NATO da soğuk savaş konseptine dönüyor

NATO da soğuk savaş konseptine dönüyor

Rusya'nın oluşturduğu tehdit nedeni ile NATO'nun ağırlığını Doğu Avrupa'ya kaydırmaya çalıştığı belirtiliyor

NATO önümüzdeki hafta, üye ülke devlet ve hükümet başkanlarının katılımı ile bir zirve gerçekleştirecek. Galler’in Newport kentinde gerçekleşecek zirvede örgütün yeni stratejik rotasının belirlenmesi hedefleniyor. NATO, doğu bloğunun çökmesinin ardından 1990’lı yıllarda bir kimlik bunalımı yaşamış ardından Afganistan’da olduğu gibi etki alanını uluslararası kriz bölgelerine kaydırmıştı.

Deutsche Welle Türkçe'den Klaus Jansen'a göre, uzmanlar NATO’nun şimdi yeniden asli görevine dönmek üzere olduğunu ifade ediyorlar. O asli görev de Rusya tehdidine karşı üye ülkeleri korumak. Soğuk Savaş yıllarında Sovyetler Birliği'ne karşı üyelerin korunması gibi.

Özellikle NATO’ya bağlı Baltık ülkeleri, yani Estonya, Letonya ve Litvanya ile Polonya, Ukrayna benzeri bir kriz yaşamaktan endişeleniyorlar. Meslek hayatı boyunca çok sayıda NATO görevinde yer alan ve bazılarına komuta eden Emekli Alman General Egon Ramms, Rusya tehdidinin boş bir evham olmadığını belirtiyor. Rusya'nın, Ukrayna'da ve Kırım'da yaptığı gibi Baltık ülkelerinde de karışıklıklar çıkarabileceğini ifade eden Ramms, bu ülkelerin NATO üyesi olmalarının Rusya'yı daha temkinli davranmaya zorlayacağına inandığını dile getirdi.

DOĞU AVRUPA

Ramms, söz konusu ülkelerde de Rus azınlığın yaşadığını ve bu insanların Rusya tarafından kışkırtılabileceklerini de belirtiyor. Baltık ülkelerinde ve Polonya’daki NATO varlığı yok denecek kadar az. Kendi hava kuvvetleri bulunmayan ya da çok yetersiz olan Baltık Ülkeleri’nin hava sahasını Litvanya’da konuşlanan NATO uçakları koruyor. Polonya’da ise, Almanya sınırına yakın Stettin kentinde 250 askerden oluşan bir NATO gücü mevcut. Genel Sekreter Anders Fogh Rasmussen’e göre bu sayılar çok yetersiz. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Danimarkalı Rasmussen, Doğu Avrupa ülkelerindeki NATO varlığının, yeni üslerle artırılması gerektiğini savundu. Ancak Rusya ile NATO arasındaki antlaşmalar bu üslerin oluşturulmasını engelliyor.

Emekli General Ramms bu durumun, üsleri eğitim ve çalışma tesisleri olarak adlandırarak aşılabileceğini savunuyor. Ramms, NATO'nun böylece potansiyel rakiplerine, 'biz üyelerimizi korumakta kararlıyız' mesajı vermiş olacağını vurguladı. Ramms’ın sözünü ettiği türden üslerde görev yapan askerler sıklıkla değiştiği ve buraların resmen eğitim üsleri sayıldığı için, Rusya ile yapılan antlaşmaların kapsamına girmiyorlar.

Rasmussen’in giderayak NATO için gerekli bir rota çizdiğini söyleyen Ramms, tüm üye ülkelerin potansiyel düşmanlara karşı birlik içinde olmaları gerektiğini ifade etti.

Rasmussen’in, NATO’yu Rusya tehdidine karşı Doğu Avrupa’da daha güçlü konuma getirme çabasına Amerika ve İngiltere destek veriyorlar. Fransa, İtalya ve İspanya ise bu fikre karşılar. Almanya bu konuda fikrini net bir şekilde ifade etmiş değil. Bu zor bir konu çünkü Rusya’yı daha da provoke etmenin sonucu ne olur, onu kimse kestiremiyor.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.