Hayret ve Tebessüm Dolu Bir Cami Hikayesi

Hayret ve Tebessüm Dolu Bir Cami Hikayesi

Her insanın bir hikâyesinin olduğu gibi insanın dokunduğu her şeyin de bir hikâyesi oluveriyor. Bazen bir sokak isminin, bazen bir konağın, bazen bir çeşmenin, bazen bir taşın bazen de bir caminin insanı derinden sarsan, insanı hayretler içerisinde bıraka

Her insanın bir hikâyesinin olduğu gibi insanın dokunduğu her şeyin de bir hikâyesi oluveriyor. Bazen bir sokak isminin, bazen bir konağın, bazen bir çeşmenin, bazen bir taşın bazen de bir caminin insanı derinden sarsan, insanı hayretler içerisinde bırakan veya insana tebessüm ettiren bir hikâyesi oluyor. Size bu ay biraz hayret biraz da tebessüm ettiren bir caminin hikâyesinden bahsedeceğim. Bu cami; attığımız her adımda, baktığımız her karede duygularımıza tarih sahnesinden kesitlerle hitap eden güzel şehir İstanbul’un bir o kadar güzel ilçesi Üsküdar Salacak Sahili`nde bulunan, Şemsi Paşa Camii. Namı diğer Kuşkonmaz Camii. Peki; caminin, banisi Şemsi Ahmet Paşa ismi ile değil de Kuşkonmaz ismi ile anılmasının sebeb-i hikmeti nedir acep? Gelin hep birlikte bakalım.

III. Murat döneminde sadrazam olan Şemsi Ahmed Paşa temizliğe olan düşkünlüğü ve titizliği ile nam salmış biri. Öyle ki bu titizliği mekân sınırı tanımazmış. Bir gün vezir Sokollu Mehmed Paşa’ya “senin külliye kuş pisliğinden geçilmiyor” diyerek takılmış. Sokollu ise Şemsi Paşa’ya “gökyüzüne açık olan her mekân kuşlardan nasibini alır” diyerek Şemsi Paşa’ya gereken cevabı vermiş lakin temizlik hastası olan Şemsi Paşa tatmin olmamış bu cevaptan.

Gün gelir Şemsi Paşa cami yaptırmaya karar verir ancak evvelden Sokullu Paşa ile girdiği münakaşayı hatırlar ve kuşların pisletemeyeceği bir cami yaptırma arayışına girer. Bu düşünceler içinde soluğu Mimar Sinan’ın yanında alır ve ona kuşların konmadığı bir yerin olup olmadığını sorar. Mimar Sinan ona, Üsküdar’da kuzey ile batı rüzgârlarının kesiştiği bir deniz kıyısı bulunduğunu ancak denize doğru kayma riskinden ötürü oraya bina inşa etmenin tehlikeli olduğunu söyler. Kuşların konmadığı bir yerin olduğunu öğrenen Şemsi Paşa bina inşa etmenin tehlikeli olmasını falan dinlemez Mimar Sinan’a ısrarla orada bir cami inşa etmesini ister.  

Mimar Sinan, Şemsi Paşa’nın ısrarlı talebini geri çeviremez ve camiyi kuşların rüzgarların yönünden etkilenmesi sebebiyle, kuzey ve güney rüzgarlarının kesiştiği noktaya inşa eder. Denize sıfır noktada inşa edilen caminin denize kayma riskini de hesaba katan Mimar Sinan, bunun önlemini alır. Zemine hareket edebilecek olan iki sütün yerleştirir. Böylece teknik olarak öyle bir şey başarır ki bu sütunlar, kayma riski olduğunda hareket edebildiği için uyarı görevi görmektedir.

Nihayetinde Üsküdar sahilinin en nadide yerlerinin birinde küçük ama bir o kadar şirin bir külliye olan Şemsi Ahmet Paşa yani Kuşkonmaz Camisi hayret ve tebessüm dolu hikâyesiyle ruhunuza ince dokunuşlar yapacak güzellikte bir yapı olarak bugüne gelmiş durumda. Her ne kadar etrafındaki yapılar nedeniyle rüzgâr akım ve yönlerinde bazı değişimler olmuş olsa da halen bile caminin üstünde istisnalar hariç- kuş veya kuş pisliği göremezsiniz.

Selman Talayhan

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.