Yapıcıoğlu: Güvenli şehirler inşallah HÜDA PAR ile mümkün hale gelecek

Partisinin Antalya'da düzenlediği Aday Tanıtım Programı'nda konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Gazze'nin gündemden düşürülmemesi gerektiğine dikkat çekerek, HÜDA PAR belediyeciliğine ilişkin mesajlar verdi.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, partisinin Antalya'da düzenlediği Aday Tanıtım Programı'nda 4'ü büyükşehir, 3'ü il toplam 110 belediye başkan adayını daha açıkladı.

Kepez ilçesindeki Erdem Beyazıt Kültür Merkezi'nde düzenlenen aday tanıtım programı, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından bir konuşma gerçekleştiren Yapıcıoğlu sözlerine, "Ülke gündemi neredeyse tamamen seçimlere kilitlenmiş durumda. Fakat bizim gündemimizde tutmaya devam ettiğimiz, gündemimizde tutmaya mecbur olduğumuz, unutmadığımız, unutamadığımız, unutmayacağımız, unutturmamamız gereken çok acı bir meselemiz var. O nedenle gittiğimiz her yerde gündemimizin başında yer alıyor ki hepimizin malumu olduğu üzere 4 ayı aşkın bir süredir Gazze'ye yapılan zulüm, orada yapılan katliam, soykırım bütün şiddet ile devam ediyor." diyerek başladı.


Yapıcıoğlu, Gazze'de yaşanan soykırım ve son olarak Refah'ta gerçekleştirilen katliamla ilgi şunları söyledi:

"129 gündür Gazze'ye ölüm yağıyor. 129 gündür Gazze'de adım adım bir soykırım işleniyor. Ve bu hal maalesef halen devam ediyor. Gazze şeridinin Kuzey tarafındaki insanlar bombalanmak evleri üzerlerine yıkılmak suretiyle oradan göçe zorlandı. Onlara güneye gidin dendi. Barınacak yerleri, içecek suları, yiyecek ekmekleri kalmayınca güneye doğru indiler. Aslında asıl gaye onları Gazze'den, Filistin topraklarından sürmekti. Ama onlar, bütün bu vahşi saldırılara rağmen 'biz topraklarımızı terk etmeyeceğiz' dediler. Gazze'nin güneyinde Mısır sınırına yakın Refah denilen şehre şehrin kapasitesinin çok üstünde insanlar doluştu, bir buçuk milyon insan orada yığılmıştı ki siyonist işgal çetesi adım adım, göstere göstere 'ben orayı da vuracağım' dedi ve vurdu."

"Gazze'de insanlık ölüyor, bütün İslam aleminin izzetini, haysiyetini orada bombalıyorlar"

Gazze'de insanlığın öldüğünü ifade eden Yapıcıoğlu, "Gazze'de, Gazzeliler ölmüyor. Gazze'de Gazzeliler 'Rabbimiz Allah'tır' dediği için ve kendi yurtlarını terk etmedikleri için şehit oluyorlar. Şehitler ölü değildir. Ama Gazze'de insanlık ölüyor. Hepimizin insanlığı... Bütün İslam aleminin izzetini, haysiyetini orada bombalıyorlar. Biz de öyle oturmuşuz aciz aciz seyrediyoruz, seyretmekle yetiniyoruz." şeklinde konuştu.

"Şu Aksa Tufanı bize bir ders ve ibret olsun"

Gazze'yi gündemlerinde tutmaya devam edeceklerini vurgulayan Yapıcıoğlu, "İslam dünyası zaaf içerisinde. Bir sürü zaaflarımız var; ekonomik, askeri, siyasi, ahlaki, itikadi, ameli zaaflarımız var, pek çok zaafımız var. Öyleyse şu Aksa Tufanı bize bir ders ve ibret olsun. Aksa Tufan'ından sonra oradaki kardeşlerimize yapılan zulümlerden dersler çıkaralım ve müstekbirlerle mücadele etmenin yollarını oluşturalım, en azından bugünden sonrası için benzer durumlara düşmemek için. İnşallah biz bu şartları oluşturmayacağız, biz bu zulme boyun eğmeyeceğiz. Biz ayağa kalktık, kıyamdayız ve inşallah bu kıyam zalimlere diz çöktürünceye kadar devam edecek. Gazze bizim gündemimiz olmaya devam ediyor. O zülüm devam ettiği müddetçe de esasında gündem olmaya devam etmelidir; onu unutmayalım, unutturmayalım diyoruz." ifadelerini kullandı.

Asgari ücret ve emekli maaşları

Gazze'deki Müslümanlara yardımcı olmak için siyaseten, askeri ve ekonomik olarak da güçlü olmak zorunda olduklarının altını çizen Yapıcıoğlu, sözlerine iç gündem maddelerine değinerek devam etti.

Asgari ücretin tarifine işçinin ailesinin de dahil edilmesi gerektiğinin altını çizen Yapıcıoğlu, "Yıllık enflasyon rakamları açıklandı, dün de işsizlik rakamları açıklandı. Ülke gündeminde seçimler var; kimin nerede aday olduğu, kim, kimde, hangi ittifakı yapacak, bunlardan birkaçına kısaca değineceğiz. Oradaki kardeşlerimize yardımcı olmak istiyorsak siyaseten, askeri ve ekonomik olaraktan güçlü olmak zorundayız. Yıllık enflasyon yüzde 65 civarında bir rakam çıktı, açlık sınırı 15 bini geçti, yoksulluk sınırı 50 bine dayandı. Bir tek kişinin yani bekar bir işçinin tek başına bütün ihtiyaçlarını karışılabileceği rakam olarak 19 bin 630 liralık bir rakam hesap ediliyor sendikalar tarafından. Bu ortamda yani bir kişinin tek başına ihtiyaç duyduğu para 19 bin TL iken asgari ücret 17 bin iki TL. Normal şartlarda asgari ücretin tarifine işçinin ailesinin de dahil edilmesi gerekirken asgari ücretin tarifinde sadece işçinin kendisi vardır. 'İşçinin beslenme, barınma, giyim, sağlık, eğitim, kültür, ulaşım gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden karşılamaya yetecek ücret' olarak tarif edilir asgari ücret. Biz diyoruz ki bu tarif, doğru bir tarif değildir. Onun bakmakla yükümlü olduğu bir ailesi varsa, mutlaka onların da tarife dahil edilmesi lazım." dedi.

"Aile kurumu çatırdıyor ve evlilik yaşı gittikçe daha yukarılara tırmanıyor"

Türkiye'de aile kurumunun özellikle hedef alındığına işaret eden Yapıcıoğlu, "Aile kurumu çatırdıyor ve evlilik yaşı gittikçe daha yukarılara tırmanıyor. Yuva kuran gençler çok sefer o yuvayı ayakta tutmayı başaramıyor. İlk beş yıl içerisinde kurulan beş yuvadan dördü dağılıyor. Öte taraftan gençler hızla bağımlılığa ve bunalıma doğru sürükleniyor yani anlayacağınız hem maddi hem manevi olarak pek çok olumsuz durum ve şart var. Bütün bunlara rağmen, bütün bu olumsuz tabloya rağmen biz diyoruz ki ümitsizlik yoktur, pes etmek yoktur. Cehd ve gayret var, çalışmak var, düzelmeyecek hiçbir şey yoktur. Yeter ki sağlam bir irade olsun, yeter ki o içine düşünülen olumsuz durumdan çıkışın yolları bilinsin." ifadelerini kullandı.

Faiz politikaları ve enflasyon

Gelirlerin önemli bir kısmının faize gittiğini söyleyen Yapıcıoğlu, "Peki, içinde bulunduğumuz manevi buhrandan ve ekonomik darboğazdan çıkışın yolu ne? O da yine belli. Birkaç şey yapacağız, israfı, savurganlığı önleyeceğiz, haramdan uzaklaşacağız, faizi terk edeceğiz. Gelirlerimizin önemli bir kısmı faize gidiyor. Dediler ki biz enflasyonu düşüreceğiz. Nasıl? Sıkı para politikasıyla. Ne yapacaksınız? Sıkı para politikası ne demek? Biz piyasadaki parayı azaltacağız, faizleri yükselterek sünger gibi bu parayı emeceğiz. Piyasada az para kalacak, az para kalınca talep daralması yaşanacak. İnsanlar daha fazla alışveriş yapamayacak, alışveriş yapanların sayısı ve alışveriş miktarı düşünce fiyatlarda aşağı düşecek. Enflasyon düşecekmiş öyle mi?" diye sordu.

"Katrilyonlarca lira faize gidiyor"

Kaynakların önemli bir kısmının faize ayrılmasına tepki gösteren Yapıcıoğlu, "Onun da çaresi var, çaresi israfı ve yolsuzluğu durdurmak, faizden olabildiğince kaçmak. Biz şuna inanıyoruz: Eğer böyle bir yol, usul, üslup hâkim olursa ki bu memleket çok zengindir, sadece kendini değil, kendi nüfusu kadar bir nüfusu daha besleyebilecek bir zenginliktedir. Fakat dağılım iyi olmayınca, kaynakların önemli bir kısmı para babalarına faiz adı altında ödeniyor, fakire fukaraya, işçiye, emekliye, garibana kalmıyor. Niye? Çünkü katrilyonlarca lira faize gidiyor." diye belirtti.

"İsraf ve savurganlık bizim belediyecilik anlayışımızda yok"

HÜDA PAR'ın belediyecilik anlayışına dair açıklamalarda bulunan Yapıcıoğlu, "31 Mart günü, hür adayların bu dönem yönetime gelmesi veya yönetimden pay alması için bir fırsattır. Hür adayların yönetimde olduğu ya da yönetime ortak olduğu, meclis içerisinde de olsa bir belediyecilik anlayışı… inşallah israf ve savurganlık bizim belediyecilik anlayışımızda yok. Kayırmacılık bitecek veya HÜDA PAR'ın almış olduğu belediyelerin girişine 'Rüşvet alan da veren de melundur' hadisi şerifi asılacaktır. Şeffaf bir yönetimle, milletin parası son kuruşuna kadar milletin hizmeti için harcanacak. Çünkü bizim hayata bakışımız, bizim siyasete bakışımız, bizim idareye bakışımız; kaynağını inancımızdan alan 'emanet' kavramıyla en iyi izah edilebilecek bir yaklaşım ve bakış açısıdır. Bu hayatın bize emanet edildiğine inanıyoruz. Bedenlerimiz bile bize emanettir, evlatlarımız bize emanettir. Rabbim lütfeder yarın yönetim makamlarına gelirsek, bileceğiz ki o makamlar da emanettir. Makamlarda bulunan kişilerin harcamaya yetkili olduğu kaynaklarda emanet ve her birimiz bize emanet edilen şeylerden sorulacağız. Bu nedenle biz diyoruz ki, 'İnşallah HÜDA PAR yönetiminde, şeffaf bir yönetim olacak, halkın genelini ilgilendiren meselelerde milletin görüşüne başvurulacak yani geniş bir istişare ağı kurulacak ve inşallah yapılan her bir harcama son kurusuna kadar, milletin parası olduğu için onun hesabını millete verecek ve ilan edilecek." şeklinde konuştu.

"Güvenli şehirler, güvenli sokaklar inşallah HÜDA PAR'la mümkün hale gelecektir"

"HÜDA PAR'ın yönettiği şehirlerde inşallah çocuklar parka ve oyun alanlarına, okula korkmadan gidecek." diyen Yapıcıoğlu, "Sokaklarda herhangi bir tehlike olmayacak, insan eşref-i mahlûkattır, yaratılmışların en şereflisidir. Dolayısıyla insanın dışındaki her şey insana hizmet için vardır. İnsanı tehdit eden hiçbir şeye izin verilmeyecektir. Güvenli şehirler, güvenli sokaklar inşallah HÜDA PAR'la mümkün hale gelecektir. Belediye alamadığımız ama belediyeye meclis üyesi gönderdiğimiz yerlerde, Allahın izniyle bizim gönderdiğimiz meclis üyelerimiz milletimizin adına orada bir denetçi olacak, murakıp olacak yani sizler adına oradaki yönetimi, harcamaları denetleyecektir." ifadelerini kulandı.

"Bir ailenin zorunlu ihtiyaçlarına yetecek kadar sudan ücret alınmayacak"

HÜDA PAR belediyeciliğinde belli bir miktara kadar suyun ücretsiz olacağını söyleyen Yapıcıoğlu, "Parti programımıza yazdık, 12 yıldır da söylüyoruz, diyoruz ki: 'Allah'ın suyundan para alınır mı? İnsanların zorunlu ihtiyacı olan bir şey vatandaşlarımıza, özellikle dar gelirlilere ücretsiz verilmeli. Su ücretsiz olmalıdır, belli bir miktara kadar. Sınırsız veya ücretsiz değil, o durumda israfın önüne kimse geçemez. Bir ailenin zorunlu ihtiyaçlarına yetecek kadar sudan ücret alınmayacaktır inşallah. Ondan sonrası kademeli bir şekilde ücretlendirilecek ve bu şekilde su israfı da önlenmiş olacak. Diyoruz ki, 'Bir beldede bir tek kişi açsa, bir tek kişi açlıktan ölüyorsa o beldenin bütün halkı bundan sorumludur ama en önce o beldenin yöneticisi sorumludur. Sosyal belediyecilik ve bizim inancımız gereği kardeşlerimizin idare ettiği beldelerde, bir tek kişi açlık çekmeyecektir. İnşallah sosyal belediyecilikle açılacak aş evleri ile bu sorununun üstesinden geleceğiz." dedi.

"Evlilik yardımını kredi olarak değil hibe olarak sunacağız"

"Rant değil hizmet siyaseti olur" diye belirten Yapıcıoğlu sözlerine aile kurmak isteyen gençlere yönelik projelerini anlatarak devam etti:

"Gençlerle ilgili sorunlarımız var. Gençler aile kurmak ya da bir yuva kurmakta zorlanıyor, hatta ürküyorlar maddi imkânsızlıklardan dolayı. Biz diyoruz ki belediye aldığımız yerlerde inşallah gençlerimize katkı sunacak evlilik fonları kuracağız. Bunu da bu partiyi kurduğumuz günden beri dinlendiriyoruz. Geçtiğimiz gün resmî gazetede yayınlandı, aile ve dostluk bankası kurulmasına dair yer altından çıkan petrol, gaz, kömür gibi madenlerden elde edilecek gelirlerin yüzde 20'si aylık bu bankaya yani Aile ve Gençlik Bankası'na yatırılacak ve oradan gençlere bir imkân sağlanacak, kredi şeklinde ama biz diyoruz ki, 'Kredi değil, biz gençlere hibe olarak vereceğiz bu evlilik yardımını. Allah'ın izniyle HÜDA PAR'ın aldığı belediyelerde gençlerin yuva kurmalarına çok ciddi katkılarımız olacak. Bu bir tercih değil, aslında bir zorunluluktur çünkü gençlerimize mutlaka yuva kurmalarında yardımcı olmak zorundayız."

"Temiz bir su ve temiz bir çevre vadediyoruz"

Farklı şehirlerden hastanelere gelen vatandaşlara misafirhaneler inşa edeceklerini belirten Yapıcıoğlu, "Şu anda sağlık hizmetleriyle ilgili olarak özellikle büyükşehirlerde kurulan sağlık tesislerinde çok ciddi mesafeler kat edildi. Ama özellikle kırsaldan büyükşehre hasta getiren insanların bazı sıkıntılar yaşadığını biliyoruz. İnşallah HÜDA PAR'ın yönettiği belediyeler, özellikle dışarıdan sağlık nedeniyle ziyaretçisi fazla olan şehirlere, hastanelerin yakınlarında hasta yakınlarının istifade edeceği misafirhaneleri hizmete sokacağız. Asgari değil insani ücret diyoruz. Temiz bir su ve temiz bir çevre vadediyoruz." dedi.

"Yapacağımız her işte, atacağımız her adımda, Rabbimize hesap verme bilinci ile hareket ediyoruz"

Belediye başkan adaylarına göreve gelmeleri durumunda yapmaları gerekenleri anlatan Yapıcıoğlu, "Görev başına gelecek olan kişi; öncelikle o malın milletin malı olduğunu bilecek ve onu kendi malından, kendi canından daha iyi korumaya azmedecek, kararlı olacak. Önce koruyacak. Siz milletin malını son kuruşuna kadar en iyi şekilde korumaya kararlıysanız, her konunun uzmanı olan hiç kimse yoktur zaten, o şehre en iyi hizmeti vermek için konunun her türlü uzmanını getirir, onu iyice denetler, o işi ona gördürürsünüz. O yüzden biz de vatandaşımıza diyoruz ki siz şehrinize yönetici seçeceğiniz zaman öncelikle bakın bu kişi sizin malınızı korur mu yoksa kendi şahsi malı gibi görür onunla kendi reklamını mı yapar? Bakınız hangi belediye başkanları belediyenin parasıyla kendi reklamını yapıyor?" şeklinde konuştu.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, konuşmasının ardından 4'ü büyükşehir, 3'ü il olmak üzere toplam 110 belediye başkan adayını açıkladı. Açıklanan adaylara toplu resim çekildikten sonra yapılan toplu duanın ardından program sona erdi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.