Kandan beslenen birileri varsa CHP zihniyetidir

Kandan beslenen birileri varsa CHP zihniyetidir

9. Uluslararası Öğrenci Buluşması final programında bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sözlerine atıfda bulunarak, “Kandan beslenen birileri varsa, 1960’ta rahmetli Menderes’in ve iki arkadaşının idamına zemin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ve Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) tarafından düzenlenen 9. Uluslararası Öğrenci Buluşması’nın final programına katıldı. Sinan Erdem Spor Salonu’nda gerçekleştirilen ve dünyanın pek çok ülkesinden öğrencinin katılımına sahne olan programda Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsin.” sözlerine atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan,  şöyle konuştu: “Şimdi çıkmış bir tanesi, dünyanın değişik yerlerinde, ‘Başkanlık sisteminin gelmesi için kan gerekir, kan.’ diyor. Üç unsur var, bunların bir tanesi mezhepçilik unsurudur. İkincisi ırkçılık unsurudur, üçüncüsü terör unsurudur. Bu zatın söylediklerinde bu üç unsurun tamamı var. Bunlar kandan besleniyorlar. Aynen bölücü terör örgütünün uzantıları gibi… Bunlarda da o hava esmeye başladı, herhalde oraya imrendiler. Baktılar ki bu iş, sandıkla gelmiyor, girdiği her seçimde mağlup, aldığı netice ortada. Şimdi ‘acaba kanla netice alır mıyız’ diye buna bakıyor. Alamayacaksın. Bu milletin üstüne çıkamayacaksın. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’; millet ne derse o olacak. Gençler şunu da unutmayın; halk ne derse o olacak, Hak ne derse o olacak.”

“Milletine tepeden bakanın, ülkesine faydası olmaz”

Türkiye’de 3 yıldır sosyoloji eğitimi alan Afganistanlı bir öğrencinin hikâyesini aktaran ve öğrencinin mektubundan, “Türkiye’ye geldiğimden beri fikrim çok değişti. Afganistan'da iken sadece Afganistan’ı ve ailemi düşüyordum; ama şimdi bir Müslüman olarak tüm insanları düşünüyor ve eşit görüyorum. Türkiye’de her ülkeden öğrenci var; bizler aynıyız, eşitiz. Allah’ıma hamdolsun şu an çok iyiyim, burada kendimi evimde gibi hissediyorum. Bundan sonraki hayatımda da, vatanım ve insanlık için elimden gelen her şeyi yapmak istiyorum” ifadelerini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Evet, bu öğrencimizin anlattıklarının size çok tanıdık geldiğini, bunun aynı zamanda sizin de hikâyeniz olduğunu biliyorum. Unutmayın; her yolculuk, her sefer insanı değiştirir, olgunlaştırır, pişirir. Bakış açınız, idrakiniz, hayata, çevreye dair duruşunuz, her bir yolculukla farklılaşır. Ancak ben sizlerin özellikle şu ince ayrıntıya dikkat etmenizi istiyorum. Değişmek farklıdır, yabancılaşmak farklı. Entegrasyon ile asimilasyon arasında çok keskin bir ayrım vardır. Şayet bir insan, bir öğrenci kendi kültürü, kendi değerleri ve kökleriyle bağlarını koparıyorsa; o değişmiyor, bilakis yabancılaşıyor demektir. Milletine tepeden bakanın; kendine, ailesine, ülkesine faydası olmaz. Biz, bunun acısını çok çektik, halen de çekiyoruz. Afrikalı, Orta Doğulu, Asyalı ülkeler bunun bedelini yıllardır ödüyorlar. Maalesef, ortak tarihimiz bu tür insan enkazlarıyla, kayıp nesillerle dolu. Ben sizin bu tür yanlışlara düşmeyeceğinize, kendi değerlerinizi asla hor, hakir görmeyeceğinize inanıyorum.”

Öğrencilere hitaben, çok kritik bir dönemde Türkiye’de bulunduklarına ve dünyanın yaşadığı en büyük insani dramlardan birine de yakından şahitlik ettiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de 6 yıldır yaşanan katliama dikkat çekerek, yaklaşık 600 bin masum insanın varil bombalarıyla, balistik füzelerle, işkencelerle, kimyasal silahlarla öldürüldüğünü, 13 milyon Suriyelinin evinden olup bunların 6 milyonunun vatanını terk ettiğini, rejim tarafından önü açılan ve desteklenen DAEŞ, YPG, PYD gibi terör örgütlerinin, işgal ettikleri bölgelerde etnik temizlik ve soykırım uyguladığını kaydetti.

“Soframıza bir tabak da onlar için koyduk”

Tüm bunların dünyanın gözü önünde yaşandığına ve yaşanmaya devam ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak biz, krizin ilk günlerinden itibaren Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmadık, onlara kapılarımızı açtık, açmaya da devam edeceğiz. Soframıza bir tabak da onlar için koyduk. Bugün 3 milyon Suriyeli ve Iraklı muhacire, ensar bilinciyle, komşuluk hukukuyla sahip çıkıyoruz. Rabbim de bu paylaşmanın, dayanışmanın bereketini katbekat veriyor. Fakat kişi başına düşen gelirleri bizden katbekat fazla olan pek çok ülke, sırf rahatlarını bozmamak için bu vahşete, bu drama kayıtsız kalıyor. Sınır kapılarında, derme çatma mülteci barınaklarında, denizlerde yaşanan insanlık dışı manzaraları, eminim sizler de bizim gibi yüzünüz kızararak, esefle izliyorsunuz” şeklinde konuştu.

“İnsan Hakları Beyannamesi'ni kaleme alanlar, insanlık sınavından sınıfta kaldı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnsan Hakları Beyannamesi’ni kaleme alanların, bugün en temel insanlık sınavından, sınıfta kalmış durumda olduğunu vurguladı ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dün Srebrenitsa’da bu imtihanı verememişlerdi, bugün de Suriye’de, Libya’da, Yemen’de veremiyorlar. 1994’de Ruanda’da 800 bin insan katledilirken kılını kıpırdatmayanlar, şimdi de benzer bir kayıtsızlığın içindeler. Afrika, Asya, Orta Doğu ülkeleri için demokrasi ve özgürlük karnesi hazırlayanlar, kendi karnelerindeki kırıkları hiç gündeme getirmiyorlar. Terör örgütlerinin, teröristlerin, eli kanlı katillerin hak ve hukuklarını savundukları kadar, bunların elinde can veren maktullerin, masumların haklarını savunmadılar, savunmuyorlar. Terör örgütüne başkentini açmanın, teröristlere çadır kurdurmanın özgürlükle ne ilgisi var? Eli kanlı caniler, ne zamandan beri siyasi sığınmacı oldu? DAEŞ’in eylemlerine verdiğiniz tepkiyi, niçin PKK, DHKP-C ve YPG’nin saldırıları karşısında esirgiyorsunuz? Madem siyasi idamlara karşısınız; neden birkaç gün önce şehit edilen Motiur Rahman Nizami’nin idamına sessiz kaldınız? Avrupa’dan bir ses, bir haykırış çıktı mı? Hayır. Bunun adı çifte standart değil midir? Biz, bunları söylediğimizde, tutarsızlıklarını, ilkesizliklerini yüzlerine vurduğumuzda da, beyefendiler, hemen rahatsız oluyorlar, Tayyip Erdoğan hemen ‘diktatör’ oluyor. Motiur Rahman’ı idam edenler diktatör olmuyor. Ona seyirci kalanlar olmuyor.”

“Kandan beslenen birileri varsa Menderes’in ve iki arkadaşının idamına zemin hazırlayan CHP zihniyetidir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Van’da İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan zat, şahsıma karşı yine alçakça bir ifade kullandı. Bizim kandan beslendiğimizi söylüyor. Haddini bil, haddini. Ben halkımdan besleniyorum. Kandan beslenen birileri varsa, 1960’ta rahmetli Menderes’in ve iki arkadaşının idamına zemin hazırlayan CHP zihniyetidir, sizsiniz. Siz kimi aldatıyorsunuz, kimi aldatacaksınız? Medya güçlerini, gazetelerdeki, ekranlardaki tetikçilerini kullanarak, bizi karalamaya, itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Hiç kusura bakmasınlar, onların itibar suikastları bizi yıldırmaz. Onların iftiraları, hakaretleri, bizi hakkı ve hakikati haykırmaktan alıkoyamaz.”

Gençlerden, sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal her alanda algılarının açık olmasını, kendilerini geliştirmelerini ve gündemi takip etmelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aklınızı ve kalbinizi asla birilerine kiraya vermeyin. Bazı maalesef ‘tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet’ olanlar var biliyorsunuz. Sakın onların düştüğü oyuna düşmeyin. Sakın akıllarını kiraya verenlerle beraber olmayın.  Vicdanınıza ipotek konulmasına kesinlikle müsaade etmeyin. Burada bir konuya sizlerin dikkatini çekmekte fayda görüyorum. Unutmayın; yanlışın en tehlikelisi, doğruya en yakın olandır. Suret-i haktan görünenler, fark edilmesi en zor olanlardır.” tavsiyelerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu konuda son dönemde çok büyük sıkıntılar yaşadığını ve yaşamaya devam ettiğini, 40 yıl boyunca devlet içinde gizli bir şekilde örgütlenen, ‘hizmet, eğitim, yardım’ diyerek insanları kandıran bir yapının, en büyük zararı gençlere verdiğini dile getirdi.

“Bu şer şebekesine asla prim vermemenizi bekliyorum”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Uzun dönem ülkemizin başarılı çocukları, Anadolu’nun körpe zihinleri, paralel ihanet çetesi tarafından kandırıldı, kullanıldı. Bu ülkenin evlatları, iyi niyetlerinin kurbanı oldu. 2,5 yıldır bu örgütle yoğun bir mücadele içindeyiz. Bir taraftan örgütün devlet yapımızda ve milletimizin gönlünde açtığı yaraları sarmaya çalışıyoruz; diğer taraftan da dünyanın her yerinde bu çetenin kirli yüzünü deşifre ediyoruz. Sizlerden, dünyanın farklı ülkelerinde, ellerine geçen her fırsatı ülkemizi karalamak için kullanan bu şer şebekesine asla prim vermemenizi bekliyorum.”

Konuşmasının sonunda, 9. Uluslararası Öğrenci Buluşması’nı gerçekleştiren UDEF ve TÜGVA’ya teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini, öğrencilere eğitim hayatlarında Allah’tan muvaffakiyet temennisiyle tamamladı.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler