Köklü Değişim Dergisi Diyarbakır Temsilciliği tarafından iftar programı düzenlendi. Yenişehir ilçesindeki bir konferans salonunda verilen iftar yemeğine siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile gazeteciler katıldı.

Hizbu’t Tahrir Türkiye Vilayeti Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, iftar yemeğinde konuşma yaptı.

Şeyh Said ve Selahattin Eyyubî’nin özelliklerine değinen Kar, Şeyh Said ve Selahattin Eyyübi’nin bıraktığı mirasa sahip çıkılması gerektiğine dikkat çekti.

Selahattin Eyyubi’nin İslam’ın ilk kıblesi olan Kudüs’ü işgal altından kurtarmak için gece gündüz çalıştığını işaret eden Kar, “Selahattin Eyyübî bu toprakların yetiştirdiği bir komutandır, bizler onların torunlarıyız. Bizler Şeyh Said Piranî ve Selahattin Eyyübî’nin torunlarıyız. Hilafet bu toprakların özünde olan bir değerdir. Bu iki önemli değer birisi olan Selahattin Eyyubî, Kudüs için canını feda etmiş ama Kudüs bugün esaret altında. Müslümanlar bugün Filistin’i Yahudilere terk etmiş durumda. Belli ekonomiler çıkarlar uğruna anlaşma yapmış durumdayız. Şuan Kudüs bizim değil. Selahattin Eyyubî bize emanet bıraktığına sahip çıkamadık. Bu emaneti tez zamanında Yahudilerden almalıyız.” dedi.

Ramazan ayının Müslümanlar açısından özel bir yere sahip olduğunu vurgulayan Kar, bu ayın nusret ve zafer ayı olduğuna dikkat çekti.

Oruç ibadetinin Müslümanları kötülüklerden ve nefsi arzulardan muhafaza ettiğini ifade eden Kar, şunları söyledi:

“İmam da hilafete bir kalkandır. İmam da hilafet de Müslümanları kafirlerin tehdidinden korur ve Müslümanları arkasına alarak küfre karşı mücadele ortaya koyar ve kıyamete kadar savaş eder, dini yeryüzünde kılmak için. Hilafet hayatımızda yok. Hilafet sadece bir cemaatin, kitlenin, bir partinin siyasî hareketi değil tüm Müslümanların ortak değeridir. Şeyh Sait’ten dolayı bu toprakların ortak değeridir.”

Kar, üzerinde yaşadıkları toprakların İslam toprakları olduğunu kaydederek, “Bu topraklar, özünde İslam olan topraklardır.  Sosyalizm, Komünizm, Leninizm’in toprakları değildir. Belki bugün yer edinmiş olabilir ama uzun vadede gelecekte İslam’dan başka hiçbir düşünce, ideoloji, sistem yer edinmeyecek. Müslümanlar hiçbir zaman kendi özlerinden olamayan bir düşünceye daimi olarak saplanmayacaklar. Biz Müslümanlara sahip çıkarsak biz Komünizm, Sosyalizm, Leninizm ideolojisinden kurtarmaya ceht edersek gayret edersek bu coğrafyayı kurtaracağız ve yeniden bu topraklar İslam’ın özüne dönecektir.” şeklinde konuştu. (M. Hüseyin Temel, Emrah Deniz- İLKHA)