HÜDA PAR’a olan teveccüh karşısında bölgenin TEKÇİ zihniyetini panikliyor…

HÜDA PAR’a olan teveccüh karşısında bölgenin TEKÇİ zihniyetini panikliyor…

Partilerinin kuruluşunun 3’üncü yılını ve gelinen noktada parti olarak bölge siyasetine getirdikleri çözüm önerileri hakkında İlke Haber Ajansına(İLKHA) değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, partilerinin ve parti pro

Kuruluşunun 3’üncü yılına giren ve iki kutup arasına sıkışan bölge siyasetine getirdiği çözüm önerileri ve parti programı ile taktir toplayan Hür Dava Partisi (HÜDA PAR)’ı değerlendiren HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, partilerinin bu gelişimi ve halkın partilerine yönelik giderek büyüyen teveccühünü hazmedemeyenlerin iftira ve karalama kampanyasına giriştiklerini belirterek, bu tavrın karşılıksız kalmayacağını, yapılacak her türlü iftira ve karalamanın önce halk sonra adli mercilerce mahkum edileceğini belirtti.

“Halkımızın maslahatını bütün partilerin ve STK’ların maslahatının üstünde görüyoruz”

Son gelişmeler hakkında İlke Haber Ajansına değerlendirmelerde bulunan Tanrıkulu, HÜDA PAR olarak hem çözüm süreci hem de ülkenin diğer sorunları noktasında sürekli olarak çözümler üretme noktasında durduklarını, bu sorunların çözümünde ise tek ölçülerinin hak ve adaletin sağlanması olduğunun altını çizdi.

Tanrıkulu, “Biz halkımızın maslahatını bütün partilerin ve STK’ların maslahatının üstünde görüyoruz. Bütün siyasi parti ve STK’larında durumu böyle görmesini istiyoruz. Fakat bugüne kadar çözüm süreci adına ve halkın meşru olan haklarının verilmesi noktasında sadece PKK ile görüşülmesinin yanlış olduğunu defalarca dile getirdik.  Netice de, bunun ne kadar büyük bir yanlış olduğu 6-8 Ekim tarihinde çıkan olaylarda anlaşıldı ve Hükümet şimdilerde farklı adımlar atmaya başladı. Başbakan Sayın Bülent Arınç’ın HÜDA PAR Genel Merkezini ziyaretini de bu bağlamda değerlendirmek gerekir.” ifadelerini kullandı.

“Mustazaf Kürt halkının malını talan ederek çözüme ulaşılamayacağını halkımız da anladı”

PKK, HDP ve KCK’nın yaşanan 6-8 Ekim olayları sonrası yaptıkları açıklamaların ve olayın failleri olarak başkalarını göstermeye çalışmalarının halk tarafından karşılık bulmadığını ve halka yaşatılan bu katliamın halkın vicdanında mahkûm edildiğinin altını çizen Tanrıkulu, “ Yakıp/yıkarak ve Mustazaf Kürt halkının malını talan ederek çözüme ulaşılamayacağını halkımız da anladı. Biz inanıyoruz ki hiçbir şey bu katliamın öncesi gibi olmayacaktır. Bugün HÜDA PARA olan teveccühü hazmedemeyen, getirdiği öneriler karşısında tedirgin olan ve bölgede yürüttüğü TEKÇİ zihniyetinin çatırdamaya başlamış olması karşısında PKK ve bu zihniyette olanlar panik hali içerisindedirler.” şeklinde konuştu.

“HÜDA PAR hiçbir zaman hukuk dışına çıkmamıştır çıkmayı da meşru görmemiştir”

Her  fırsatta parti programlarını halka anlatacaklarını ve HÜDA PAR’ın bundan sonra atacağı çok ciddi adımların olacağını belirten Tanrıkulu, yaptıkları başarılı çalışmaları hazmedemeyen PKK medyası ve onun uzantıları ile yerel medyada onları takip eden bazı yerel medya kuruluşlarının, partilerini karalamaya yönelik attıkları adımlarında farkında olduklarını ve bu durumun karşılıksız kalmayacağını da sözlerine ekledi.

Tanrıkulu, “ Oysaki iftira ve karalamalarla HÜDA PAR’ın önünü kimse kesemez. Bu konu da samimi olanlar varsa HÜDA PAR’a gelip istediği soruyu sorabilir. Biz de onları tatmin edici cevaplar veririz. HÜDA PAR hiçbir zaman hukuk dışına çıkmamıştır ve hukuk dışına çıkmayı da meşru görmemiştir. Her şeyin hukuk çerçevesinde ve insani bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Bunun içinde de PKK’nin despot, baskıcı tavrından vazgeçmesi bölgenin dinamiklerini kabul etmesi hem kendi yararına hem de halkın yararına olacaktır.” tavsiyesinde bulundu.  

“Avukatlarımızda bu konuyla ilgili hukuki girişimlerde bulunacaklardır”

Başbakan yardımcısı Bülent Arınç ile yapılan görüşmeden sonra bazı yayın organları ve sosyal medyada partilerine yönelik iftira kampanyalarının başlatıldığına da dikkat çeken Arınç, bu iftiraların daha önce ki iftiralarla bir ilişkisinin olduğunu düşündüklerinin de altını çizdi.

Tanrıkulu, “6-8 Ekim Kurban bayramı katliamında partimizin bütün teşkilatları hedef alındı. Bize yakın olan STK’lar ve İslam’ın şiarları hedef alındı. Örtülü ve sakallı olan mütedeyyin insanlar hedef alındı.  Vahşi katliamlar işlendi. Bu şekilde partimizi ortadan kaldırmayı düşündüler. Üyelerimizi ve bize gönül veren halkımızı sindirmeye çalıştılar ama bu emellerinde başarılı olamadılar, olamayacaklarda. Bu planlarında başarısız olan bu kesimler bu sefer de medya aracılığıyla yalan ve iftira kampanyası başlattılar. Bu şekilde partimizin ilerlemesini ve halkın teveccühünün önüne geçmeye çalıştılar. Bunda da başarılı olamayacaklardır. Çünkü hakkın olduğu yerde batıl hiçbir zaman galip gelemeyecektir. Bu iftira ve yalan kampanyasını başlatanlar bilsinler ki, hiçbir şey karşılıksız kalmayacaktır. Bu durum öncelikle halkın vicdanında mahkûm edilecektir. Bizlerde kurum olarak avukatlarımıza talimat verdik. Avukatlarımızda bu konuyla ilgili hukuki girişimlerde bulunacaklardır.” şeklinde konuştu.

“Parti programımız Kuran ve Sünnete uygun, İslam’ı referans alarak yapılmış bir program”

Kendilerine karşı girişilen bu saldırıların ve PKK cenahında meydana gelen Panik/Atak durumun aslında sebebinin çok açık olduğunu ve bölge halkının artık siyasi temsiliyet noktasında alternatifsiz olmadığını gördüğünü belirten Tanrıkulu, HÜDA PAR olarak Kürt sorununa getirmiş oldukları çözümler başta olmak üzere Ülkenin sosyal, kültürel ve inançtan kaynaklanan sorunlarına ürettikleri çözüm önerilerinin taktir topladığının altını çizdi.

Tanrıkulu, “Dile getirdiğimiz düşünceler farklı STK ve partiler tarafından daha yeni anlaşılmaya başlandı. Bu çözümler inşallah hem halkımızın hem ülkemizin geleceği açısından iyi olacaktır. Bununla beraber çözüm sürecinin sadece PKK ile devlet arasında ve silah pazarlığına dönüşmemesi gerektiğini başından beri söylüyoruz. Kürt sorunu bir asırdan fazladır devam ediyor. Müslüman Kürt halkının hem inancından kaynaklanan hem de insani talepleri hep görmezden gelindi. Sadece PKK eliyle değil, diğer STK’larında bu konuda ağırlığını koyması ve Mustazaf halkımızın meşru haklarının verilmesi için bir araya gelmesi ve fikir birliği sağlanarak masaya oturması gerekir.  İnşallah bu çözüm sürecinde de partimizin dile getirdiği çözümler hak ve hakkaniyete uygun çözümlerdir. Vicdan sahibi olan, aklıselim düşünen herkes tarafından kabul edilebilir çözümler olduğunu kabul ediyoruz. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın da dile getirdiği ve değinmeden geçmediği parti programımız Kuran ve Sünnete uygun, İslam’ı referans alarak yapılmış bir program. Çünkü insani olanın İslami olduğuna, İslami olanın da insani olduğuna inanıyoruz. Bundan dolayı bütün olumsuzlukları bir tarafa bırakarak halkımızın maslahatı ve menfaatine uygun adımların atılması gerektiğine inanıyoruz.  Çözüm sürecinde de partimizin çok daha fazla bir ağırlığı olacaktır. Bu da halkımızın menfaatine olacaktır.”  ifadelerini kullandı.

“İslami bir duruşla sessiz bir çoğunluğun sesi olabilmek”

Kurulduklarından bu yana geçen süre içerisinde büyük bir yol kat ettiklerini ve gerek bölgenin gerekse de dünyada hatırı sayılır kanaat önderleri ve STK’larla yaptıkları istişareler sonrası kurmaya karar verdikleri partilerinin  Türkiye siyasetinde de büyük bir boşluğu dolduracağının altını çizen Tanrıkulu, kuruluşlarındaki temel önceliklerinin İslam coğrafyasında Müslümanların yaşadıkları mazlumiyet ve mağduriyeti dile getirmek ve Müslümanlar olarak yaşanan zulme karşı duruşun bir kalesi halini almak olduğunu söyledi.

Tanrıkulu, “Tüm bunların yanında bölgemizde Müslümanların kendisini ifade edebilecekleri farklı bir adres oldu. Bu güne kadar hedeflediğimiz amaçların bir kısmına ulaştık. Bugün geldiğimiz noktada parti kurmanın ne kadar önemli olduğunu, en azından İslami bir duruşla sessiz bir çoğunluğun sesi olabilmenin, yaşadıkları mağduriyeti dile getirebilmenin mutluluğunu yaşadık. Bugün gelmiş olduğumuz noktada ne kadar haklı olduğumuzu gördük. İnanıyorum ki HÜDA-PAR’ın hem bölgemiz açısından hem de Türkiye halkları açısından çok daha önemli olduğu kavranacaktır.   (Fikret Özkan / Ali Fidancı - İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.