Mustazaflar Cemiyetinden cami düşmanlığına sert tepki

Mustazaflar Cemiyetinden cami düşmanlığına sert tepki

Mustazaflar Cemiyeti Batman Şubesi, son günlerde suni bir gündem ile cami düşmanlığı yapan kesimlere yönelik sert tepki gösterdi.

Son günlerde Batman'da Esentepe'ye cami yapılmaması için yaptıkları açıklamalarla suni bir gündem oluşturan kesimlere yönelik yazılı açıklama yaparak sert tepki gösteren Mustazaflar Cemiyeti Batman Şubesi, hiç kimsenin cami yapılmaması gibi bir talebinin olmadığını belirtti.

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de din ve inanç düşmanı bir zihniyetle karşı karşıya olunduğuna dikkat çekilen açıklamada, bu kesimin cami hazımsızlığını ortaya koyduğu ve caminin yapılmaması için zemin oluşturmaya çalıştığı kaydedildi.

Başta yerel idareciler olmak üzere STK'ların ve halkın bu konuda uyanık, dikkatli ve hassas olmaları gerektiği vurgulanan açıklamada, idarecilerin bu konuyu bitirmek adına daha somut adımlar ve açıklamalar yapmaları gerektiği ifade edildi.

Bakara Suresi'nin 114'üncü ayeti olan "Allah'ın mescitlerinde onun adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışanlardan daha zalim kim vardır" ayetiyle başlanan açıklamada, "Daha önceleri de değişik vesilelerle mevcut ibadet alanlarının Müslüman halkımızın ibadet ihtiyacını karşılamadığı, hatta yerel idarecilerin bilinçli politikaları (yer tahsis etmeme, zorluk çıkarma vs.) neticesinde başta yeni yerleşim alanları olmak üzere camilerin yetersizliği ve artık mescit şeklinde merdiven altı diye tabir edilen yerlere mahkûm edilmeye çalışıldığını halkımızla paylaşmıştık. Halkımız geçmiş Cumhuriyet döneminde başta Kürdistan olmak üzere Türkiye genelinde nasıl bir zulüm estirildiğini çok iyi bilmektedir. Kur'an-ı Kerim'in toplatılıp yasaklandığı, ezanın susturulduğu, camilerin hayvan ahırlarına çevrildiği, Arapçanın kaldırılıp bir günde bütün Müslüman halkın cahil bırakılıp okuma yazma bilmez bir hale sokulduğunu, Müslüman halkın tesettürüne el ve dil uzatıldığını, şapka inkılabı ile binlerce masumun nasıl idam sehpasında sallandığını, o dönemin Devlet Güvenlik Mahkemelerinde binlerce masum  insanın nasıl zulümlerden nasibini aldığını, Dersim ve Zilan katliamlarını, Şeyh Said'i ve mücadelesini..." denildi.

"Bütün inanç ve değer yargılarına düşman bir zihniyetle karşı karşıyayız"

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de din ve inanç düşmanı bir zihniyetle karşı karşıya olunduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Bugün de aynı zulüm ve inkâr zihniyetine sahip, geçmişten tek farkları sadece aynı toprakları paylaştığımız, aynı dili telaffuz ettiğimiz, kendi tarihinden ve örfünden ve inancından habersiz, hatta bütün inanç ve değer yargılarına düşman bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bin 400 yıl önce nazil olan 'Allah'ın mescitlerinde onun adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışanlardan daha zalim kim vardır' ayetinin ne kadar da güncel ne kadar çağlar ötesi olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Bugüne kadar bu halka gözyaşı, kan, eziyet, maneviyatsızlık veren ve aşılayanların sanki halkımızın çok faydasına olan bir şey için toplandıkları imasını verdiklerine şahit olunacaktır. Hâlbuki durum hiç de böyle değildir. Olan ve yapılan tam manasıyla Kâbe-i Muazzamanın birer şubesi hükmünde olan Allah'ın mescitlerine düşmanlıktır." şeklinde ifade edildi.

"Kimsenin 'Cami yapılmasın' şeklinde bir talebi ve isteği yoktur"

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "İşi halkımıza götürelim ve anket yapalım' şeklindeki yaklaşım ve densizlik, aslında ibadete ve ibadethanelere olan düşmanlıklarının bir tezahürüdür. Allah'ın mescitleri ile ilgili karar, sözümüz onlara kendilerini demokrasi, özgürlük fedaisi olarak ortaya atan 3-5 kişinin aklına kalmamıştır. Sahte anket hesaplarıyla ortalığı velveleye veren ve yine sahte oy oranlarıyla işi kendi lehine çevirmeye çalışanların halkımız farkındadır. Kimsenin 'Cami yapılmasın' şeklinde bir talebi ve isteği yoktur. Halkımız Müslümandır, ihtiyaç olan her yere cami ve mescit istemektedir. Bu konunun pazarlık edilecek herhangi bir yönü yoktur. Geçmiş dönemlerde şimdi cami yapılması düşünülen yerin kimlere nasıl peşkeş çekildiğini, sözde misafir evinde kimlerin konakladığını, oraların içki, uyuşturucu ve fuhuş dahil olmak üzere her türlü melanetin nasıl işlendiğini halkımız çok iyi bilmektedir."

"Caminin yapılmamasına zemin oluşturulmaya çalışılıyor"

Bu konunun son günlerde tekrar ısıtılıp gündeme taşınmaya çalışılmasında tamamen bir art niyet görüldüğünün altı çizilen açıklamada, "Kararı verilen, projesi ortaya konulan ve Batman'ın hem ihtiyacı olan hem de simgesi olacak böylesi bir caminin yapılmamasına, yaptırılmamasına çok açık bir şekilde zemin oluşturulmaya çalışılmaktadır. Başta yerel idareciler olmak üzere, basınımızın, STK'larımızın ve halkımızın bu konuda uyanık, dikkatli ve hassas olmaları gerekmektedir. İdarecilerin bu konuyu bitirmek adına artık daha somut adımlar ve açıklamalar yapmalarının zamanı gelmiştir." denildi.

"İdarecilerin sessiz kalması soru işaretleri bırakmaktadır"

Yaşanan polemiklere karşı yetkililerin sessiz kalınmasına anlam verilemediği vurgulanan açıklamada, son olarak şu ifadeler kaydedildi: "Bunca polemiklere rağmen yerel idarecilerin vakıaya sessiz kalarak işi sürüncemede bırakmaları halkımızın zihninde soru işaretleri bırakmaktadır. Halkı bir arada tutmakla yetkili olan idarecilerin halkı kutuplaştırmaya sebep olan vesileleri ortadan kaldırmaya çalışması en büyük sorumluluklarıdır. Bizlerin ve tüm kamuoyunun da beklentisi bu işe artı bir nokta konulması yönündedir. Halkımız Müslümandır ve kendi inançları üzerinden polemik yapılmasını hazmetmemektedir. Herkesin bunu bilmesinde fayda vardır."

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.