Hdp Barajı Aşarsa

 Sonuçlarından ziyade, sloganları, vaadleri, pankartları, cinayetleri, yalanları ve tehditleri öne çıkan bu seçim Hak ile batıl arasındaki çizgiyi netleştireceği için bir yönüyle Furkan seçimidir. Çünkü bu seçimde sadece partiler ya da vekiller oylanmayacak.

Bu seçimde, İslamın şiarları da oylanacak. İffetten, tesettürden, çarşaftan mı yanasınız, yoksa çarşafı zincire vuranlardan, namus ve ahlakı reddedenlerden mi? Evet bu seçim sıradan bir tercih beyanı değildir. Öyle ya, Lut (as)'dan mı yanasınız yoksa helak edilen sapıklardan mı? Yasin sahibi Habibi Neccar'dan mı yanasınız yoksa O'nu taşlayarak şehid edenlerden mi?

Evvela, Hdp, şayet barajı aşamazsa, öyle şimdikinden farklı hiç bir şey olmaz. Çünkü gizli saklı bir yüzleri ya da denemedikleri bir şiddet aracı kalmadı ki, yeni bir süprizden bahsedilsin.

Ancak Hdp barajı aşarsa, seçim beyannamelerinde söz verdikleri gibi LGBT, fahişe, zinakar gibi bilumum istisnaların yaygınlaşıp normal sayılması için çalışacak. Başta bölge olmak üzere doğuda ve batıda, siyah çarşaf giymenin ve uzun sakal bırakmanın yasaklanması için çok gayret gösterecek.

Hdp, barajı aşarsa, yine seçim vaatlerinde ısrarla söyledikleri gibi, zaten devede kulak bile olmayan din dersleri başta olmak üzere, imam-hatip, Kuran kursu, medrese gibi dine ve İslami eğitime dair ne varsa hepsini kaldırmak için yoğun çaba harcayacak.

Hdp, barajı aşarsa, kendileri gibi düşünmeyenlere yönelik tehditler sistematik hale gelecek ve yaygınlaşacak. Sadece ‘Kürdistan bizimdir, bizden olmayanlar dışarı' denmeyecek tabi. Aynı zamanda kendilerinden olmayanlarla alışveriş yapanları dahi yıldırma ve yıpratma politikaları genişletilecek.

Yine bu demokratik!, yurtsever barış güvercinleri!, barajı aşarsa, bölgenin tamamında kepenk kapattırılmayan bir gün, neredeyse hiç olmayacak ve dolayısıyla başta esnaf olmak üzere tüm bölge insanı, verdiği oyun karşılığını iflas, yoksulluk, geri kalmışlık olarak fazlasıyla alacak.

Dağdan inerek –sözde- teslim oldular diye serbest bırakılanların, polis olarak istihdamı gibi çözüm sürecinde halka söylenemeyen bir takım sözlerin yerine getirilmesine başlanacak. Dolayısıyla kimlik kontrolü ve aramalar el değiştirip daha da etkin hale getirilecek.

Barajı aşmalarıyla birlikte, adı konulmasa da kanton sistemine geçileceği için, bölgedeki; eğitim, sağlık, imar, tarım, diyanet gibi bir çok alanın kontrolünün de kendilerine devredilmesinin önünde pek de bir engel kalmamış olacak. Ve bölgedeki tüm okullarda Öcalan'ın fikirlerinin de müfredata ekleneceğini sanırım söylemeye gerek yoktur.

Yine bölgede diyanetin de onlara devredileceği gerçeğinden hareketle; bölgedeki camilerde LGBT'lerin de insan olduğu, kadının kimsenin namusu ve emaneti olmadığı, çarşaf gibi tesettürün  gerçekte dinde yeri olmadığı, zerdüştlük, yezidilik gibi dinlerin de müslümanlıkla çok yakın ve kardeş olduğu gibi bir çok konu vaaz ve hutbelerde işlenecek. Sadece bunlara itirazı olanlar değil, kürtçe ezan ve kürtçe namaza karşı çıkanlar da IŞİD'çi diye damgalanacak.

Hdp, barajı aştığında aynı zamanda CIA, MOSSAD ve bilumum yahudi ve ermeni lobileri için, bölge, açık bir laboratuvara dönüşecek. Ticari, kültürel ve sanatsal denilerek, bölgede birtakım gölge ABD kurumları oluşturulacak ve Hdp'nin politikalarını onaylamayan herkes, aynı zamanda ABD'ye karşı çıkmış sayılacak, operasyon yiyecek.

İroni ya da fazlaca komplo teorisi gibi gelebilir, ama nasıl ki, Allah-ü Teala, firavunların ne kadar gerçek olduğunu bize göstermek için koca koca piramitleri adeta gözümüze sokmaktadır, aynen onun gibi Musa(as) ve müminlerle uğraşanların boğulmaları da kızıldeniz gibi kocaman tuzlu bir gerçektir.

Yeter ki, Musa'nın ve asanın Rabbi sizinle olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.