"Hükümetler değişse de 28 Şubat mahpusları için bir şey değişmedi"

"Hükümetler değişse de 28 Şubat mahpusları için bir şey değişmedi"

MAZLUMDER Adıyaman Şubesi tarafından 28 Şubat mağdurları içindüzenlenen basın açıklamasında "28 Şubat mahpusları için yıllar, hükümetler, siyasi iktidarlar, güç odakları, yargı mensupları değişse de bir şey değişmediğini gördük." denildi.

MAZLUMDER Adıyaman Şubesi, 28 Şubat sürecinde İslami hassasiyetleri nedeniyle halen tutuklu bulunan Müslümanların mağduriyetine dikkat çekmek için basın açıklaması düzenledi.

Dernek binasında düzenlenen basın açıklamasını MAZLUMDER Adıyaman Şube Başkanı İbrahim Halil Kıran okudu.

28 Şubat mahpuslarının serbest bırakılması talebiyle şubelerimizle eşzamanlı olarak başlattığımız eylem ve basın açıklamaları dizisinin altıncı haftasını geride bıraktıklarını hatırlattı.

28 Şubat kararlarının iptal edilmesi gerektiğini dile getiren Kıran, “Hemen her çevreden '28 Şubat siyasi yargı kararları iptal edilsin!' talebinin en yüksek sesle dillendirildiği bu günlerde, 28 Şubatçıların oluşturduğu siyasi ortamda brifing aldıktan sonra binlerce insana ağır cezalar yağdıran DGM’lerin kararlarıyla hapsedilen 28 Şubat mahpusları için yıllar, hükümetler, siyasi iktidarlar, güç odakları, yargı mensupları değişse de bir şey değişmediğini gördük."Aradan geçen 21 yıla rağmen 28 Şubat’ın çaldığı hayatların hesabı hakkıyla sorulamadığı gibi halihazırda 20 yılı aşan sürelerle cezaevlerinde tutulan 600’e yakın mahpus ve bu mahpusların aileleri yönünden söz konusu darbe halen hayat çalmaya devam etmektedir." dedi.

"28 Şubat mahpusları, darbenin mağdurları olarak halen cezaevlerinde tutuluyorlar"

28 Şubatçıların müebbet ile yargılanmasına rağmen onların verdiği kararlar ile karartılan hayatların halen içeride çürüdüğüne dikkat çeken Kıran, açıklamasına şöyle devam etti: "28 Şubatçıların an itibariyle müebbet hapis talebiyle yargılandığı, brifingli ya da paralel yargının elemanları olup kritik mahkemelerde görev yapan hâkim ve savcıların ihraç ve tutuklamalara muhatap olduğu bir süreçte 28 Şubat tutsakları 20 yıldan uzun bir süredir içeride olup, bu kişilerin anne, baba, eş ve çocukları ise halen cezaevi yollarında mağdur edilmektedirler. Beraat etmesi gerekirken aynı torba dosyaya dahil edildikleri için müebbet hapis cezası verilen; en ağır yorumla bile adli nitelikli süreli hapis cezası alması gerekirken siyasi nitelikli müebbet hapis cezası verilen; delil niteliği tartışmalı olup ABD’de deşifre edilmiş dijital kayıtlarla cezalandırılan; avukatsız ve işkenceli sorgulamalarda imzalatılan sahte ifade tutanaklarına dayanılarak gençlikleri ellerinden alınan; toplumsal zemin oluşturmak adına ev ya da işyerlerine yerleştirilen sahte delillere dayanarak aşağılık iftiralarla suçluymuş gibi medyanın önüne atılan 28 Şubat mahpusları, darbenin mağdurları olarak halen cezaevlerinde tutuluyorlar."

12 Eylül’den hesap sorulmamış olmasının 28 Şubat’ı doğurduğu gibi 28 Şubat’tan hesap sorulmamış olmasının 15 Temmuz’u doğurduğunu söyleyen Kıran, "Darbelerden hesap sormak, bir taraftan darbelerin bütün aktörlerinin hak ettikleri cezalara muhatap olması, diğer taraftan darbelerin mağdur ettiği mazlumlar üzerindeki zulmün ortadan kaldırılması ile mümkün olabilecektir. Af talebinde bulunmayan, vakur ve onurlu bir duruşla haklarını arayan, darbeciler yargılanırken darbe hukukunun kararlarıyla içeride tutulan bu insanların ve bu insanların ailelerinin hak talebinin gereğini yerine getirmek açıktır ki başta yargı, hükümet ve TBMM olmak üzere herkes üzerine düşen önemli bir görevdir." ifadelerini kullandı.

"28 Şubat mahpusları hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılsın"

Kıran, açıklamasına, "MAZLUMDER olarak binlerce insanın hayatını karartmış olan 28 Şubat sürecinin her yönüyle aydınlatılmasını ve bu sürecin bütün aktörlerinin açığa çıkartılarak bunlardan hesap sorulmasını; 28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat’ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını; 28 Şubat mahpuslarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.” şeklinde son verdi.

İLKHA






 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler