Önce başlıklara geçelim…

Emine Şahin ‘bu bir kıyamdır' dedi. Gözaltına alındı.
Uğur Koç Kemalpaşa tatlısı hakkında bir espri yaptı tutuklandı.
İzmir'in Selçuk ilçesinde imam 10 Kasım'daki anma törenlerine katılmadı, hakkında soruşturma açıldı
Tokat'ın Turhal ilçesinde okul müdürü çocukları geziye çıkardı, bu gezide çocukları tarihi ulu camiye de götürdü sonra da müdürlük görevinden edildi.

Yaşı müsait olan muhterem okurlar! Bu 4 maddeyi okuyunca kendinizi bi an 90'lı yıllarda hissettiniz değil mi?

Gençler meseleye hâkim olamayabilir. Sizin doğduğunuz yıllarda halimiz buydu. En ufak bir eleştiride önce medya linci başlar, sonra eleştiride bulunana meczup(deli) denirdi… Ve merhaba cezaevi…

Onlar “Atatürk'e tapıyorum, Atatürk(haşa) ekber” diyebilir ama biz “Atatürk put değildir” dediğimizde yaptığımız provokasyon oluyordu. Zayıftık… Televizyonlarımız yoktu. Siyasetçilerimizin eli zayıftı…

Onlar İslam'ın tüm kutsallarına hakaret edebilirdi çünkü düşünce özgürlüğü vardı ama (dindarlığı bırak) bir bilim insanı, bir tarihçi İstiklal Mahkemeleri'nden bahsetse ya da Dersim kıyımı dese sonu 5816'lık olmaktı.

5816 sayılı kanundan daha ihtişamlı bir kanun varsa o da 163 sayılı kanundu herhalde.

“Devletin sosyal ve ekonomik veya siyasi veya hukuki düzenini, kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla…” Diye başlayan kanun, statükonun bumerang ayetiydi(pardon yasasıydı).

Kelle almak istediklerinde başlarlardı ayeti (yine pardon yasayı) te'vile…

Sonra 141 ve 142. Maddeler vardı. Ne güzel günlerdi o günler Harici bir Kemalist için…

Yukarıdaki 4 olay bana o günleri hatırlattı.

Misal Kemalpaşa tatlısı üzerinden espri yaptı diye gözaltına alınan Uğur Koç'tan bahsedelim.

Tayyipler Alemi çizimi ile Erdoğan'a hakaret edenleri canhıraş bir şekilde savunan hiçbir entel-dantel Kemalpaşa tatlısı üzerinden espri yapan Uğur Koç'a da müsamaha göstermeliyiz demedi.

İmamı “sen nasıl anma törenine katılmazsın?” diye soruşturmak da ne? Diyanet Mehmet Görmez ruhundan Mehmet Nuri Yılmaz ruhuna mı dönüş yapıyor?

İktidar 15 Temmuz'daki tarihi fırsatı kaçırdı… Yoksa karşımıza 10 Kasım ruhu mu çıkaracaksınız?

Ya okul müdürünün görevine son vermek…

Hani dindar gençlik hayalleri?

CHP'li bir vekil şikâyetçi oldu diye tası tarağı toplayıp geriye(irticaya) mi dönecekseniz… Eyvallah, siz bilirsiniz..

Ama biz geri dönmeyeceğiz…

Biz kimsenin kutsallarına hakaret etmeyiz ama bu gidişatı kutsallarımıza hakaret edilen gericiliğe doğru gidiş olarak okuyoruz.

Korkuyor muyuz? Asla… Neden? Çünkü biliriz statüko dirilirse direniş de dirilir.