Kazlıçeşme Hakikatleri

Diyarbakır’dan başlayıp dalga dalga büyüyen Muhammedi sevda, İstanbul’a ulaştı. İstanbul’da ilk defa açık alanda gerçekleştirilen Kutlu Doğum etkinliğine büyük bir kalabalık iştirak etti. Aslında kardeşler, bu etkinlik için Kazlıçeşme Meydanı’nı tutunca, pek çok Müslüman endişelerini dile getirmişti. Kimisi eleştirdi, kimisi de fiyasko gözüyle baktı ve hatta bu fiyaskoyu meydanda yaşamamak için oraya gelmeye de cesaret edemedi. Davet ettiğimiz pek çok insan da, boş kalacak o kocaman meydanda görünmemek için gelmek istemedi. İstanbul’da ilk açık alan etkinliğimiz olacaktı. Hatırlarsanız biz bu etkinlik için geçmiş yıllarda defalarca daha küçük alanlar ve statlar için başvurduk. Ya vermediler ya da son anda iptal ettiler. Görenler bilir, Kazlıçeşme Miting Alanı zahmetle ve masrafla gelinecek bir yerdir. Oraya direkt ulaşım da yoktur. Kalabalıkları yutup göstermeyen kocaman bir meydandır orası.

Ancak Allah bütün korkuları giderdiği gibi bütün art niyetli hesapları da alt üst etti. İslam’ı ve Müslümanları utandırmadı. Zira Allah bizleri utandırsaydı da Resulullah’ı (sav), habibini utandırmaz ve Onu medyaya malzeme yapmazdı. Bu tamamen Allah’ın bir lütfudur.

Elbette ki Allah’ın bu lütfunun bir sebebi Habib-i Zişan’ı ise, bir sebebi de program için çalışan kardeşlerin fedakar, ihlaslı gayretleridir. Kavli, fiili ve hali dualarıdır. Program gününe ve saatine kadar yaşadıkları heyecan ve endişeler bile, bir nevi hali dua oldu. Bu lütfun asıl sebeplerinden bir tanesi daha var ki, o da bu davanın temelinde İslam için çekilen acılar, çileler, dökülen şehit kanları, uzun zindan yılları ile temiz, masum ve mazlum zindan duaları vardır. Allah, İslam için dökülen hiçbir kanı, teri ve emeği zayi etmez. Hem bu dünyada hem de ahirette karşılığını verir.

Kutlu Doğum etkinlikleri bizlere bazı hakikatleri gösterdi. Muhammedi Sevdayı bölge bölge tüm Türkiye’ye taşımamız lazım. Bu sevdayı her yerde yeşertmemiz gerek. Bu sevda öyle bir tohumdur ki, bu tohumun çorak, verimsiz arazisi yoktur. Nereye ekerseniz bu tohumu, orada boy verir, yeşerir. Hem tüm Türkiye ve dünya Müslümanları da bu sevdaya muhtaçtır. Bu sevda etrafında Müslümanlar ancak bir araya gelebilir ve kardeş olabilirler.    

Alandaki Müslüman halk, daha önce benzerini görmediği bu manzara karşısında kendini tutamadı. Programın başından sonuna kadar pek çok insan ağladı durdu. Tekbirlerin çekildiği, ilahilerin söylendiği Kazlıçeşme Meydanının manevi atmosferinde Allah’a şükretti. Bu ülkede yaşadıkları inanç zulmünden dolayı yüreklerine hapsolmuş bir sevgiyi, meydanlarda yüzbinlerle haykırmanın heyecanını yaşıyorlardı. Müslüman halkın gönül zindanlarında mahkûm yılların duyguları, özgürlüklerine kavuşmuştu.

Hala yıllar sonra bu özgürlüğü dahi onlara minnet olarak başa kakmaya çalışanlar vardı. Televizyon muhabiri soru olarak bunu dile getiriyordu: “Efendim, böyle bir etkinlik 28 Şubat döneminde yapılsaydı çok tepki çeker ve farklı şeylere sebebiyet verirdi. Ama şu anda bu tür etkinlikler yapılıyor. Bu bir özgürlük değil midir?”

Bugüne kadar halkın inanç özgürlüklerine yapılan zulmü değil, hakları olan özgürlüklerini yaşamalarını garip görüp sorguluyor ve bunu lütuf olarak değerlendiriyorlar. Halbuki özgürlük; bir lütuf değil, haktır. Bu hakkın çiğnenmesi büyük bir zulümdür ve bu zulmü işleyenler ayıplanmalı, kınanmalı ve cezalandırılmalı.

Siyaset, eğlence ve spor gibi gerekçelerle kalabalıkların meydanları doldurmaları nasıl bir hak olarak görülüyorsa, dini gerekçelerle insanların meydanları doldurmaları ondan daha büyük bir haktır. Çünkü meydanlar da yeryüzünün bir parçası olarak Allah’ındır ve Allah’ın meydanlarında toplanmaya en fazla hak sahibi, yine Allah’ın Müslüman kullarıdır. Ve Allah’ın meydanlarında kalabalıklar tarafından ismi yüceltilmeye en layık, Allah ve Resulüdür.

Konuşmamda da dediğim gibi; “Daha önce Kazlıçeşme’de toplanan kalabalıklar, birilerinin isimlerini yüceltmeye çalıştılar. Bundan sonra Kazlıçeşme Meydanı’nda Allah ve Resulünün isimleri ile hak davaları yüceltilecektir. Kazlıçeşme artık Kutlu Doğum etkinlikleri ile anılacaktır inşallah.” Geçen Pazar günü Peygamber sevdalıları bunun besmelesini çekti. Vesile olan herkesten Allah razı olsun.

Meydanlarda ve yaşantılarında Allah’ın ismini yüceltenleri, Allah’ın yüceltmesi duası ile…

Doğruhaber Gazetesi

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.