İngiltere'de Tesettürlü Kadınlar Hedefte

İngiltere'de Tesettürlü Kadınlar Hedefte

Avrupa'da İslam karşıtlığının başını çeken Fransa'dan sonra İngiltere'de de İslam karşıtlığının arttığını ortaya koyan bir rapor yayınlandı. Raporda tesettürlü kadınların hedefte olduğuna dikkat çekiliyor.

Kanal A Haber'in The Gaurdian'a dayandırdığı habere göre, Teesside Üniversitesi akademisyenleri Müslümanlara yönelik artan saldırıları ele alan ve ilk olma özelliği taşıyan bir rapor hazırladı.

Başkent Londra'da Lee Rigby adlı askerin ölümünden bu yana her gün ortalama iki islamofobik olayın gerçekleştiği belirtilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Saldırıların Yarısı Tesettürlü Kadınlara Yapılıyor"

"Yeni veriler gösteriyor ki, İngiltere'de islamofobik saldırıların yarısından fazlası kadınalra karşı yapılıyor, çünkü onlar islam dini ile ilişkili olan kıyafetler giyiyorlar.

Müslüman karşıtı saldırılar, asker Lee Rigby'nin Mayıs 2013'teki ölümünü takiben 9 ay içinde düzenlendi, günler sonra ise Suudi Arabistan'lı öğrenci Nahid Almanea'nın Essex'de bıçaklanarak öldürüldüğü haberi geldi. Onun saldırıya uğrayabileceğine inanan dedektifler olsa da, üzerinde o geleneksel islami kıyafetler vardı.

Teesside Üniversitesi akademisyenleri Tell Mama çağrı hattı çalışmalarında bu son dönem boyunca her gün ortalama iki islamofobik olay meydana geldiğini belirtti.

Hatta bildirilen toplam 734 kurban olaylarının sayısı aynı dönemde bir önceki yılın neredeyse yüzde 20 bir artış gerçekleşti.

Kurbanlardan biri şunu belirtiyor ki, polis islamofobik olaylarla başa çıkmak için belirgin bir güven eksikliği gösteriyor ve 6 kurbandan biri bunu yetkililere rapor olarak sunmuyor, direk kendisi ifade ediyor.

İngiltere'de ilk defa aşırı sağ ve muhalefet olaylarına adanmış bir rapor olan Teeside Rapor'u, Müslüman toplum ve yetkililer arasında güven duyulması için daha fazla çaba harcanmak gerektiğini söylüyor.

Rapor'da, "Yüksek önceliğimizin kurbanların desteklenmesi, cesaretlendirilmesi ve onlar adına işlenen nefret suçlarının bildirilmesi olması devam ediyor."  Raporun altında ise şu ifadeler yer alıyor: "Kurbanların desteklenmesinin yanı sıra, yetkililer, nefret suçlarını parçalamak için ve müslüman karşıtı nefret suçu oranında ciddi orandaki artışı başarısızlığa uğratmak için teşvik etmelidir."

Veriler de ortaya koyuyor ki, çoğu nefret suçu olaylarının aksine (erkek faillerin ve mağdurların daha fazla olduğuna dair) islamofobinin kurbanlarının yüzde 54'ü kadın.

Bir teoriye göre de , müslüman kadınlar daha görünür olmak için (müslümanlıklarını ifade eden) başörtüsü ve çarşaf gibi geleneksel kıyafetler giyiyorlar. Rakamlar gösteriyor ki, beş kurbandan biri sokakta ya da başka bir yerde saldırıya uğrayan, geleneksel müslüman kıyafetlerini giyen kadındır. Hem de iddiaya göre failler hemen hemen aynı oranda yakın isimli, genç ve beyaz erkek.

Rapora göre olaylar Rigby'nin ölümünden sonra patlak verdi. Olayların sayısı aylar sonra azalmasına rağmen, Rigby'nin ölümünden sonraki bir hafta boyunca meydana gelen olaylar bir önceki haftaya göre dört kat daha fazlaydı.

Ancak rapor, islamofobinin ve toplum ilişkileri üzerindeki negatif etkisinin  bir endişe olarak devam ettiğini söylüyor." (Kanal A / Hürseda Haber)

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.