"İslam'ın kendine göre bir terbiye sistemi vardır"

"İslam'ın kendine göre bir terbiye sistemi vardır"

Anne ve babaların çocuklarını eğitme konusunda da önemli noktalara değinen bölge alimleri, İslam'ın kendine has bir terbiye sistemi olduğunu söyledi.

VAN- Bölge Alimlerinden Molla Salih Yücel İslam’da aile terbiyesi konusunda önemli açıklamalarda bulunarak her dinin,  her inancın, her ideolojinin kendine göre bir terbiye sisteminin olduğunu, İslam’ın da kendine has bir terbiye sistemi olduğunu belirterek, çocuk ve  aile terbiyesinde öncelikle anne ve babanın sorumluluk bilinci taşıması gerektiğini söyledi.  

 

 

Anne ve babaların çocuklarını eğitme konusunda da önemli noktalara değinen Yücel, çocuklara öncelikle Kur'an'ın öğretileri, peygamber efendimizin sünnetindeki öğretileri, ne ise öncelikle çocukların onlarla yönlendirilmesi gerektiğini söyledi.

 

 

“Anne ve baba öncelikle sorumluluk bilincini taşıyacak”

Her dinin kendi müntesiplerini terbiye etme, eğitmeye yönelik bir takım kural ve prensipleri olduğunu söyleyen Yücel, “İslam’ın  da kendi sistemi içerisinde çocukları eğitime tabii tutarken, kendine ait yöntemi ve usulü vardır. Aile terbiyesi nasıl olmalıdır. Bir anne ve baba öncelikle sorumluluk bilincini taşıyacak, yani bir sorumluluk bir mesuliyet bilincini taşıyacak ve  ‘Bu çocuklar bana Allah'ın bir emanetidir ve ben bunları Allah’ın istediği şekilde  eğitmek zorundayım.’ demelidir. “ şeklinde konuştu.

 

 

“Bir çocuk haram ile beslenirse üzerinde tesirleri oluşacaktır”

 

İslam’ın nazarına göre eğitim ve terbiyenin daha çocuk doğmadan başladığını belirten Yücel, “Örneğin çocuk daha cenin döneminde iken annenin o çocuğu helal gıda ile beslemesi bu terbiyenin ilk aşamasıdır. Şayet bir çocuk haram ile beslenirse doğduktan sonra onun üzerinde bazı tesirler oluşacaktır. Bu aşama oradan başlıyor ve çocuk dünyaya geldikten sonra hemen terbiye aşaması başlıyor. Kulağına Ezan okumak  Kamet okumak ona güzel bir isim vermek gibi aşamalar ile başlıyor ve çocuğun emekleme dönemi başladığı zaman ve konuşmaya yavaş yavaş başladığı zaman Peygamber Efendimiz’in ifadesi ile çocuklarınıza ilk öğreteceğiniz kelime la ilahe illallah olsun. Çocuklarınıza kelime’i Tevhidi öğretin, yani Allah’ı öğretin ona Allah’ı sevdirin Peygamberi sevdirin, yani İslami terbiye Allah ve Peygamber eksenlidir. Bir çocuk sağını solunu bir birinden ayırt etmeye başladığı zaman, çocuklar birlikte yatıyorsa çocukların yataklarını birbirinden ayırınız ondan sonraki aşamada yavaş yavaş Namaz kılmayı öğretiniz. On yaşına geldiği zaman Namaz kılmıyorsa onu terbiye ediniz.” ifadelerini kullandı.

 

 

“Çocuğa güzel bir isim takmak da bu eğitimin bir parçasıdır”

 

Çocuk verilen nasihatleri almıyor, yapılan yönlendirilmeleri yerine getirmiyorsa hafif bir dövme ile eğiterek Namaz kılmasının sağlanması gerektiğini söyleyen Yücel, “Anne ve baba çocuğunu eğitirken, Allah'ı sevdirmeli, Peygamberi sevdirmeli, Namazı öğretmeli ve  helal gıdalarla besleyerek terbiye etmelidir. Çocuğa güzel bir isim takmak da bu eğitimin bir parçasıdır. Buna benzer bir takım prensipler vardır İslamda. Çocukları kötü ortam ve alışkanlıklardan  arındırmak için yine anne ve babaya tabi bu konuda büyük bir sorumluluk düşüyor ama sadece anne ve babanın yapacağı bir iş değil.” dedi.

 

 

“Müslüman aileler çocuklarına İslami bir ortam ve çevre oluşturmalıdır.”

 

 

Çoğunun arkadaş edindiği kişilerin çok önemli olduğunu belirten Yücel, “Kur’an mesela buna çok önem verir. Çünkü bir insan kötü bir arkadaş kötü bir çevrede ise, muhakkak ki o insan  kötü bir yöne yönlendirilecektir. Kötü bir çevreden nasıl arındırılabilir, nasıl kurtarılabilir? Birincisi iyi bir çevre, iyi bir ortam oluşturma adına bir gayret içerisine girmelidir. Sadece anne ve baba değil, Müslüman olan aileler çocuklarına İslami bir ortam ve çevre oluşturma gayreti içerisine girmelidir. İkincisi ise bir anne ve baba çocuğunu sürekli takip etmeli, kiminle oturuyor kiminle kalkıyor, kiminle neyi paylaşıyor. Yani bilgisayarlarımız virüs kaptığı zaman hemen antivirüs ile o virüsleri temizleriz çocuklarımız da gidip bazı çevrelere girerler, bazı İnsanlarla diyalog kurarlar, konuşurlar akşam eve geldiği zaman anne ve baba çocuğuna sormalı bugün ne yaptın, ne ettin kimler ile oturup kimler ile kalktın. Bir antivirüs gibi hemen çocuğun zihnindeki, aklındaki ya  da hayatındaki kötü şeyleri silme noktasında bir gayret içerisine girmelidir. Arkadaşlarını takip etmelidir, ya da  onun iyi arkadaşlar edinme konusunda yardımcı olmalıdır. Çocukların kötü alışkanlıklarından arındırılması için anne ve baba çok iyi model olmalıdır. Sigara içen bir baba çocuğuna sigara içme derse dahi, fazla tesir etmeyecektir ve etki göstermeyecektir.” ifadelerini kullandı.

 

 

“Aileler çocuklarıyla diyalog kurarlarsa kötü alışkanlıklarından kurtulurlar”

 

Çocukların yalan söyleme konusuna da değinen  Yücel, ailelere önemli uyarılarda bulunarak, “Öncelikle, ‘Oğlum yalan konuşma yalan zararlıdır, yalan kötüdür, yalan insanın başına bunu bunu getirir’  şeklinde nasihatler etmeklidir. Bununla ilgili Peygamber Efendimiz’in hayatında da örnekler vardır. Mesela, çocuğunu çağıran bir kadın ‘Gel sana bir hurma vereceğim’ diyor. Efendimiz kadına diyor ki,  ‘Dikkat et çocuğa hurma vermezsen yalan konuşmuş olacaksın.’ diye uyarıyor. Anne ve baba iyi bir model olursa, çocuklar da anne ve babayı örnek alacakları için inşallah kötü alışkanlıklar kazanmazlar. Kazandıkları zaman da tabi o kötü alışkanlıkların ne kadar kötü olduğunu ve zararlı olduğunu, o kötü alışkanlıkları kazananların başına neler geldiğini onlara neler olduğunu ve akıbetlerini daha somut bir şekilde çocuklarına gösterirse ve bire bir diyalog kurarsa, Allah'ın izni ile bu kötü alışkanlıklarından kurtulurlar.” dedi.

 

 

“Allah’ı, Peygamberi, Kur’an-ı bilmeyen çocuktan her  türlü kötülük beklenir”

 

Çocukların kendi başına bırakılması ve onlarla ilgilenilmemesi durumunda elbette ki çocukların kötü ortamlara da girebileceğini söyleyen Yücel, “Çocuk eğer İslam terbiyesi ile yetişmediği zaman, bir İnsanın hayatında Allah vardır, Peygamber vardır, ölümden sonraki hayat vardır, namaz vardır. Eğer bütün bunlar bir çocuğun hayatında yoksa Namaz kılmıyorsa, Allah'ı tanımıyorsa Peygamberi tanımıyorsa, Kuran’ı bilmiyorsa, helal ve haramı bilmiyorsa bunlar öğretilmemiş ise, böyle bir çocuktan her türlü kötülüğü beklemek mümkün. Allah'ı tanımayan birisi, anne ve babasını da tanımaz, anne ve babasına her türlü saygısızlığı da gösterir. Toplum hayatını bozacak her türlü kötülüğü her türlü canavarlığı da  yapabilir. Yani İslami bir terbiyeye sahip olmayan bir çocuğun ne kendisine, ne ailesine nede topluma hiçbir faydası dokunmaz. Tam tersine eğer İslami bir terbiye ile yetişmiş ise, anne ve babasına saygı gösterecektir. Büyüklerini sevecektir, topluma faydalı ve yararlı bir insan olmak için her türlü şeyi yapacaktır.” şeklinde konuştu. (Hacı Yılmaz-İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.