Hakkını aramak için Mardin'den Ankara'ya yürüyor

Hakkını aramak için Mardin'den Ankara'ya yürüyor

Nüfus kayıtlarında 14 yıl ölü gözüken ve bu süre zarfından 2 çocuğu ile eşini, işini, evini ve aracını kaydeden Şeyhmus Bağış, ailesi için iyi bir gelecek hazırlama adına yaşadığı mağduriyetler giderilsin diye Mardin'den Ankara'ya yürüyor.

Mardin merkez Artuklu ilçesi Ortaköy Mahallesinde ikamet eden 50 yaşındaki Şeyhmus Bağış, nüfus kayıtlarında 14 yıl ölü gözüktü. Yaşadığını ispat etmek için başlattığı 20 yıllık hukuk mücadelesini kazanan Bağış, kimliğini mahkeme yoluyla aldı, ancak yaşadığı mağduriyetler giderilmedi.

Yaşadığı mağduriyetlere dikkat çekmek amacıyla Ankara'ya yürüme kararı alan Bağış, yollara düştü. İLKHA'ya konuşan Bağış, mağduriyetinin giderilmesi için verdiği çabaların sonuçsuz kaldığını, bu yüzden Ankara'ya yürüdüğünü kaydederek, adaletin yerini bulması ve hakkının kendisine teslim edilmesini istedi.

Gittiği nüfusta öldüğünü öğrendi

Irak'a yük taşıyan araçlarda şoförlük yaparken 2002 yılında pasaport süresini uzatmak için gerekli olan T.C. kimlik numarasını öğrenmek amacıyla nüfus müdürlüğüne giden Bağış, nüfus kayıtlarına göre 1998'de öldüğünü öğrendi.

Ölmediğini ispatlamak için hukuk mücadelesi başlatan Bağış, verdiği mücadele 2012 yılında sonuç vererek davayı kazandı. Bu süre zarfından başına gelmeyen kalmayan Bağış, pasaport ve ehliyetine el konulduğu için ailesinin geçimini sağladığı TIR şoförlüğünü yapamaz hale geldi.

Eşini, işini, evini, aracını ve 2 çocuğunu kaybetti

Geçinebilmek için aracını satan Bağış, daha sonra oturduğu evi de satınca derme çatma bir evde yaşam mücadelesi vermeye başladı.

Sağlık hizmetlerinden de yararlanamayan Bağış, bu süreçte yeşil kart çıkaramadığı için hasta olan eşi Tenzile Bağış'ı ve 2 çocuğunu da kaybetti.

Kimliksizlik yüzünden büyük acılar yaşadığını anlatan Bağış, yaşadığı mağduriyetin giderilmesini, eğitim göremeyen çocuklarına ve kendisine iş verilmesini istiyor.

"20 yıldır bir hatanın cefasını çekiyoruz"

Tarihi İpekyolu'na çıkarak Ankara'ya doğru yürümeye başlayan Bağış, nüfusta ölü gösterildiği için 20 yıllık hayatının allak bullak edildiğini ve kendisiyle beraber ailesinin de mağdur edildiğini söyledi.

Bağış, "Bir nüfus müdürünün hatası yüzünden başımıza gelemeyen kalmadı. 20 yıldır bir hatanın cefasını çekiyoruz. Nereye başvurduysam tüm kapılar yüzüme kapandı. Beni neden ölü gösterdiler, benin ne günahım vardı. Bir işim vardı, aracım vardı, yurtdışına yük taşımacılığı yaparak ailemin geçimini sağlıyordum. Elimdeki ehliyet ve pasaportumu aldılar. Artık çalışamadım, başka bir yerde de iş bulamadım. Aracımı satmak zorunda kaldım, yetmedi evimi de sattım. 20 yıl aileme hiçbir şey yapamadım, onları okutamadım, onların geleceği için bir şey yapamadım." diyerek yaşadığı mağduriyetleri anlattı.

"Hukuki mücadelemin sonunda bana sadece bir kimlik verdiler"

15 yıl boyunca kimliksiz yaşadığını söyleyen Bağış, bu süre zarfından hukuki yollara başvurduğunu, ancak sadece kimliğinin kendisine verildiğini söyledi.

Bağış, "Benimle ilgisi olmamasına rağmen ve her şey açık beyan iken 15 yıl sonra açtığım davayı kazandım ve benim kimliğimi verdiler. Yaşadığımı ispatlamaya çalışırken başıma gelmeyen kalmadı, eşim vefat etti. 15 yıl sonra bana kimlik vermeselerdi de olurdu. Bu süre zarfından eşimi, işimi, ev ve arabamı kaybettim. Çocuklarıma bir gelecek hazırlayamadım, kendime bir gelecek hazırlayamadım. Tüm hukuki davaları kazandım ama sadece bir kimlik kazandım. Bu kadar mağduriyeti gidermek için hiçbir şey yapmadılar." diye konuştu.

20 yıl sonra İŞKUR üzerinde belediyede çalışmaya başladığını söyleyen Bağış, geçici olduğu için şu an işsiz olduğunu söyledi. Bağış, "Belediyeye geçerken dedim ki 'Bu kadar mağduriyet yaşadım, bari işimiz devamlı olsun.' Ama bir bilgi alamadım." dedi.

"Ankara'ya adalet, hak ve hukuk için yürüyorum"

Mağduriyetinin giderilmesi için çabalarının sonuçsuz kaldığını ve bu yüzden Ankara'ya yürüdüğünü kaydeden Bağış, tek istediğini adalet olduğunu söyledi.

Bağış, "Bugün yola çıktım, önüme ne çıkacak bilmiyorum. Bu karakışta kaç gün bu yollarda kalacağım, önüme ne çıkacak, nasıl olacak bilmiyorum. Bana yazık günah değil mi? Bir aile yok oluyor. Ben buradan Cumhurbaşkanı sesleniyorum: Mağduriyetim giderilsin. Bana da aileme de yazık, yeter artık! Bu işe baş koydum. Kim ne derse desin, hak yerini bulmadan ben bu yoldan vazgeçmeyeceğim, dönmeyeceğim. Sadece hak varsa hak istiyorum, adalet varsa adalet istiyorum. Benim ailem zor durumda, 50 yaşımda yollara düşmüşüm. Bir aile bir adam yüzünden bu kadar mağdur edildi. Sokakta bir köpek itilse köpeğin hakkı alınıyor, benim ve ailemin hakkı nerde? Biz o hayvandan daha beter miyiz? Adalet varsa hak varsa mağduriyetim giderilsin."

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.