Hüseyin Kaya / Doğruhaber

Uzun uzun anlatmaya gerek yok sanırım.

Aydoğan, HDP milletvekili, Bursalı Bulgar göçmeni bir Türk ailesinin kızı.

Nursel Aydoğan, son günlerde Mesud Barzani ile ilgili sözlerinden dolayı gündeme geldi.

Barzani'den söz eden Aydoğan, onun Türkiye'ye gelişi için spekülatif laflar etti ve Türkiye devletinin neden Güney Kürdistan'a müdahale etmediğini sordu. Hatta bu dediklerini birkaç kez tekrarladı.

HDP'ye yakın kaynaklar Aydoğan'ın bu konuda uyarıldığını iddia ettiler ve Demirtaş'ın “Ağzından çıkanı kulağın duysun” dediğini öne sürdüler; ama sonraki gelişmeler bunu pek de doğrulamadı.

Yine bir HDP milletvekili ve Lgbt'cilerin yılmaz destekçisi Sezai Temelli, haddini aşan laflar ederek Barzani'ye hakaret etti.

HDP İstanbul milletvekili Sezai Temelli, twitter hesabından iki yıl önce Başkan Mesud Barzani'nin Diyarbakır'a gelişi ile ilgili olarak, Küba lideri Fidel Castro'nun “Şayet düşmanın seni övüyorsa, mutlaka sende bir puştluk vardır” sözlerini paylaşmıştı. Tweette Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkan Barzani, Şıvan Perwer ile İbrahim Tatlıses'in bulunduğu bir fotoğraf karesi de yer aldı.

Sezai Temelli'nin askeri okuldan hangi sebepten dolayı atıldığı ile ilgili iddiaları bir tarafa bırakarak Nursel Aydoğan'a dönelim.

Kendini şöyle anlatıyor Aydoğan:

“Babam, Bulgaristan göçmeni, annem Bursa'nın yerlisi. Dokuz kardeşiz. 18 yaşına kadar Bursa'da ailemle yaşadım. Babam, hem tarımla uğraşır hem de ticaret yapardı. Tipik CHP'li bir aileden geliyorum diyebilirim. ‘Halk partiliyim' derdi babam. Ama Kürt sorunu nedir bilmezdik. Bizim oraya Kürt doktor gelince ‘Doğulu bir doktor gelmiş' derlerdi. Kürt kim, Alevi kim üniversitede öğrendim.”

Sonra ne olduysa Aydoğan, Alevi olan Veli Aydoğan ile evlendi ve kendini Kürtlerin içinde buldu. HADEP'te il başkanlığı da yapan kocasından boşandı; ama bir süre sonra kendisi aynı siyasi çizgideki partilerde göründü.

Hangi özelliğinden dolayı hem de iki dönem milletvekili yapıldığı meselesi kafa karıştırıyordu. Ama biraz takip edince mesele anlaşılıyordu. Mesela 2012'de şöyle diyordu Aydoğan: “Çözüm için biz kadınlar;

Kürt kadınları, bizi yaratan, bizi bugünlere getiren, bizi özgürleştiren ‘sayın Öcalan'ın' özgürlüğünü talep ediyoruz.”

Hızını alamıyor, İslam'ın kadına şiddeti teşvik ettiği şeklinde iftiralar atıyordu.

En sonda Barzani'yi hedef alması gerçek yüzünü ortaya çıkardı.

Nursel Aydoğan, Kürtlerin, geleneklerinden, inançlarından koparılması için ortaya sürülmüş bir projedir.

Kanaatim budur.