"Kur'an-ı anlamak Kur'an-ı yaşamak demektir"

"Kur'an-ı anlamak Kur'an-ı yaşamak demektir"

Gaziantep İlim Der tarafından düzenlenen "Kur'an-ı anlamak" seminerinde Kur'an-ı anlamanın Kur'an-ı yaşamak olduğu belirtildi.

GAZİANTEP - Gaziantep İlim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (İLİM DER) tarafından “Kur’an-ı anlamak” konulu seminer düzenlendi. Seminere konuşmacı olarak katılan Nurettin Şirin, "Kur’an-ı anlamak Kur’an-ı yaşamak demektir" dedi.

 

Her geçen gün Kur’an’ın anlamından uzaklaşıldığına dikkat çeken Şirin Hoca, Kur’an'ın anlamının bilinmesi gerektiğini belirterek, çünkü Kur’an'ı yaşamak için Kur’an’ın anlamıyla hemhal olunması gerektiğini vurguladı.

 

Sahabelerin Kur’an'ı anlayarak yaşadığını belirten Şirin Hoca, “Sahabeler Kur’an’dan inen ayetleri ilk önce okur, daha sonra ezberler ve daha sonra ise hayatlarında tatbik ederlerdi. Yani ilk önce Kur’an'ı anlar daha sonra yaşarlardı. Bugün bizler Kur’an’ın anlamından uzak bir hayat içerisindeyiz. Kur’an’ın mesajını anlamak için mealiyle hemhal olmalıyız. Dilini bilmediğimiz Kur’an’ın dilinden anlamak için onun dilini ve mesajını merak edip anlamını öğrenmek için adımlar atmalıyız. İnsanlık ne zaman Kur'an'a yönelmiş ve onu rehber edinmişse, en ileri medeniyetlere sahip olmuştur.  Tarih bunun örnekleriyle doludur. Kişiliğimizi, seciyemizi onunla inşa etmeliyiz. Kur’an'ı hep gündemimizin en başında tutmalıyız. Kur’an'ı okuduğumuz gibi anlamını da okumalıyız.” sözleriyle Kur’an’ın anlamının da okunmasını tavsiye etti.

 

En azından ezbere bilinen sürelerin anlamının öğrenmesi gerektiğini ifade eden Şirin Hoca, “Fatiha süresini her gün namazlarda okuyoruz. Fakat Fatiha süresinde Rabbimiz bizlere ne demek istiyor. Acaba okuduğumuz Fatiha süresinde Rabbimiz hangi mesajları veriyor. Okuduğumuz kitabı yaşamak için onu anlamalıyız. Anlamalıyız ki, ne demek istediğini anlayıp yaşayalım. Gücü yetenlerin Arapça eğitimi almaları daha iyidir. Çünkü Rabbimiz, 'biz bu Kur’an'ı Arapça indirdik' diye buyuruyor. Buna zamanı yetmeyenler, en azından ezbere bildikleri sürelerin anlamını bilmelidirler ki, okudukları sürelerin ne anlama geldiğini bilsinler.” diye konuştu.

 

Kur’an'ın, yaratan ile yaratılan, Allah ile insan arasında bir köprü olduğunu belirten Şirin Hoca, “Kur’an’ın deyimiyle tutunduklarında insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaracak bir kitaptır. Kur’an, tutunanların birlik ve beraberliğini sağlayacak ve doğruya götürecek olan bir iptir. O öyle bir iptir ki, hiçbir zaman kopmaz. Kur’an-ı Kerim, düşünemeyen hayvanlara değil, düşünebilecek ve doğru yolu bulabilecek özelliklerde yaratılmış olan insanlara gönderilmiş olan ilahi bir kitaptır. Göndereni Rabbimiz, gönderildiği adresi ise insanlardır. Kur’an öğüttür ve büyük bir haberdir. Bu kitapta öğüt almak için her örnekten anlatılmış, öğüt alınabilmesi için ayetleri geniş geniş açıklanmıştır.” şeklinde konuştu.  (İbrahim Koçyiğit - İLKHA),

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.