Miyanmar`da Kol Gezen Çaresizlik

Miyanmar`da Kol Gezen Çaresizlik

Miyanmar`ın uzaklarda bulunan mütevazı bir köyünde sıcak bir Cumartesi günü Tan Niyang ile eşi arasında küçük bir tartışma yaşanır.

Kadın, açlıktan iskeletleri ortaya çıkan ve gözleri çukura gömülen üç çocuğu için yiyecek temin etmesini istemektedir. Ancak eşinin çocukları için yiyecek bulma imkânı yoktur. Miyanmar’da geçerli olan Budist kanunları Müslümanların iş yapmasını yasaklamaktadır. 38 yaşındaki Tan Niyang gibi Miyanmarlı Müslümanların çalışmasına ve para kazanmasına izin verilmemektedir.

Müslümanlarla Budistler ya da Rahayiler arasındaki dini ayrılıklar özellikle de Miyanmar’ın güney bölgesindeki köylerde öteden beri yoğun olarak göze çarpmaktadır. Kimi yerlerde iki kesim arasındaki bu çekişmelerin bazen silahlı çatışmalara kadar uzandığı görülmektedir. Budistlerin Müslümanlara karşı kin ve nefreti o kadar ilerlemiş, saldırganlıkları o derece korkunç hal almış ki, bundan dolayı Tan Niyang’ın evinin hemen yakınlarında altı askerin nöbet tuttuğu gözlerden kaçmamaktadır. Özellikle birkaç gün önce bu bölgede yoğun çatışmalar yaşandı. Bazı makamların bildirdiğine göre 20 gün önce bir haftada 89 Müslüman hayatını kaybetti.

Buradaki kargaşalar Miyanmar’ın karanlık tarihi hakkında bazı ipuçları vermektedir. Aynı zamanda bu çekişme ve kargaşalar 18 ay önce iktidara gelen ve yenilikçi olduğunu iddia eden hükümet için de ciddi bir imtihan sayılmaktadır. Bugünkü hükümet, sansürlerin bir nebze son bulmasından ve siyasi mahkûmların zindanlardan bırakılmasından sonra nispeten özgür olarak gerçekleştirilen bir seçimle iş başına gelmişti.

Devlete bağlı basın organları, son zamanlarda Miyanmar’da meydana gelen gelişmelerle ilgili hükümetin bir müdahalesinin bulunduğuyla ilgili iddiaları şiddetle ret etmektedirler. Buradaki çatışmaları iki grup arasında aniden meydana gelen çatışmalar olarak nitelendiriyorlar. Ancak Reuters haber ajansının yaptığı araştırma işin boyutu hakkında karmaşık da olsa bazı neticelere ulaşmamızı sağlamaktadır. Müslümanlara karşı yapılan saldırılar önceden planlanmış olup tamamıyla örgütlü saldırılardır. Müslümanların maruz kaldıkları saldırılar hükümet tarafından desteklenen güçlü bir partiye bağlı vatanperest Rahayiler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bütün direktifleri Budistlerin mabedinden alan bu parti, bazı hükümet yetkililerinin ve yerli makamların yoğun desteğine sahiptir.

Vatan Partisinin bölgesel rehberlerinden biri bu partinin Müslümanlara karşı silahlı eylemlerde karıştığıyla ilgili söylemlerin kabul edilmemesini istedi. Ancak aynı şahıs, Budistlerin mabedi grupsal bir çatışmaya girdiği zaman bunu sona erdirmenin de çok zor olduğunu kabul etti. Buradaki Budistlerin ellerinden gelen her işi yapabilecek durumda olduğunu, kimsenin bunların önünü alamayacağını da ayrıca ileri sürdü. Son zamanlarda hükümet makamları, asker ve polis güçleri, siyasi rehberler, Budistler ve Müslümanlarla yapılan söyleşiler Miyanmar’da işlerin çok kötü bir aşamaya geldiğini, bölgede Müslümanlara karşı her zamankinden daha fazla şiddet kullanılma ortamının bulunduğunu, Ruhingalı olup topraklarından ve yuvalarından koparılan ya da koparılmaya çalışılan 800 bin Müslümana karşı şiddetli bir savaşın dayatılmakta olduğunu ortaya koymaktadır.

Ruhingalılar birkaç nesildir Rahayin eyaletinin sakinleri olarak burada yaşıyorlar. Ancak bu bölgeye göç eden Ruhingalılar ve diğer Burmalılar Miyanmar’da kanunsuz muhacirler olarak tanınıyorlar. Bu toprakların insanları oldukları halde, ısrarla komşu ülke olan Bangladeş’ten geldikleri söylenmekte, bundan dolayı da hiçbir insani ve kanuni hak ve hukuktan yararlanmalarına müsaade edilmemektedir.

Miyanmar hükümeti, kimi zaman göz boyamak için Ruhingalı Müslümanlardan 800 bin kişinin dini ve kavmi azınlık olarak tanınacağını ileri sürmektedir. Oysa bugüne kadar henüz bu yönde bir adım atılmış değil. Zaten Ruhinga halkı asıl memleketlerinin Miyanmar’ın Batı tarafı olduğuna inanmaktadır. Oysa Miyanmar hükümeti bunları Bangaladeş’ten buraya göç etmiş insanlar olarak nitelendirmekte, Miyanmar’ı terk edip asıl memleketlerine dönmeleri gerektiğini kimi zaman dillendirmektedir. Bundan dolayı da buradaki Müslümanlara kimlik kartı verilmemektedir. Bangladeş hükümeti ise, sığınmacı kamplarının dolu olduğunu ileri sürerek sığınmacı unvanıyla da olsa Miyanmarlı Müslümanları hiçbir şekilde topraklarına kabul etmeye yanaşmamaktadır.

Miyanmarlı Müslümanlar, dünyanın gözleri önünde Budist saldırganların vahşi katliamlarına maruz kalırken, sığınacakları bir barınakları ve özgürce nefes alacakları bir toprak parçasından yoksunken, çaresizlik içinde başka yerlerde yaşayan Müslüman kardeşlerinin desteğini beklemektedir.

Yazan: Ruydad Araştırma Merkezi
Çeviren: Hanefi Aydın / doğruhaber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.