İşaret dili bilenler işsiz kalmayacak!

İşaret dili bilenler işsiz kalmayacak!

İşitme engelliler için büyük önem taşıyan işaret dilini, konuşma ve anlamanın öneminin günümüzde arttığını belirten uzmanlar, işaret dili bilmenin İngilizce kadar önemli bir kazanım olduğunu söylüyor.

Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Mustafa Öztürk, işaret dili bilenlerin, başta belediyeler, hastaneler, okullar ve adliyeler olmak üzere birçok sektörde aranan eleman olacağını belirterek gençlere ve işsizlere, yeni meslek olarak bu dili öğrenmeleri tavsiyesinde bulundu.

 

İşaret dili bilmenin günümüzde tüm kurumlar için ihtiyaç olduğunu kaydeden Mustafa Öztürk, bu ihtiyacın karşılanmasının aynı zamanda bir zorunluluk olduğunu söyledi. Öztürk şöyle konuştu:

 

“İşitme engelliler derdini anlatamıyor”

“İşaret dili bilen eleman artık tüm kurumlar için bir ihtiyaç. İşitme engelli bir kişi işi için ya da başka nedenlerle emniyete gittiğinde derdini anlayacak ya da sorgulayacak polisin bulunmaması büyük bir problem olur. Aynı şekilde hastaneye doğuma ya da başka bir nedenle tedaviye giden işitme engelli vatandaşımız derdini anlatmakta sıkıntı yaşıyor. Doktor, hemşire ya da hastane personelinden birinin işaret dili bilmesi gerekiyor.”

 

“İşitme engelliler öğrenemiyor!”

Öztürk açıklamalarını şöyle sürdürdü, “Hastanelerde işaret dili son derece büyük ihtiyaçtır ve gereklidir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda da işaret dili ve eğitimi önemlidir. Çünkü Türkiye’de bir milyon civarında işitme engelli vatandaş yaşıyor. Bu kişilerin hangi dinden olursa olsun ibadetlerini öğrenmeleri temel insan hakkıdır. Bu nedenle din metodolojisiyle ilgilenen tüm kurum ve kuruluşlarda işaret dili eğitimi verilmesi zorunludur. Yüzde 99’un Müslüman olduğu söylenen bir ülkede Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konuda özel gayret sarf etmesi, özellikle hutbelerde anlatılan konuların çevrilmesi ya da bu kişilere Kuran öğretilmesi ya da bu kişilere İslam’ın temel bilgilerinin öğretilmesi bu anlamda da önem arz ediyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, müftülükler aracılığı ile bunu yapabilir.”

 

“Trafik polisleri de işaret dili bilmeli”

Günlük hayatta bir çok alanda işaret dili bilmenin ve kullanmanın önemli olduğunu söyleyen Öztürk, özellikle trafikte işaret dilinin bilinmesi, işaret dili sembollerinin geliştirilmesi ve polislere bu dilin öğretilmesi gerektiğini kaydetti. Öztürk, üniversitelerde de personelin en az yüzde 10’nun işaret dili bilmesinin önemli olduğunu belirterek şunları söyledi:

 

“İşitme engellilere çürük veriliyor!”

“Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı bütün okullarda işitme engelli olsun ya da olmasın bütün okulların yüzde 10’unda işaret dili bilen eğitmen ve personele ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye’de 13 milyon öğrenci ilköğretim ya da liseye devam ediyor. Bu insanların içine bir işitme engelli düştüğü zaman nasıl iletişim kuracak? Örneğin askeriyede işitme ve konuşma engellilere çürük raporu veriliyor. Bu kişilere işaret dili eğitimi verilse bu kişilerle iletişim kurulabilir. Örneğin Louis Brey bir askerdir görme engellilerin kullandığı kabartma yazıyı bulan kişidir. 1. Dünya Savaşı’nın çetin şartlarında karşı tarafa mesaj kullanmak için kullanmıştır. Savaş bittikten sonra icat ettikleri 6 nokta ile işaret dili oluşturuldu. Yani işaret dilini bulan kullanan kişi bir askerdir. Askeriye için de lazımdır, tüm kurumlar için çok gereklidir. Ve bununla ilgili olarak çok hızlı bir şekilde birlikteliği sağlayan işaret dili eğitimine ihtiyaç var.”

 

“60 saatte işaret dilini öğrenmek mümkün!”

İşaret dilinin dünyada en çabuk öğrenilen dil olduğunu kaydeden Öztürk, bu dilin 60 saatlik bir ders ile öğrenilebildiğini belirtti. Öztürk, “İşaret dili kelime kelime öğretilmiyor, deyim deyim öğretiliyor. Her nesnenin bir deyimi var. Seni seviyorum dediğin zaman kelimeler ayrı ayrı öğretilmez. Tek bir deyim vardır. Bu nedenle 60 yaşındaki kişi de öğrenir, 6 yaşındaki çocuk da öğrenir. Bu dil 60 saatte öğrenilebilir. Eğer meslek alanında öğrenmek gerekiyorsa 30 saatten sonra hocayla konuşulursa diğer 30 saati meslek grubuna göre mesleki deyimlerle birlikte verilebilir. Mesela Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nde bu eğitimi veriyoruz. İşaret dili evrensel değildir. Dünyada kullanılan işaret diliyle farklıdır zaten ülkemizin çeşitli bölgelerinde kullanılan işaret dili bile birbirinden farklıdır. Her toplumun lehçesine göre farklılık gösterir. Türk Dil Kurumu bu konuyla ilgili çalışmalarını sürdürüyor.

 

“Siyasiler de işaret dilini öğrenmeli”

Siyasilere de işaret dilini öğrenmeleri konusunda tavsiyelerde bulunan Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı: “Siyasiler de öğrenseler elbette iyi olur . Ama şu yapılabilir her kürsüde, siyasi oturumlarda, meclis açılışlarında işaret dili ile çeviri yapılması sağlanabilir çünkü TRT3 canlı yayın yapıyor. Bu canlı yayın sırasında işaret dilini bilen bir kişinin orada çeviri yapması tüm ihtiyacı cevaplar. Mecliste bu dili bilen milletvekili yok. TBMM’de de bazı personele işaret dili öğretilerek bu ihtiyaca cevap verilebilir. Açık oturumlar yayınlanırken milletvekillerinin konuşmaları işaret dili ile de anlatılmalı. Sonuçta işitme engelli vatandaşlarımızın da bu konuşmaları takip etme hakları var. İşaret dili öğrenmek günümüzde İngilizce lisan konuşmak gibi gençlere bir kariyer fırsatı yaratabilir.” (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler