“İsrail’le her türlü ilişkinin olmaması gerekiyor”

“İsrail’le her türlü ilişkinin olmaması gerekiyor”

Diyarbakır’da, partisinin düzenlediği iftar programında konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, “İsrail’le her türlü ilişkinin olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bize göre, İsrail’in bir devlet olarak tanımlanması yanlıştır.” dedi.

HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanlığı tarafından, yaşanan çatışmalar ve uygulanan sokağa çıkma yasakları nedeniyle mağdur olan Sur halkına ve esnafa iftar yemeği verildi.

Yenişehir ilçesinde düzenlenen iftar programına HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcılarından M. Hüseyin Yılmaz, Vedat Turgut ve Bahattin Temel ile HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, HÜDA PAR Gençlik Kolları Başkanı Yasin Dursun, Sur halkı ve esnaf katıldı.

Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, Ramazan ayının, Türkiye’de yaşanan acıların sona ermesine ve bir daha benzer acıların yaşanmamasına vesile olmasını temenni etti.

Ramazan ayı boyunca hem yurtiçinde hem de yurtdışında pek çok acı olayın yaşanmaya devam ettiğini belirten Yapıcıoğlu, “Yaşanan bu acı olayların uzun süreden beri bu coğrafyada devam ettiği hepimizin malumu. Mesela, yanı başımızda Suriye’de 5 yılı aşmış bir iç savaş var. Bunun hemen ötesinde on yıllardır Filistin topraklarını işgali altında bulunduran Siyonistlerin yapmış oldukları zulümler var. Afrika kıtasının pek çok ülkesinde pek çok insanın açlık ve iç çatışmalarla boğuştuğunu müşahede ediyoruz.” dedi.

Emperyalizm ve sömürgeciliğin özellikle son yıllarda boyut değiştirdiğini açık bir şekilde gördüklerini dile getiren Zekeriya Yapıcıoğlu, Emperyalistlerin, mazlum coğrafyalarda yaşayan insanları birbirleriyle savaştırdığına dikkat çekti.

“Artık zihinleri işgal ediyorlar, bizleri birbirimize düşürüyorlar”

Zihinleri işgal eden Emperyalistlerin, artık bizatihi savaş meydanlarına gitmediğine vurgu yapan Yapıcıoğlu, şunları söyledi:

“Artık kendi askerlerini işgal etmek için göndermiyorlar. Zihinleri işgal ediyorlar, basın ve sosyal medya aracılığıyla evlerimizin içine kadar girip, çocuklarımızı bizden çalıyorlar, bizleri birbirimize düşürüyorlar. Kendi çarklarını bu şekilde döndürmeye çalışıyorlar. Biz de diyoruz ki, onların bu oyunlarının, bu tuzaklarının farkına varalım, birbirimize kardeşlik ve barış elini uzatalım. Aramızda ne tür sorunlar varsa bunları sulh yoluyla, konuşarak, diyalogla, kardeşçe çözelim. Ta ki, onlar gelip ellerini bu memleketlere sokma fırsatı bulmasınlar.”

Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Türkiye’nin İsrail, Rusya ve diğer bazı ülkelerle arasındaki ilişkileri düzeltmeye çalışmasını değerlendirdi.

“Nefes almak için bir menfez arayışı”

Son dönemde her yönden bütün komşularla ciddi sorunlar yaşayan Türkiye’nin, ilişkileri düzeltmek için yeni bir politika uygulamaya başladığına işaret eden Yapıcıoğlu, “Bir yandan İran’a gönderilen mesajlar, bir yandan Rusya ile ilişkilerin düzeltilmeye çalışılması, öbür taraftan İsrail’le var olan anlaşma… Şimdi hem Batı dünyasıyla hem müttefiki olduğu Amerika ve Avrupa Birliği ile hem de Doğu’yla yani kendi komşuları ve Rusya’yla aynı anda kötüye gitmesi Türkiye’yi bir nevi bir kuşatılmışlık hissine doğru sürükledi gibi geldi bize. İsrail’le yakınlaşma ve anlaşma, Rusya’yla ilişkilerin düzeltilemeye çalışılmasını bu açıdan değerlendiriyoruz. Nefes almak için bir menfez arayışı.” şeklinde konuştu.

“İsrail’le her türlü ilişkinin olmaması gerekiyor”

Yapıcıoğlu, İsrail’le varılan anlaşma hakkında şu ifadeleri kullandı:

“Biz, İsrail’le her türlü ilişkinin olmaması gerektiğini düşünüyoruz. İsrail’in bir devlet olarak tanımlanması bile bize göre yanlıştır. Gazze ile ilgili ablukanın kalkıp kalkmayacağını zaman gösterecek. Biz bu anlaşma ile ablukanın kalkacağını düşünmüyoruz doğrusu. Çünkü İsrail, bugüne kadar vermiş olduğu sözler ve yapmış olduğu anlaşmaların pek çoğuna uymadı. Buna da uymayacaktır diye düşünüyoruz. İsrail’in verdiği sözlere uyacağını bekleyerek Gazze’nin üzerindeki ablukanın kaldırılacağını düşünmek çok iyi niyetli yaklaşımlardır ama gerçekçi değildir bize göre.”

Türkiye’nin Rusya’yla, İsrail’le ve bazı komşularıyla ilişkileri düzeltmeye çalışmasının sebeplerinden birinin de kendi içinde yaşadığı karışıklıklar olduğunu belirten Yapıcıoğlu, anlaşmaların iyi gitmesi ve mutabakat sağlanması durumunda Türkiye’nin aleyhine kullanılan bazı örgütlerin bir kenara atılabileceğini vurguladı.

“Hükümet Kürt meselesini çözmek istiyorsa haksızlıklarla yüzleşmelidir”

Zekeriya Yapıcıoğlu, Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşlarının idam edilmesiyle ilgili olarak, “Hükümet gerçekten Kürt meselesini çözmek istiyorsa kendi tarihiyle ve bu tarih boyunca yapılmış haksızlıklarla yüzleşmelidir. Bunlardan bir tanesi de Şeyh Sait ve arkadaşlarına uygulanan kıyımdır, katliamdır. Her ne kadar mahkeme kararıyla bunlar idam edilmiş gibi görünse de aslında o mahkemelerin ne olduğu, nasıl kararlar verdiği bugün herkes tarafından kabul edilmektedir. Biz, yapılan bu zulmün devletin resmi özrüyle tanımasını ve sembolik değer taşıması açısından da Diyarbakır’da yeni açılan havaalanına da Şeyh Sait isminin verilmesini daha önce hükümetten basın aracılığıyla birkaç kez talep etmiştik. Şeyh Sait ve arkadaşlarının mezarları tespit edilmelidir.” ifadelerini kullandı.

Son günlerde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde PKK’ye yönelik gerçekleştirilen operasyonlarla ilgili Yapıcıoğlu, “Uyuşturucu maddenin kime finansman sağladığı veya parasının kime gittiği bize göre tali bir konudur. Uyuşturucunun kendisi başlı başına bir insanlık suçudur. Uyuşturucu ticareti yapmak veya uyuşturucu imalatı yapmak para için insanları topluca öldürmektir. Bu nedenle mutlaka uyuşturucuyla mücadele edilmelidir ve bunun parasının nereye gittiğinden bağımsız olarak bu yapılmalıdır.” dedi.

Operasyonların Ramazan ayında devam etmesinin ilk olmadığını kaydeden Zekeriya Yapıcıoğlu, ülkede gerçekleştirilen eylemlerde hem nitelik hem de yoğunluk itibariyle düşüş seyri izlenmesinin sevindirici olduğunu sözlerine ekledi.

İftar programında kısa bir konuşma yapan HÜDA Diyarbakır İl Başkanı Tanrıkulu ise bölgede var olan yıkım ve tahribatın en büyük mağdurunun Sur halkı olduğunu belirtti.

“Var olan sorunlar en kısa zamanda çözülecektir”

Halkın evlerini terk etmesi, esnafın işyerlerini açamaması ve iflasın eşiğine gelmesi, hükümetin de bu konuda üzerine düşeni yeterince yapmamasının sorun olarak durduğunu dile getiren Tanrıkulu, “Bunlarla ilgili daha önce defalarca açıklama yapmıştık. İnanıyorum ki, var olan sorunlar en kısa zamanda çözülecektir. Burada özellikle İslami sivil toplum kuruluşlarına şehir merkezindeki çatışmalar başladığından bugüne kadar gecelerini gündüzlerine katarak 24 saat boyunca halkımızın mağduriyetini gidermek için maddi ve manevi olarak büyük bir çaba ve gayret içerisine girenlere de bir kez daha teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu. (Hamza Adiyaman, Emrah Deniz- İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.