalışması sonucunu YORSAM Başkanı Yılmaz Demirhan açıkladı. Araştırmalarının bin 200 kişi ile yüz yüze yapıldığını dile getiren YORSAM Başkanı Demirhan, çalışmalarda orduya güvenin yüzde 3,8, yargıya yüzde 5,1, emniyete yüzde 5,1 oranında olduğunu belirtti.

Anket çalışmasında siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel ve geleneksel yapısı göz önünde bulunduruldu

Araştırmanın temel amacının Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 18-35 yaş grubundaki genç nüfusun siyasal, sosyal ve gelecekten beklentilerini tespit etmek olduğunu açıklayan Demirhan, "Bu çerçevede gençlerin hayatındaki en önemli değerin ne olduğu, yaşamlarından ve Türkiye’de yaşamaktan memnun olup olmadıkları, ülkeyi yönetenlere bakış açıları ve gelecekten umutlu olup olmadıkları gibi bazı sorular yöneltilmiştir. Araştırmada genç nüfusun seçilmesinin başlıca sebebi gençlerin ülkemizde ciddi bir nüfusa sahip olması, ülkenin geleceğinde belirleyici olacak olmaları ve elbette dinamik yapılarıdır. Araştırmadan elde edilen veriler SPSS programı ile analiz edilmiş ve titiz bir çalışma ile uzmanlarımız tarafından bölgemizin siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel ve geleneksel yapısı göz önünde bulundurularak yorumlanmıştır." dedi.

Bölgenin muhafazakâr ve dindar yapısı sürüyor

Çalışmada "Size göre hayatta kişiye değer katan en önemli özellik nedir?" sorusuna yüzde 45,5 oranından "aile", yüzde 21,6 "din", yüzde 3,1 "politik çevre", yüzde 12,8 "para", yüzde 14,8 "eğitim" cevabı verildiğini ifade eden Demirhan, "Ankete göre bölgedeki gençler hayatta kendilerine en fazla değer katan unsurların aile ve din olduğunu belirtmişlerdir. Uzun yıllardır ülkemizde yaşanan siyasal ve sosyal değişim taleplerine rağmen bölgenin muhafazakâr ve dindar yapısının sürmekte olduğunu göstermektedir. Aile ve dini değerlerden sonra eğitimin gençler tarafından öncelenmesi ve diğer taraftan, para ve politik çevrenin ise ikincil öneme sahip olması dikkat çekmektedir." diye belirtti.

"Yaşamınızdan memnun musunuz?" sorusuna yüzde 12,8 oranında "çok memnunum", yüzde 12,8 oranında "oldukça memnunum", yüzde 38,5 "memnunum", yüzde 23,4 oranında "memnun değilim" yüzde 12,5 oranında "hiç memnun değilim" cevabı verdiğini belirten Demirhan, sözlerine şöyle devam etti:  

"Ankete göre, ankete katılanların üçte ikilik oranı son dönemlerde ülkemizde yaşanan bazı siyasal, sosyal ve ekonomik sorunlara rağmen hayatlarından memnun olduklarını beyan etmişlerdir. Bu durum bir önceki soruya verilen aile ve dinin toplumsal yaşam üzerindeki etkisiyle açıklanabilir. Bununla birlikte ankete katılanların çoğu memnuniyetini dile getirse de geriye kalan üçte birlik memnuniyetsiz kesiminde dikkate alınması gerekmektedir."

Gençler işsizlik ve ekonomiyi ilk sorun olarak görüyor

Demirhan, yaptıkları çalışmada "Size göre Türkiye'nin en önemli sorunu nedir, önem sırasına göre sıralayınız?" sorusuna verilen cevap oranlarını ise şöyle sıraladı:

"Yüzde 28,8 'işsizlik', yüzde 21,5 'eğitim', yüzde 17,8 'güvenlik', yüzde 9,1 'ekonomi', yüzde 19,3 'temel hak ve özgürlükler', yüzde 3,5 'diğer'. Tabloya göre gençlerin öncelikleri üç gruba ayrılabilir. İlk olarak gençler işsizlik ve ekonomiyi sorun olarak görmektedirler. Ardından eğitim ve temel hak ve özgürlükleri önemsemektedirler. Ayrıca son dönemde şehirlerde yaşanan çatışmalar ve patlatılan bombalar güvenliği de ilk kez bu kadar yüksek oranda gençlerin öncelikleri arasına koymuştur."

Gençlerin yüzde 47,4' ü ülkenin iyi yönetildiğini 52,6'sı ise iyi yönetilmediğine inanıyor

"Sizce Türkiye iyi yönetiliyor mu?" sorusuna gençlerin yüzde 9,4 oranında "çok iyi yönetiliyor", yüzde 8,9 oranında "oldukça iyi yönetiliyor", yüzde 29,1 oranında "iyi yönetiliyor", yüzde 27,5 oranında "iyi yönetilmiyor", yüzde 25,1 oranında "hiç iyi yönetilmiyor" sonucunu elde ettiklerini ifade eden Demirhan, "Ankete göre gençlerin yüzde 47,4' ü ülkenin iyi yönetildiğini buna karşın yüzde 52,6'sı da iyi yönetilmediğini ifade etmiştir. Bölgede AK Parti ve HDP'nin oy oranları dikkate alındığında HDP'li seçmenlerin bir kısmının da ülkenin iyi yönetildiğini düşündüğünü göstermektedir." ifadelerini kullandı.

"İktidar mevcut sorunların üstesinden gelebilecek mi?" sorusuna verilen cevabın yüzde 36,1 oranından "evet gelebilir", yüzde 34,1 oranında "hayır gelemez", yüzde 29,8 oranından da "fikrim yok" cevabını elde ettiklerini söyleyen Demirhan, "Tabloya göre gençlerin yaklaşık üçte birinin iktidarın mevcut sorunların üstesinden gelebileceğini, üçte birinin ise sorunların üstesinden gelemeyeceğini ifade etmiştir. Geriye kalan üçte birlik kesimin ise fikir beyan etmediği görülmektedir. Bu durumda ciddi bir kararsız genç nüfusun olduğu söylenebilir. Kararsız olarak değerlendirilebilecek bu oran hiçbir dönemde bu kadar yüksek çıkmamıştır." dedi.

"Size göre en güvenilir kurum hangisidir?" sorusuna verilen cevaplarda yargıya olan güvenin düşük olduğunu ifade eden Demirhan, "Yüzde 18 oranında 'Türkiye Büyük Millet Meclisi', yüzde 9,3 oranından 'hükümet', yüzde 30,4 oranında 'cumhurbaşkanı', yüzde 3,8 oranında 'ordu', yüzde 5,1 oranında 'yargı', yüzde 5,1 oranında 'emniyet teşkilatı' ve yüzde 28,4 oranından 'diğer.' Tabloya göre gençler en güvenilir kurum olarak Cumhurbaşkanlığını (cumhurbaşkanı) görmektedir. Onu sırasıyla TBMM ve Hükümet izlemektedir. Tablodan çıkan en önemli sonuç yargıya olan güvenin çok düşük çıkmasıdır. Tabloda yüzde 28,4 oranında görülen diğer seçeneğine verilen yanıtlar çoğunlukla hiçbir kuruma güven duyulmadığı yönündedir." diye konuştu.

Demirhan'ın açıklamalarının ardından anket sonuçları hakkında değerlendirmelerde bulunan YORSAM Yönetim Kurulu Üyesi Nevzat Bingöl ise yargıya olan güven oranının düşüklüğünde FETÖ'nün büyük bir rolü olduğunu belirtti.

Bingöl, "Son dönemde yaşanan FETÖ operasyonları ile birlikte yargıda çok sayıda savcı ve hâkim görevden alındı ve tartışmalar daha çok yargı üzerinden devam etti. Dolayısıyla halkın bu kadar yargıya az güveninin olmasının nedeni budur. Zira yargı, güvenilecek bir kurum olmaktan çıkıyor. Geçmiş dönemde yapılan yargılamaların taraflı yapıldığını okumuştuk. Dolayısıyla yargıya güvenin yeniden tesis edilmesi gerekir." dedi. (M. Hüseyin Temel, Emrah Deniz – İLKHA)